Kaderimiz değişmedi

Alın size 16.7.2002 den bir haber. “Rize şehir merkezi yarım saate sular altına kaldı Sabah saatlerinde yaklaşık yarım saat süren sağnak yağış sonrası Rize şehir merkezi sular altına kaldı. Yağış sonrası pek çok iş yerini su bastı. Vatandaşlar kendi imkanları ile su baskınlarına önlem almaya çalıştı. Rize şehir merkezi, yarım saat yağan sağnak yağış sonrası sular altına kaldı. Pek çok iş yerini su basarken, vatandaşlar kendi imkanları ile su baskınlarına önlem almaya çalıştı. Son 24 saatte metre kareye düşen yağış miktarı da 68 kilogram olarak açıklandı. Rize’de iki günden beri etkili olan sağnak yağış hayatı olumsuz yönde ekiliyor. Şehrin muhtelif yerlerine yıldırım düşmesi sonucu Rize merkezinde bulunan 14 bin 100 aboneden 6 bin 400 civarındakinin telefonunun kesilmiş ve merkeze bağlı Taşlıdere Mahallesi’nde bulunun Felenksu Camii’nin minaresi hasar görmüştü. Mazgalların tıkanması sonrası başta Cumhuriyet Caddesi olmak üzere pek çok ara sokak adeta göleti andırıyordu. Belediye ekipleri su baskınlarına zamanında müdahale etmeyince, vatandaşlar kendi imkanları ile iş yerlerine su girmesine engel olmaya çalıştı. Kimi vatandaşlar mazgalları açmak için büyük çaba gösterdiler. Sabahleyin iş yerlerine gitmek için kalkan vatandaşlardan kimileri ayakabılarını çıkarıp, paçalarını sıvayarak su birikintilerinden geçmeye çalışırken, kimileri ise suyun içine girip o şekilde iş yerine gitmeye çaba gösterdi. Bazı araçlar yol ortasında kaldı. Vatandaşlar su baskını sonrası olay yerine gelmeyen belediye yetkililerine büyük tepki gösterdiler. Su baskını sonrası hiçbir belediye çalışanı olay yerine gelmezken, asgari ücretle çalışan belediye temizlik işçileri ise görev başındaydı. İbrahim Şahin 26.7.2002-ZAMAN Rize…

Geldik 2009’a Birileri dedi ki “artık şehir merkezini sular basmayacak” O zaman yukarıdaki haberle ulusal bir gazetede eleştirilen belediye yetkilileri bugün ki yöneticileri iktidara getirmenin hesapları içindeydi. Niyetleri oldu, duaları kabul gördü ulu katta, ikdidar oldular, ikinci kez bu şehri yönetmeye talip oldular ve 28.7 2009 Rize’den bir haber bakalım değişen ne? “Şiddetli sağanak yağış sürüyor Rize’de gece boyu etkili olan şiddetli sağanak yağışlar şehir merkezini sular altında bıraktı. Çok sayıda iş yerinin zemin ve bodrum katını su bastı. Rize’de dün yüksek kesimlerde etkili olan şiddetli yağmur, gece yarısından itibaren şehir merkezini vurdu. Aralıksız yağan yağmur sonrası Cumhuriyet ve Atatürk caddeleri sularla kaplandı. Oluşan göletler nedeniyle sabah işlerine gitmek isteyen vatandaşlar zor anlar yaşandı. Araçların güçlükle hareket ettiği caddelerde 50 dolayında iş yerinin zemin ve bodrum katlarını da su bastı. Vatandaşlar sabahın erken saatlerinden itibaren işyerlerini temizlemeye başladı. Aralıklarla şiddetli yağışların devam ettiği Rize’de vatandaşlar sel ve heyelanlara karşı tedbirli olmaları konusunda uyarıldı. Şehrin içme suyu kesildi Bu arada Rize içme suyu şebekesi kaynağının bulunduğu Andon köyünde Salarha deresinin taşması sonucu sel ve heyelan meydana geldi. İçme suyu şebekesinin zarar görmesi nedeniyle dün geceden itibaren şehre içme suyu verilemiyor. Rize Belediyesi ekipleri içme suyu hattında meydana gelen arızayı gidermek için çalışma başlattı” diyor haber..

Bu iki haber arasında bir fark var. Eski haberde sadece yarım saat yağan sağanak yağmurdan berbat olan bir şehir merkezinden ve insanların isyanından bahsediyor. Bugün ki haber de “Şiddetli sağanak yağış sürüyor” deniliyor, yani “mecburiyetten su basacak şehir merkezini” demek istiyor. Aslında değişen bir şey yok o gün elli, bugün belli…Yine elli iş yeri ama görmüyoruz, göstermiyorlar bize… “Belediye yetkilileri protesto edildi” demiyor yandaş medya… Öğretmen evinin vip salonunda her akşam oyun oynayıp özel hizmet alan zati muhteremler de bu haberi arkasına yaslanarak okuyor. Nasılsa kimse bir şey diyemez… Demez, diyemez çünkü ekmeğini keserler, gözünü oyarlar adamın. “Sel basmayacak şehir merkezini” diye böbürlene böbürlene manşet attıkları zaman sırtını sıvazlayıp “ne güzel yazdınız” demediler ama eminim bıyık altından güldüler. Şimdi kaşlarını çatımı nasıl yazsın çocuklar. Ne de olsa geçim meselesi. Ama bu millet kör değil. Sağır hiç değil. Eski haberde “asgarı ücretle çalışanların görev başında olduğu ama yetkililerin gelmediği” gibi masum bir cümle kurulmuş, o haberi yazan yayınlayan gazete acaba “bugün maaşlarını alamayan belediye çalışanları işbaşındaydı” diyecek mi? Merkezi sular bastıysa çıkıp “biz hiçbir şey yapmadık, yalan dedik, özür dileriz” demeseler sandığı sel basacak… Neden bugünden böyle bir şeyden bahsediyorum? Biliyorum sonra deli danalar gibi saldıracaklar. Ben takmam, gazetem kale bile almaz… Ama önemli olan o değil ki. Halkımızın zamanında doğru bilgilendirilmesi ve yanlış yönlendirilmemesi önemlidir. Öyle bir bir görevimiz var. Çiçeği burnunda siyasete soyunanlar yaşına başına bakmadan bugün bu yalandan dolayı kulak çekmese kimseyi ötekileştirmeye hakları yok. Haberi doğrulamak için konuştuğum bir yetkili “dükkanları su basması gibi bir durum yok. Sadece Ziraat Bankası önünde bir birikme oldu. Müdahale ettik ve bitti” diyor… İnanıyorum ama resimler öyle demiyor… Ve fazlada ilgilendirmiyor beni. Beni ilgilendiren “şehir merkezini artık su basmayacak” diyenlerin göreviyle ne kadar ilgilendiğidir. Mantar biter gibi şehrin her yanını binalarla dolduranlar kendi inşaatları kadar bu şehrin sorunlarıyla ilgilenmediği beni ilgilendiriyor. Daha iyi bir kent için şişme reklam balonları kullananların yalanları beni ilgilendiriyor.

Sevgi ve saygılarımla….