Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '13

 
Kategori
Güncel
 

Kadınlar Hakk'ın divanına varınca...

Kadınlar Hakk'ın divanına varınca...
 

Görsel internetten alınmıştır.


“Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan kadınlar büyük dramlar yaşıyor. Kamp dışında Türkiye'de çeşitli illerde yaşayan kadınlar mesleklerini devam ettirmeye veya dilenerek hayata tutunmaya çalışırken çoğu çaresizlikten kuma olarak Türkiye'de ki erkekler ile evleniyor.” (Kaynak Milliyet.com.tr)

Haberi okuyunca kime kızacağıma, ya da kime hak vereceğime karar veremedim. Yaşam hakkı kutsaldır. Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Bu ortamı sağlamak da devletin ve vatandaşların görevidir.

Bugün güneydoğumuza bakıyoruz bir karmaşa hâkim. Suriye’deki savaştan kaçan binlerce insan yaşama savaşı veriyorlar. Tabii onların yaşaması demek bazen de bizimkilerin nefes alamaması gibi bir duruma da dönüşüyor. Devlet tüm olanaklarını seferber etse de yetmiyor, yetemiyor bu insanları rahat ettirmeye.

Aç kalan insanlar ne yapar? Ocak yıkar derdi eskiler. Şu anda yaşanan tam da o. Ocak yıkmak.

Kadınlar aç, kadınlar sefil, aş yok, iş yok… Ne yapacak bu insanlar?  Geriye kalan tek şey bedenleriyle para kazanmak. Kimisi bedenini satar, kimisi de işte haberde olduğu gibi esnafa yalvarır ne olur beni kuma olarak al diye. Yeter ki karınları doysun.

Esnaf biraz çapkınsa, biraz da parası varsa alıp ev açıyormuş bu kadınlara. Ya da kendi evine götürüp birlikte yaşama zorluyordur diğer kadınla. İlk eş kıskanıyordur eşini. Yeni gelene beddualar yağdırıyordur ocağımı yıktın diye. Kim haklı burada, kim haksız?

Her insan görebildiği yerde arar sorunun kaynağını. Oysa perde arkasında o kadar büyüktür ki sorunun kaynağı, kimse farkına bile varmaz. Bir kör dövüşüdür devam eder durur. Tüm bunlara neden olanlardan alacağımız bakidir oysa. Ama bugün, ama yarın, ya da yarından sonra ama mutlaka.

Kanuni Sultan Süleyman bahçede gezinirken bazı ağaçları karınca sardığını görür ve ilaçlanması gerektiğini düşünür. Sonrasında karıncanın da bir canı olduğunu düşünür ve hocası Ebussuud Efendiye yazılı olarak sorar;

Meyve ağaçlarını sarınca karınca, günah var mı karıncayı kırınca?.. Bir müddet sonra sorduğu soruya yazılı olarak cevap verir Ebussuud Efendi; Yarın Hakk’ın divanına varınca,  Süleyman’dan hakkın alır karınca…

Kadınlar da hakkın divanına varınca, söke söke alacak bu ortamı yaratanlardan hakkını… Bana kalsa tez zamanda dünya gözüyle, ama… 22 Ekim 2013

 

 
Toplam blog
: 278
: 1431
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

Bir Kamu Kurumundan emekliyim. Bloğumda; yaşadıklarımı, çevremde gözlemlediğim olaylar ile kendi ..