Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kahraman boyacı hazır boyaya karşı!

Kahraman boyacı hazır boyaya karşı!
 

Ayakkabı boyacılarının hazır ayakkabı boyalarına karşı yürütmeye çalıştığı asimetrik psikolojik savaşı gıpta ve takdirle takip ediyorum. Onlar süpermarketlere karşı direnen kahraman bakkalların, İKEA’nın amansız saldırısına yiğitçe göğüs geren son Mohikan marangozların, Bauhaus’un, KOÇTAŞ’ın kuşatmasını yarmaya azimli nalburların silah arkadaşı, siper yoldaşı… Onların en büyük rakibi de hazır ayakkabı boyaları… Kutusu bir buçuk iki liraya satılan hazır boyalarla ayakkabını yirmi defa boyayabiliyorsun. Oysa bırak lostra salonlarını, bugün büyük şehirlerin merkezi yerlerinde köşe kapmış bir profesyonel ayakkabı boyacısına boyatayım desen en az beş papeli gözden çıkarman gerek. Bu durumda da millet haliyle hazır boyalara meylediyor. Hem pratik hem ekonomik.

Ancak boyacıların pes etmeye hiç niyeti yok. Bu yolda psikolojik harp tekniğini, kara propagandayı esas alan gayet ustalıklı, stratejik derinlikli bir savunma konsepti geliştirmişler. Şahsen ayakkabımı boyatmaya her gidişimde bu propagandaya maruz kalıyorum. Boya sandığının önündeki yüksek tabureye oturup sol ayağımı sandığın üzerindeki ayaklığa koyar koymaz boyacım girişiyor bilinçaltına bilinçaltına çalışmaya… Önce "abi, ayakkabının derisi çok kaliteli" diye ince bir bağlamayla giriş yaptıktan sonra sözü asıl konuya getirip başlıyor diskur çekmeye: "Hazır boyalar ayakkabının anasını s..iyor abi; sakın hazır boyayla boyama. O boyalar deriyi çatlatıyor. Ayakkabına yazık. Paran yoksa getir bedava boyayalım ama bu güzelim ayakkabıya hazır boya vurma abi"


Bu lafı hemen her seferinde duyuyorum. Sadece benim ayakkabımı boyayan usta değil, yan yana dizilmiş öteki meslektaşları da gelen her müşteriyi bu türden bir introyla karşılıyor. Bu minvalde kararlı bir psikolojik savaş yürütüyorlar. Zavallı müşterileri bu propagandayla zehirliyorlar. Bilinçaltına bu mesaj işlenmiş tüketici Carrefour’da, Migros'ta hazır ayakkabı boyası standının önüne geldiğinde o boyaların cazip fiyatlarını görüp bir kutu almak için uzandığı anda boyacıdan aldığı o dehşetengiz enformasyonu hatırlıyor: "hazır boya ayakkabının anasını s..iyor abi, o boyaların içine mum katıyorlar mum." Ve böylece GDO’lu domatesle karşılaşmış sağlıklı beslenme düşkünü bir organik gıda sevdalısı gibi paniğe kapılıp hemen o güzelim, 1,99 TL'lik "Sitil Special Active" kutusunu raftaki yerine geri bırakıyor. İşte psikolojik harbin, kara propagandanın, bilinçaltı mesaj verme tekniğinin başarısı!


Sana sesleniyorum usta; tamam şimdilik bir muharebeyi kazandın ama "paran yoksa getir bedava boyayayım" deyip bir ayakkabıyı 7 buçuk kâğıda boyar, üstelik her seferinde de ücrete zam yaparsan, savaşın kendisini kaybedeceksin.

Benden söylemesi. Demedi deme.

 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..