Kadın

Allah’ın (c.c.) yaratmış olduğu şaheser bir varlıktır kadın. Hem anne, hem bacı, hem de yardır kadın. Dünyanın en ağır yükünü taşır insanoğlu için.

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Dünya bir metadır. Onun en iyi metaı ise, saliha bir kadındır."
İbn Amr radıyallahu anh. Müslim.

Anne olarak kadın: Hakkı hiçbir zaman ödenmez üstün bir varlıktır anne. Yüce yaradan kadını yaratırken üstün özellikler vermiştir. Gerçekleri konuşmak gerekirse kaç kişi biz erkelerin sıkıntısını derdini çeker. Düşünün ki bir insan, üstünde dokuz ay on gün gibi bir zaman diliminde yük taşıyacak. Bizleri doğuran kadını düşünün ta anne karnından bu yaşımıza kadar ne cevherle ne zorluklarla bizlerle ilgilenmişlerdir. Hasat olduğumuzda hasta iyi olduğumuzda iyi olmuştur hep. Uyumaz uyumamızı bekler, yemek yiyemezsen o da yiyemez. İş bu nedenle alemlerin efendisi Hz. Muhammed (s.a.v.) “Cennet annelerin ayağı altındadır” demiştir. Cennet kokusu hissetmek istiyorsanız anne ayağı koklayın öpün yeter sanırım. Anne olarak kadını ne kadar anlatsak sanırım az gelir. Anneleri sırtınızda hatta baş üstünde taşıyın. Unutmayın ki anne hakkı olmadan cennet olmaz.

Eş olarak kadın: bir yardır, sırdaştır, yoldaştır kadın. Bir elmanın iki yarısından birdir. Evinde hizmetkarın, onurun şerefin, namusundur. Senin onun üzerinde hakkın olduğu gibi kadının da senin üzerinde hakkı olduğunu asla unutma. Eşi olmayan erkek aciz erketir.

Bir hadis-i şerifte Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:
"Karısı olmayan adam yoksuldur, yoksul."
"Çok malı olsa da mı?"
"Çok malı olsa da."
"Kocası olmayan kadın yoksuldur, yoksul!"
"Çok malı olsa da mı?"
"Çok malı olsa da."
İbn Ebî Necih radıyallahu anh. Buhârî.

Gerçekten yoksul değil mirdir erkek. Ve de kadın içinde erkek. Asıl zenginlik ailededir. Sevgide ve saygıdadır. Eşi olarak kadını anlatmaya belki kelimeler cümleler yetmez ama kadın eş olarak erkeğin pırlantası mücevheridir.

Dinler ve toplumlar açısından da baktığımızda kadına en çok değeri veren İslam’dır. Kadını hor ve hakir göremez, dövemez, kıramaz, incitemez ve de zulüm edemezsin. Kadını asla bil eşya gibi kullanamazsın. İslam kesinlikle bunu yasaklar. Onun iffetini koruyacak, kollayacaksın.

Diğer toplumlara baktığımızda, Avrupa ve Amerika gibi adı özgürlükler ve insan hakları ile özdeşleşmiş milletlerde kadın hep hor ve meta olarak görülmektedir. Kadını hor gören iffetini ve namusunu beş paralık eden fuhuşa zorlayan bu ülkeler değil mi? Televizyonları açın görsel olarak ilk karşınıza çıkan kadındır. Reklam ve flimlerde kadındır önde olan. Bir kadının bedenini sergilemek ona değer vermek midir? Karşılaştırmaları aslında daha iyi analiz edersek ortaya çok büyük farklar çıkar. İslam dininin kadına verdiği değer ve İslam olmayan diğer toplumların kadına verdiği değer.

Alemlerin efendisi olan Hz. Muhammed (s.a.v.) veda hutbesinde: "Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızız tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kildiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakki vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onların yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir”.

Kadının değeri farklıdır. Yukarıda dediğim gibi pırlantadır mücevherdir, nadide bir çiçektir kadın.

Saygılarımla