Kadının manevi yükü dünyalar kadar

8 Mart Dünya Kadınlar Günü anısına yazıyorum ve kadın olmanın, anne olmanın, iş kadını olmanın ve üstüne üstelik hepsini bir arada olmanın hiç de kolay olmadığını söylemek istiyorum. Kadının adı yok değil, kadının adı da var, sanı da var, ağırlığıda var, fedakarlığıda var... var da var...

Olmayan ne pekii?... Değer yok... Anlayış yok...

Kadın olmak her toplumda zor bir olgu. Hangi sosyal statüde olursa olsun yükün ağır kısmını kadın gögüslüyor.. Gögüsledikleri belki fiziki olarak ağır görünmese de, insanı içten içe yıpratan manevi ağırlığın tamamını kadınlar çekiyor.. Ve en yıpratıcı olanı da bu bence.. Manevi yük....

Köyde, kentte, metropolde nerede olursa olsun kadın her alanda sorumluluğunun ağırlığı altında ezilmek zorunda kalıyor.. Kimi kadın güçlü görüntüsü altında bu ezilmişliğini gizleyebiliyor, kimi kadınlar belli bir noktadan sonra isyan bayraklarını çekiyorlar. Kimileri zaten baştan şanssız oluyor....

Tarlada, bağda bahçede kadın çalışıyor, öğlen yemeklerini yine o çalışan kadın hazırlıyor, akşam eve döndüğünde damdaki hayvanları sağıyor, bakıyor, besliyor ve yine ev halkına akşam yemeğini o kadın hazırlıyor.. Köy kahvelerinde adamlar sigaralarını tüttürüp çaylarını içiyorlar..

Kentte ki kadın çalışıyor, trafikle mücadele ediyor, işyerinde astlarıyla üstleriyle boğuşuyor, çalışan kadın anne oluyor, yerine göre çocuğunun tüm sorumluluğunu kendi üstleniyor, hastalığıydı, okuluydu, eğitmiydi, eğlencesiydi, ve o çalışan kadın evine döndüğünde ayaklarını uzatıp rahatça hala dinlenemiyor, yemeklerini hazırlıyor, masayı kuruyor kaldırıyor, çocukların dersleriyle uğraşıyor, onları yatırıyor uyutuyor..... vs.. vs..

Yazarken bile başım döndü bu kadar hareketten... Tam oturup dinlecek vakit, eş yatar uyur bu seferde, tek başına kalakalır TV karşısında, tat vermez yalnız başına olmak...

Oda gider yatar ve hala daha görevi bitmiş sayılmaz, çünkü bu sefer de beyfendinin gönlü yapılacaktır...

Bunca sorumluluktan, bunca özveriden sonra kadının değil adı, ruhu da kalmayacak... Kısacası hergün kadınlar günü, kadınların günü çünkü hayatları bu kısır döngü içerisinde sürüp gidiyor memnun olan olsada , olmasada...

Bari senede bir gün '' Kadınların olmayan bir günü '' ilan edilsinde, o gün kadınları tüm bu manevi ağırlıktan kurtarıp hafif hissettirilsin...

Tüm zorluklara rağmen, kadın olmak, anne olmak çok güzel diyorum ve tüm bayanlarımızın kadınlar gününü kutluyorum...

İlkokulda öğrendiğimiz bu şarkı sanırım herşeyi açıklıyor...

Güneşin anası yok/ Her evin çilesi çok/Analar çeker yükü / Kimsenin bilesi yok/ Gelin çiçek derelim/ Yollarına serelim

Sevgi Dolu türkülerle/ Annemize verelim...