Kadınlarımız, önce analarımız

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi.
O, insanlık için utanç verici kara günün anısına her yıl 8 Mart günü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 1921 yılından beri aralıklarla kesintiye uğramasına rağmen kutlanmaktadır.
Bu vesile ile, güzel ülkemin, Ağrı Dağı gibi güçlü, Çukur ova gibi bereketli, Anadolu coğrafyası gibi şefkatli; Vatan, Millet, Din ve namus tehdit edildiğinde gözünü kırpmadan erkeğiyle birlikte Nene Hatun, Kara Fatma, Şerife bacı ve adını sayamadığım yüzlerce Türk kadını gibi yiğit, her türlü güzelliği ve asaleti, çeyizlik yazmaların oyaları gibi üzerinde zarafetle taşıyan başta; Hastalığımızda baş ucumuzdan ayrılmayan, bizlere yedirmekten, kendine bir çorap alamayan, başımıza bir şey geldiğinde, gözleriyle değil yüreğiyle ağlayan. Başımızın tacı Analarımıza. Öle gardaş öle, gardaş bacısı diye ağıt yakan, sevincimize ortak olup, yüzünde çiçek açan, hizmetini esirgemeyen anadan babadan, Allah mahrum etmesin dünyada hayırlı bacıdan, hayat boyu yanı başımızda, dertte tasada ilaç olur baş ucumuzda, nasip etmişse Yaradan, evlat verir kucağımıza, bir gün yetmez bir ömür hatırlayacağımıza, 8 Mart yetmez ama yine de kutlu olsun hanımlarımıza. DÜNYA KADINLAR gününü kutlarım. 

AHMET KAPLAN