Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '11

 
Kategori
Aile
 

Kahraman kadın ve anne olmak

Kahraman kadın ve anne olmak
 

Kahraman Anne olmak Adına!

Çalışan anne olmak! Blog bünyesinde ya da dışında yazımı okuyan annelerin tam desteğini alacağımdan emin olduğum, dilimin döndüğünce anlatmaya çalışacağım bugünkü konum: Çalışan bir kadın ve anne olmak! Türk kadını iş dünyasının dışında bunu herkes biliyor.

Görsel ve yazılı medyada da istatistiklere dayandırılarak, kadının bu yüzden ekonomik, fiziksel, psikolojik hatta cinsel şiddete maruz kaldığına dair bir çok ahkam kesici fakat çözüm üretmeyen programlara ve yazılara tanık oluruz. Eğitimli olmasına rağmen bir çok kadın evinde oturup çocuk bakmayı tercih ediyor.

Peki ama neden? Hamileyken başlayan çalışan kadın ve anne olmak adlı meşakkatli serüven her gün çocuğun büyümesiyle kadının omzundaki yükte paralel olarak artmakta ve kadın işi ve anneliği arasında sıkışıp kalmaktadır maalesef...

Hadi hamilelik süresince bebeğimiz sürekli bizimle. Bakıcı sorunu yok, aç mı kaldı? Ağlıyor mu? Vs. Bu sorunlar olmuyor. Peki ya bebeğimiz doğduğu zaman? İzin bitti, önce güvenilir bir bakıcı ya da şanslılar için aile yakınları (anneanne ya da babaanne gibi). Bu sorunu çözdük diyelim, süt saatleri, bebeğinizin hastalanması, aşı günleri ve patronunuz ya da müdürünüzle yaşayacağınız izin mücadelesi. Her seferinde derin nefes alış verişler ve hadi bir cesaret odaya izin isteme için girme! Aklınızın bir tarafı evde ve bebeğinizde onu özlerken işe konsantre olmak zorunda kalmak. Yetiştirilmesi gereken raporlar, toplantılar, lar lar lar…..

Kadınlar her şeyi en mükemmelinden yapmak kafasında onca tilki dolaşırken hiç birinin kuyruğunu diğerine dokundurmadan kusursuz yürütmek ister işini…

En iyisini yapmak isterken bir stres daha bindi mi üstüne? Çocuğu evi ve işi derken, sosyal hayattan kopmuş, hayatını kendi dışında insanları mutlu etmek için bin parçaya bölmüş mutsuz kadınların sayısı artıyor tabiî ki…. Sorun sadece bebekken mi? İyi bir kreş ve bunun ekonomik maliyeti, ya okul çağında? Etüt yapılan kaç devlet okulu var? Şöyle anne işinde çalışırken çocuğunun güvenilir bir yerde olduğunu bilecek. Ya hafta içi yapılan veli toplantıları, çocuğunuzun müsameresi ve iş saatinizin çakışması. Evladınızın o heyecanına” ya yetişemezsem korkusu, onun gözü yaşlı sizi aradığını düşünmek”. Velilerin katılması istenen geziler. Hadi yine müdür kapısı göründü fakat her zaman da dürüst olunmuyor maalesef küçük pembe yalanlar bazen imdada yetişiyor.

Kadın bunca sıkıntıyla iş dünyasında kalma mücadelesini sürdürürken, yalnız bırakılması ya da şartların uygun hale getirilmemesi adalet midir yani? Neler yapılabilir? En başta bebeklik dönemi için bayan elemanlara her firma bünyesinde kreş ya da bakım evi tarzında fena olmaz mı?

Onca işsiz ya da part time çalışmak isteyen gençlere eğitim aldırılarak buralarda çalıştırılması, çocuklarımızın gözümüzün önünde olması ev de bakıcı ile olmasından bana göre daha faydalı. Bu ortam okul çağındakiler için çocuk kulübü olarak da geliştirilebilir. Çocuğuna her an yetişebilecek durumda olan gönlü rahat anne daha verimli olmaz mı?

Toplum olarak elverişli çalışma alanları hazırlanması için, bilinçlenilirse talebimize yönelik işverenlerde işyerlerini daha iyileştirebilir. Böylelikle daha mutlu ve verimli iş gücü elde edilir. Kadın hayatın içinde her yerde görev almalı. Çünkü elinin değdiği, fikrinin estiği her ortam güzelleşir, kolaylaşır ve verimliliği artar.

Kadının fıtratında vardır üretmek, istediği yalnızca verilecek fırsattır. Kadınlar şimdiki zor koşullarda bile hem kariyer hem de çocuk yapacak yeteneğe sahipken, varın görün siz uygun koşullarda göstereceği üstün başarıları….

Saygılarımla mutlu ve sağlıklı kalın…

 
Toplam blog
: 85
: 1590
Kayıt tarihi
: 23.11.10
 
 

Yaş otuzbeş yolun yarısı eder demiş üstad demesine ama, benim yapacak çok şeyim var:)! Anneyim, e..