Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kahvaltı keyfi

"Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı" şiiriyle çok severim Cemal Süreyya' yı. Bir de kahvaltıyı!

Doygun bir ruh haline dönüştürür bu en sevdiğim öğün, beni. Farklı kültürler, ne kadar anlam yüklerler buna bilmem ama, benim mutfağımda kahvaltının vazgeçilmez bir yeri vardır. Hele bir de sofram kalabalık olursa. Değmeyin keyfime. Mis gibi kokan kızarmış ekmeğim. Üzerine süreceğim gül'den tutunda, portakal reçeline kadar değişik tat ve renklerdeki reçellerim.
Ya da ekmeğimin sıcaklığında eriyen kaymağımla, balım. Soframızı binbir hüneri ile zenginleştiren, kimi tombul kimi ince, kimi zümrüt yeşili.Kimi kömür karası zeytinlerin verdiği o özel lezzete ne demeli. "Zeytin gözlüm sana meylim nedendir" şarkı sözlerine cevaptır zeytinin verdiği tad. Ya , Peynirim! Peynirsiz , kahvaltı olur mu? hiç! Beyazı, tulumu, rokfor'u, kaşarı.
Yanında da çıtır çıtır simit. Bir de domates, salatalık, acı biber ve maydanoz ve biraz da sos. Lezzete lezzet katar herbiri soframa. Sucuğu, pastırması tadımlık olsa da yeter bana. Fokur fokur kaynayan çaydanlığımdan içeçeğim bir bardak demli çay. Ve derin sohbetler.

Her yeni güne açılan penceredir kahvaltı. Bütünleştirir aile fertlerini, dostları, akrabalıkları. Rafine edilmiş fikirlerlerle, taze umutlara gülümseyerek "Günaydın" deyiştir tüm dünyaya. Biliyoruz ki, kahvaltı enerji kaynağıdır. Güne, enerji kaynağımızın besini olan buğday sayesinde, stresten uzak, dingin bir zihinle başlanır. Ve bu ruh güzelliği ile, ister evinizin çiçeklerle bezenmiş balkonunda, ister deniz manzaralı bir terasta, isterseniz kuş cıvıltılarının olduğu yeşillikler içerisinde kahvaltı keyfini yaşarsınız.Davetler yapılır huzuru paylaşmak adına.
Süslenir sofralar, renkli tabaklar ve peçetelerle, gökkuşağını getirircesine insanın aklına.Taze papatyaları oturtursunuz bir güzel vazoya.Kahvaltılıkları dizer, çayı demler ve beklemeye başlarsınız sıcacık buluşmaları.

Ruhunuzun ve bedeninizin bazen yalnızlığa yelken açtığını hissedersiniz. O zaman tek dostunuz kahvaltınız olur.
Bir fincan çay, yanında da güneş renginde omlet. Çayınızı karıştırırken, kaşıkla çay arasındaki şekerin, cıngıl cıngıl ses eşliğinde, eriyip kaybolduğuna dalıp gidersiniz. Kaybolan fakat tadı kalan anılarınız düşer aklınıza .
Tıpkı çayınızı yudumlarken, dudaklarınızda kalan şekerin tadı gibi.Bilirsiniz ki, nice kahvaltılar kaybolan anılardan kalan şeker tadı gibi, kalacaktır akıllarda.

Başarının anahtarı altın öğün dediğimiz kahvaltıda saklıdır.Yeni bir güne başlarken , kahvaltı öğününü atlamamak gerekir.Böylece verimli günlerin kapısını kaliteli yaşama doğru açmış oluruz.Kahvaltıyı alışkanlık haline getirmek, çocuklarımız için şart.Beyinsel ve bedensel gelişmelerin hepsi bu öğünle bağlantılı. Dolayısıyla, daha başarılı çocukların hepsi, bu öğünden faydalananlar arasında kendini gösteriyor. Bir pazar sabahı kendinizi prens ya da prenses gibi hissedebilirisiniz. Nasıl mı? Yatağınıza getirilmek üzere hazırlanmış bir kahvaltı ile.Düşünsenize! Tatlı bir öpücükle uyandırılmaya çalışılıyorsunuz.Uykunuz bölündüğü için biraz mırın kırın halleri.Uyanmamak için inatlaşsanız bile, gözlerinizi zar zor açıyorsunuz. Ve sürprizzz!
Sevgiyle, özenle hazırlanmış bir kahvaltı.Koklanmak üzere bekleyen bir gül. "Günaydın.Seni Seviyorum" diye yazılmış ufak bir not.Okunmak üzere düşünülmüş bir gazete. Gümüş fincanda dumanı tüten çay...

Ah, kahvaltı! .Sendeki de ne cilveymiş.

Tarih : 27.08.2007

 
Toplam blog
: 62
: 554
Kayıt tarihi
: 11.08.07
 
 

05.09.1969 İstanbul doğumluyum. Halkla İlişkiler mezunuyum. Evliyim. 19 yaşında Cemre adında bir ..