Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kafes içinde hayatlarımız

Kafes içinde hayatlarımız
 

Kafes içinde hayatlarımız


Geçenlerde kütüphaneye okunacak bir şeyler var mı diye bakınırken Cengiz Şahin’in Kafesin içindeki Hayat adlı kitabı çarptı gözüme. Ortalama üçyüzelli sayfalık kitabın özü, tek bir cümlede, kitaba ismini vermişti başlangıç hikayesindeki Kartal metaforu ile.
 
Gülümsedim, gülümsedim çünkü; neden bilmem sağım, solum benzerleriyle dolu olmasına rağmen aylar önce yaşadığım bir anekdotu hatırlattı bana.
 
“Kendi Koç’un Ol “adlı bir seminerimin sonunda yanıma yaklaşan bir hanım, " Fatoş Hanım siz yaşantınızda enerjinizi tüketen ne varsa arının " dediniz. " Bende Ali Kaptan gibi bir eş var( Öyle Bir Geçer Zaman ki filmini izleyenler Ali Kaptan’ı iyi tanırlar ) ne yapsam kurtulamıyorum, bana bu konuda ne önerirsiniz " der. Koçluk disiplininde akıl vermek, yönlendirmek gibi olguların olmadığını ve sistemin nasıl çalıştığını anlattıktan sonra
 
"Şu ana kadar Ali Kaptan ‘dan kurtulma konusunda kaç tane başarısız deneyim yaşadınız ? " diye gayriihtiyari bir soru yöneltme ihtiyacı hissettim. Alacağım cevabı tahmin ediyordum ve " HİÇ " cevabına HİİÇ şaşırmamıştım.
 
Değişim süreçleri zorludur. Ali Kaptan gibi kafeslerden kurtulabilmek için Cemile olmak gerekir. Her doğan güne ümitle başlamayı bilmek, şartlar ne olursa olsun kararlı olmak, amaçlardah uzaklaşmamak gerekir.
 
Kafesten çıkmayı, risk almayı, alışkanlıkların değişim sancılarını, rahatlık alanlanları terk etmeyi göze almak gerektirir.
 
Bilindik kafesleri, tanıdık mutsuzlukları, tanınmayan mutsuzluklara ya da tadılmayan mutluluklara yeğlememek gerektirir. Metanet ve güçlü istek gerektirir. Tüm bunların olması içinde gerçekten FARKINDALIK gerektirir.
 
Yükseklerden süzülen kartalın dikkatini aşagıda birşeyler çeker. Alçalmaya başlar. Gördüğü bir kafestir.Kafesin içerisinde bir hayat vardır. Kafesin yanına usulca konar ve içerideki hayatı bir süre izler. Hayat ileriye doğru hareket eder ,parmaklıklara çarpar. Geriye gider ,birkaç atım attıktan sonra tekrar parmaklıklara çarpar. Sağa gider parmaklıklara çarpar , sola gider parmaklıklar çarpar.
 
Kartal Hayat'a sorar ; Orada ne yapıyyorsun ? Ben mi ? diye karşılık verir Hayat.Ne Yapabilirim ki diye yakınır . Dört bir tarafım çevrili, hapsolmuş durumdayım. Dışarı çıkmak isitiyorum ama olmuyor işte. " Peki gerçekten çıkmak istiyor musun ?" diye sorar Kartal."Evet" der Hayat. Kartal güçlü pençeleri ile kafeste Hayat'ın dışarı çıkabileceği kadar yer açar "Artık Özgürsün, hadi dışarı gel der ". Hayat tedirdin bir şekilde kalmaya devam eder. "Gelmek istemiyorum" der. " Neden, hep özgür olmak istemiyor muydun ?
 
" Evet Ama...... " " Ama ne ?" Burada özgür olmasam da mutsuz olsam da güvendeyim. Dışarıda bilinmeyen bir dünya var. Der.
 
Sahi sizin de kafesleriniz var mı kendinizin yarattığı ve içinde mutlu, mutsuz bilinmeyene tercih ettiği ?
 
Toplam blog
: 36
: 195
Kayıt tarihi
: 26.03.14
 
 

Selam.. Bir parça ANNE'yim ben  sonra  bir parça iş kadını, bir parça ev kadını , bir parça  eş ,..