Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '08

 
Kategori
Güncel
 

Kadılar müftüler fetva yazsalar...

Kadılar müftüler fetva yazsalar...
 

'Her nesnenin bir bitimi var ama aşka hudut çizilmiyor Mihriban...'


Sanıyorum on yılı aştı, Kıbrıs’ta yeşil hat gerisinde bulunan KKTC sınırına doğru Rum fanatikleri motosikletlerle bir baskın düzenlemişlerdi. Alkol sınırını aşan Nazi özentisi bir fanatik, Türk bayrağının asılı olduğu direğe tırmanmış ve bayrağı sökmeye uğraşırken vurulmuştu. Kıbrıs konusunda Türkiye ile Yunanistan arasında varılmış bir antlaşma yok. Mevcut durum ‘ateşkes’ ile tanımlanmış durumda. Bayrak neyi temsil eder? Bunu anlatmaya gerek olmadığı kanısındayım. Kaldı ki mevcut durum ne olursa olsun, bir ulusu temsil eden bayrak asılı olduğu yerden indirilmek istenirse, bunu yapmak isteyen güç, her sonucu göze almış demektir.

Türkiye’nin güney doğusundaki durum nedir? Neden ısrarla hasır altı ediliyor? Bayrak indirme eylemleri güneydoğuda nerdeyse her gün yapılıyor. Siyasi bir partinin milletvekilleri yurt içinde ve dışında, sürekli ve çekincesiz olarak PKK söylemleriyle siyaset yapıyor. Belediye başkanları da, bu mevcut tavrı sürdürüyor. Mütareke basını ve AKP medyası hayati önem taşıyan, gerçek sorun olan bu durumu görmüyorlar. Peki… Türkiye Cumhuriyeti’nin savcıları ne yapıyor? Göz göre göre, haber vere vere, Türkiye’nin geleceği riske atılmış durumda, Cumhuriyetin Savcıları, ilk okul çocuklarının dahi görebildiği tehlikeyi nasıl oluyor da görmüyor? Hadi gözleri görmüyor diyelim, burunları da mı koku almıyor?

Türk Ceza Kanunu 288: ‘Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.’

Başta AKP medyası olmak üzere, transfer ücretleri TMSF tarafından ödendiği ispat olunup ücretini geri vermek zorunda kalan kalemler ve diğer kıymetli kalemler bu suçu işliyor mu?

İşliyor…

Bu suçu işleyen kaç kalem var bu memlekette?

Kaç bayrak gönlerden indiriliyor her gün?

Kim kovuşturacak bunları?

Cumhuriyet Savcıları.

Savcılar kimin adına iş yapar?

Türk Milleti adına.

Maaşlarını kim verir?

Türk Milleti.

Nasıl verir?

Toplanan vergilerle.

Alın size toplanan vergilerin özeti: ‘Vergi rekortmenleri listesindeki 100 mükellefin geçen yıl ödediği toplam 259 milyon 436 bin 84 YTL lik vergi, 61 ilin beyanına dayanan vergi tahsilatından daha fazla.’

Sadece bu tablo dahi Türkiye’nin toplumcu politikalara ihtiyacı olduğunu göstermiyor mu?

Acaba Cumhuriyet Savcıları, nasıl olsa vergi gelmiyor ve bizim maaşlar bu illerden tahsil edilmiyor diye mi görevlerini yapmıyorlar?

Adam, süren bir soruşturmayla ilgili kitap yazmış ve satılıyor. Gözlerimle görüyorum kitapevlerinde. Üstelik içi baştan aşağı yalan dolu. Ergenekon soruşturması bitip, dava hükme bağlandığında kitaptaki bütün palavraları zaten göreceksiniz. AKP ye kapatma davası açılmış, her gün yargıyı tehdit konuşmaları yapılıyor. Hakaret ediliyor. Gerçekten merak ediyorum, bu savcılar okeye dördüncü mü arıyor?

Sn Aydın Doğan diyince aklınıza ne gelir? Yo… o saydıklarınız değil… asıl aklınıza ne gelir? Medya mı?

Sn Aydın Doğan, tek başına bu ülkede 33 vilayetin ödediği vergiden daha fazla vergi ödemiştir. Maşallah… Allah daha çok verir inşallah…

Egemenlik kayıtsız şartsız…

Durum bu…

Hergün bayraklar indiriliyor…

Hergün satılmış kalemler suç işliyor…

Ve savcılar göz yumuyor…

Neden? Neden? Neden?

Yanıtı bu tablonun içinde.

Yoksulluk ve cehalet içinde felç geçiren yığınlar.

Milletin değil liderlerin vekili olan bir sürü adam.

Müslümanlar katledilirken, Müslümanları katleden, küresel bir çetenin, yerel Müslüman işbirlikçisi bir hükümet.

Bir ülkenin yarısı kadar vergi veren bir medya patronu…

İçim bulanıyor…

Ey! bu Cumhuriyetin savcıları, iddianamelerinizdeki son cümle ‘Türk Milleti Adına…’ olacaktır…

Korkmayın… söyleyebilirsiniz!

 
Toplam blog
: 153
: 1481
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

Tıka basa dolu bir adam değilim. Balığı gördüysem derine inerim. Uzun süre gölgede kalamam. Okuru..