Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '09

 
Kategori
Siyaset
 

Kahve keyfi

Kahve keyfi
 

Benim kahve keyfim az şekerli. Özellikle çalışırken. Ama sokak ortasında yürürken Türk kahvesi içilemeyeceğinden, ismi lazım olmayan çok uluslu kahve zincirinden de zehirlendiğim oluyor. Ki o dükkana girdiğinizde ne istediğinizden çok emin olmanız lazım. Yoksa seçenekler sizi şüpheye sevkedebilir. Geçen gün kaba saba hesapladım, bildiğin kahveyi elli küsür değişik permütasyonla içebilirsin. Tabi işin raconunu da bilmek şartıyla. Ben ufak bir sütlü kahve istiyorum, az sonra tezgahın ardındaki kızcağız çığlık çığlığa “tall latte’niz hazır” diye bağırıyor. Ya ben bunu mu istemiştim diye düşünen bir ben değilim herhalde ki ismini bardağa yazıp, bardağı sana zimmetliyorlar. Hemen ardından tezgahtar hanım tekrar bağırıyor: “Hamdullah Bey, decaf venti macchiato!” Breh breh.. Hamdullah beyin özenle oluşturulmuş seçimi karşısında ezilerek uzaklaşıyorum dükkandan.

Bu seçim özgürlüğü çok güzel bir şey. Özal öncesini görmüş bir kuşak olarak, ya kim uğraşır, kim para verir ki dediğimiz tonlarla detay büyük işler haline geliyor, arz inanılmaz bir hızla kendi talebini yaratıyor. Kapitalizmin temelinde ekonomik özgürlük, onun temelinde de seçim özgürlüklerinin yattığı satın aldığımız misvaklı, beyazlatıcılı, florürlü, vitaminli diş macunu gibi ürünlerle kendini kanıtlıyor.

Keşke şu seçim özgürlüğümüz alışveriş merkezlerinden öteye de geçebilseydi. Yine bir yerel seçim öncesi kahveci tezgahı önündekine benzer bir tereddüt ile karşı karşıyayız. Ee kime oy vereceğiz ki? Özellikle sol cenahta arz bol, talep yok. Arzedilenin de ne olduğunu anlamak konservenin arkasında küçük harflerle yazılmış koruyucu ve gıda boyası listesinden medet ummaya benziyor. Ortada fark yaratan ne bir parti programı ne de somut bir fikir var. Maalesef senelerdir partiye değil lidere oy veriyoruz. Daha doğrusu, belki de liderlerimiz albeniden olabildiğince uzak olduğu için, kime oy vermeyeceğimizi fikre değil lidere bakarak seçiyoruz. Ambalaj ve pazarlamanın önemi yadsınamaz tabi ama dişmacunu ya da kahve seçerken kılı kırk yaranlarımızdan kaçı oy vermeden önce ilgili partinin programını okuyor? Diyelim ki okudu, somut bir soruna anlamlı bir çözüm önerisi ile karşılaşıyor mu? Yoksa eğer zahmet edip de okursak, karşılaştığımız “rant düzenine son vereceğiz” cinsinden genel ve yeknesak vaatlerden mi ibaret.

Gelin ufak bir test yapalım; soldaki iki büyük parti, CHP ve DSP. Geçtiğimiz seçimde bu iki partiye oy vermiş olan, ya da gelecek seçimde oy verecek olan milyonlarca seçmen var. Bu seçmenlerden kaçı iki parti arasındaki fark kendilerine sorulduğunda partinin lider ya da adaylarıyla değil de somut fikirleriyle ilgili bir fark ortaya koyabilir. Ben yüzde bire razı olurdum ama hiç sanmam. Tabi partileri de suçlamamak lazım. Eğer biz seçimimizi, “hayatta Baykal’a oy vermem”, “benim enişte AKP’den aday oldu”, “fişmekan gelirse kat iznimiz tamam”, “Çankaya’da türban görmeye dayanamam” seviyesinde yapıyorsak, kim niye uğraşsın yok parti programıymış yok sağlam ideolojik tabanmış. Onun yerine karizmatik fotoğraf çektir, asfalt dök, bedava kömür dağıt, daha akıllıca yatırım.

Tabi seçmeden önce asıl ne istediğini bilmek lazım. Geçen gün on küsür yıldır günde iki kez kahvemi ikram eden Melek Hanım, “siz hep az şekerli isterdiniz ama biz ağzınız tatlansın diye orta, hatta keyifsizseniz şekerli verirdik kahveyi” diyince seçimlerime güvenim kalmadı. Çok şekerli ile başladığım yolda orta’dan mezun olup sade’ye ilerlediğimi sanırken, şekerli’de takılıp kaldığımı öğrendim. Tıpkı işleri bozulmasın diye AKP’ye oy verip sonra Cumhuriyet mitinglerinde 10. yıl marşına bayrak sallayan arkadaşlarım gibi, kahve keyfi düzeyinde bile olsa daha ne istediğimi bilememişim ben. Hamdullah bey ve benzerleri, çalışıp uğraşarak, hatta inançla seçtikleri decaf venti macchiato’nun keyfini sürerken, benim önümde gitgide soğuyan sütlü kahveye hayal kırıklığıyla bakmam bundandır.

16 Ocak 2009, copyright, http://www.aklagelen.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 7
: 457
Kayıt tarihi
: 03.01.09
 
 

Eğitim: Hukuk, lisans ve yüksek lisans. İş tecrübesi: Yaklaşık 20 yıl hukuk danışmanlığı. Aklagele..