Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

08 Şubat '13

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Kadına şiddet insanlığa ihanettir...

Kadına şiddet insanlığa ihanettir...
 

Kaç gündür çok değerli dostum Ayşe Arman ile yine çok değerli gazeteci arkadaşımız Yonca Tokbaş'ın konu ettiği “kadına şiddeti” yazsam mı yazmasam mı diye düşünürken, dün sevgili Yonca Tokbaş'ın bir haberine yorum yazdım, değerli kardeşim benim o yorumuma bakarak “kadınları suçladığımı” düşünerek bana “yine mi kadınları suçluyorsunuz” diye mesaj atınca yazayım dedim…

Şunu özellikle belirtmeliyim ki şiddetin ister erkeğe ister kadına hele ki çocuklara yapılmasına şiddetle karşıyım. Şiddetin hayvanlara bile layık görülmemesi gerekirken insanlara reva görülmesi anlaşılır gibi değildir.

Bizler din adamlarının söylediklerine ve atalarımızın geçmişte söylediği ve bugün atasözü dediklerime çok önem veren bir toplumuz. Ancak inanıyorum ki bu güzel ülkemizi ve geleceğimizi bize bırakanlar bugünün geldiği noktaları hiç düşünememişler, öyle sarf etmişler o cümleleri. İşte size birkaç ata sözümüzden kadına şiddeti ve ülkedeki yaygın hale gelen şiddeti tetikleyen atasözlerimizden bir kaçı…

Edebiyatçılarımız özellikle de benim lise öğretmenim Fatma Hanım benim affetsin; Ziya Paşa’nın Terki-i Bendinde geçen toplumumuzu, insanlarımızı şiddete yönlendiren şöyle bir dizeleri vardır: “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” Bu dizeleri açıklamaya çalışırsam dizelerin, şiddete dayalı eğitim ve kültür yapımızı dile getiren ve artık neredeyse Ziya Paşa’nın atasözü haline gelmiş dizeleridir. Yani, önce kusurlu insanı uyarmalı tekdir etmeli, tekdir ve uyarma ile uslanmayana dayak (kötek) atmalı, şeklinde yorumlayabileceğimiz, çağdaş eğitimle insanlıkla bağdaşmayan, insanları baskı ve dayak altında tutulmasını öğütleyen yanlış bir atasözümüzdür. Hele bazılarının çok sık kullandığı ama bence atasözü olmayan bir deyiş var; “Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin”

Bunu kim söylemiş emin olun anlamakta zorlanıyorum ben. Bu deyişle de bana göre bizler hem bugün hem yakın gelecekte şiddet kültürü ile yetiştiğimiz için, çocuklarını döven ana-babalar, öğrencisini döven öğretmenler, karısını döven kocalar, karakola düşeni döven polisler olayları ile sürekli karşı karşıya geleceğiz demektir. Ne acıdır ki bu durumlara bakıp bir devlet adamı veya din adamı ekranlara çıkıp çok rahatlıkla “dayak cennetten çıkma” diyebilmektedir. Ne kadar utanç verici ne kadar acı ve zavallı bir ifadedir halbuki. Geçmişte özellikle benim yaşımdakilerin hatırlayacağı bir durum söz konusu idi ki bence “şiddetin” asıl vücut bulduğu dönemler bu dönemlerdir. Anne ve babalarımız bize bir ustanın yanına koyarken de okula yazdırırken de “Eti senin kemiği benim” demeleri bir açıdan şiddete davetiye çıkarmak, öğrenmenin başında dayak veya korkutmak geldiğini anlatmaktan başka neye yarardı ki?

Ne acıdır ki dayak kültürünün bu kadar yaygın olduğu benimsendiği ve atasözlerinde bile vücut bulabildiği ülkemizde demokrasimiz insanlık tarihimiz ve medeniyetimiz güvenlik güçlerinden tutun eğitim birimlerine kadar hemen her ortamda şiddet yadsınamayacak hale gelmiştir. Yasaları uygulayanların içinde verdiği kararlarda kadınların gördüğü şiddeti yapılan kötülüğü “kendi rızasıyla” olduğunun arkasına saklanıp şiddete kötülüğe meyillileri haklı çıkaran kafaların olması da ayrı bir sarsıntı deprem gibidir.

Kadınlarımız aşağılamak için atasözlerinin arkasına sığınan ana babalarımızın da belki kendi geçmişinden gelen bir alışkanlığı var ki tam bir muammadır. Sevgiyi aşkı hiçe sayıp “Kızı kendi haline bırakırsan ya davulcuya kaçar ya çingeneye” deyimiyle kadınları düşünemeyen sevemeyen karar veremeyen aşağılık bir varlık gibi gösteren bu ata sözüne imza atanlar nasıl bir suça imza attıklarının farkında bile değillerdir her halde?

Yine koca dayağını olağan görmek isteyen, olağan gören aileler, “kızını dövmeyen dizini döver; “çocuğunu düşünen hocaya, kızını düşünen kocaya vermesin” şeklinde özdeyişler üretmiş kendilerine haklı mazeretler aramayı seçmişlerdir. Ne demek kızınız dövmeyen dizini döver?

Tarihin tozlu sayfalarında kalmış birçok şiddet olayı hatta kanlı sonuçlar vardır ancak tarihin ardında kalmış olaylar üzerinden geleceğe karar vermek çağdaş insanların modern toplumların yapacağı şey değildir. Aklımız beynimiz var bizim, okuyoruz, imkanlarımız ölçüsünde eğitim alıyoruz neyin yanlış neyin doğru olduğunu anlayacak ve uygulayacak seviyelere geldi ama hala şiddeti üzerinden atamıyor hala utanç kapısı olmaya devam ediyorsa bence bir yerde gerçekten çok büyük yanlışlık var, insanımız “sevmek” nedir bilmiyor demektir.

Giderek kötüleşen pisliğe batan çağ dışı uygulamalara dönük yaşam biçimini yeğleyen dünya da kadınlarımıza çok büyük rol düşmekte olduğunu bizleri bu bataklıktan ancak kadınlarımızın çıkaracağına inanıyorum.

Sonuç olarak, kime ister kadına ister erkeğe ister çocuğa hatta canlıların tümüne yapılan reva görülen ve uygulanan şiddet kültürü çağ dışı bir olaydır. Özellikle insanı aşağılar, baskı altına alır, demokratik kültürü yaratamaz, şiddete eğimli bireyler bundan nemalanan beslenen toplumlar yetiştirir.

Bu sadece kadınlarımızın ve duyarlı bireylerin aşacağı bir konu değildir. Özellikle biat kültürünün son derece yaygın olduğu bu siyasi ortamda devlet adamlarımıza, siyasilerimize büyük görevler düşmekte olup devleti yönetenlerin buna özellikle özen göstermeleri gerekmektedir.

Son söz kadına şiddeti, kınıyorum hangi nedenle ne için üretilmişse üretilsin tüm mazeretleri de reddediyorum…

Hayırlı Cumalar efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..