Kadın olmanın dayanılmaz ağırlığı

Zeynep Tokuş’un gözlerinde, Asena’nın öfkesinde, Seren Serengil’in umutlarında, Sema Çelebi’nin bakışlarında, Tuğba Ekinci’nin fütursuzluğunda, Hülya Avşar’ın umursamaz tavırlarında, Ajda Pekkan’ın samimiyetinde, Emel Sayın’ın gözlerindeki hüznün buğusunda, Bergüzar Korel’in mahzunluğunda, Sanem Çelik’in suskunluğunda ve diğer tüm kadınlarda var olmanın dayanılmaz ağırlığını hissetmek nedir acaba?

Yaşanmışlıklar mıdır yoksa yaşanacakların izleri midir?

Töre canavarına can vermişlikler midir?

Ya da küçücük bedenlere, beyinlere yapılan eziyetler midir?

Sorular ve yanıtsız sorularda kalanlar mıdır?

Korkudan yerinden fırlayacakmış gibi atan yürekler midir?

Denizin kıyısında ufkun derinliklerine dalıp giden bakışlar mıdır?

Yerdeki çakıl taşları, kum taneleri, rüzgârda uçuşan toz zerrecikleri midir?

Umudun bittiği yerde çaresizlik bulutlarının gökyüzünde gezindiği yerler midir?

Bebeğini bir kez bile sevemeyen Güldünya’ların kaderi midir?

Yazın kızgın güneşinde üşüyen, kışın soğuk ayazında ısınan bedenler midir?

İtilmişliğin, kakılmışlığın bedeli midir?

Nedir kadın olmanın dayanılmaz ağırlığı?

Yolculuk yaparken otobüste yanında oturan kadının yüreğindeki sızı nedir?

Markette alışveriş yaparken yanından geçen kadının hayalleri nedir?

Denizin kıyısında tek başına bankta oturan kadının gözlerindeki bıkkınlığın nedeni nedir?

Gözlerinin ta içine bakan gözlerindeki yalnızlık nedir?

Çantasını kapkaççıya vermemekte direnirken kapkaççının kullandığı arabanın tekerlekleri altında sürüklenerek can veren İclal Ülker’in yaşama son kez bakan gözlerinde mi?

Pandora’nın kutusunda kalan umutta mı?

Havva’nın Âdem’e yedirdiği yasak meyvede mi?

Nerede kadın olmanın dayanılmaz ağırlığı?

Sezen Öz’ün zarifliğinde, yüreğindeki ince sızının gözyaşlarında mı?

Güldal Mumcu’nun kurduğu vakıfla Uğur Mumcu’nun, yokluğundan duyulan özlem ve acıyı sözlerin ötesine taşıyabilmek mi?

Rachel’in eşine yazdığı mektuptaki haykırışında mı?

Nilüfer Kışlalı’nın eşi Ahmet Taner Kışlalı için söylediği:'Çok neşeli bir sabahındaydı' sözlerinde mi?

Mehveş Emeç’in babası Çetin Emeç için bestelediği Reverie -Uzak Bir Rüya adlı şarkıda mı?

Abdi İpekçi'nin eşi Sibel İpekçi de gazetecilerin sorusu üzerine, "Hiçbir şey değişmedi, 26 yıldır hala neden, niçin sorusunu soruyoruz" sorusunun yanıtının bulunamamasında mı?

Saymakla bitmeyecek yüreğindeki acılarını gözlerinde yitiren kadınların var olmanın dayanılmaz ağırlığını tek başlarına göğüslemelerinde mi?

Elimde Diyojen’in feneri çıktım yollara arıyorum.

Bir gün size de uğrayabilirim Ayşe Teyze küresel ısınmaya bulduğun çözüm için.