Kalbi kırık bir ozan Neşet Ertaş

Biraz evvel internette Milliyet Gazetesinde okuduğum bir haber beni çok etkiledi. Bugünkü yazımı bu konuya ayırmak istedim.

Haberde ünlü ozan Neşet Ertaş'in günlerdir verdiği yaşam savaşını kaybettiği ve KALBİ KIRIK bir şekilde yaşama veda ettiği yazıyordu. Ozanın hastalık ve öüm haberinin ardından bir çok kişi duygularını dile getirmiş ve gazetemizde bu sözleri sırası ile yayınlamış.

Bu sözlerden aklımda kalanları sözlerin sahiplerini belirtmeden yazmak istiyorum. Hakettiği değeri bulamayan bu kadar değerli bir ozan kalbi kırık gitti. diyor bir ünlü kişimiz. Bir başka ünlümüz ise 'Ona sahip çıkamadık, Biz ağıçı toplumuz,hep öldükten sonra ağlarız' diye ilave ediyor. Bir başka kişi ise 'Kendi kişisel becerisiyle zorla kazandığı erdeme ortak olduk 'diyor.

Evet bütün sözler doğru.Ona sahip çıkamadık.hep böyle yapıyoruz.Sağlığında aramadığımız önüne setler çektiğimiz değerlerimize öldükleri an ağıtlar yakmaya başlıyoruz. Acaba onların değerini anlamamız için illa ölmelerimi gerekiyor.

Neşet Ertaş sanatçı bir anne babanın köyde doğmuş ve ilk müzik eğitimine keman ile başlamış, sonra sazı seçmiş bir sanatçımız. Uzun yıllar halkının kalbine damga vuran eserler besteleyen, yorumlayan sanatçımız kendisine verilen  Devlet Sanatçılığı ünvanını bile 'Ben halkın sanatçısıyım, Devlet Sanatçılığı bana ayrımcılık geliyor' diyerek red etmiş bir büyüğümüz. Unesco tarafından yaşayan insan hazinesi kabul edilen sanatçımız 25 nisan 2011 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından fahri doktora ünvanı ile değerlendirilmiş.

Bütün bunlardan çıkacak sonuç.Ne olur bu değerli insanlarımıza yaşarken sahip çıkalım,onları maddi manevi zorluklar içinde bırakmayalım. Onları kaybettikten sonra çektiğimiz ağıtların bir faydası olmuyor.

Rahat uyu Neşet Ertaş. Mekanın hep nur içinde olsun.