Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '11

 
Kategori
Deneme
 

Kalemlerimizi tekrar elimize alalım

Kalemlerimizi tekrar elimize alalım
 

Bu kalemdir. (Sabahattin Gencal)


Bazı yazıları okuyunca “ Aaa, yazar benim düşündüğümü aynen yazmış.” Ya da “Bu yazının altına imzamı atarım.” vb. düşünceler geçmiştir kafanızdan. Ben sık sık karşılaşıyorum düşüncelerimi benden önce yazanlarla.  Önceleri bu tip yazıları keser, kupürleri dosyalardım. İnternetin hayatımıza girmesinden sonra, internetten bazı yazıları dosyalayıp saklıyorum. 29 Temmuz 2008 tarihli zaman gazetesinde okuduğum İskender Pala’nın Sahib- i Kalem başlıklı yazısı da sakladığım yazılardandır.

“Kalemi terk edeliden bu yana anlatım biçimlerimizin de sığlaştığını söyleyebilirim size. Bir defa düzen ve tertip fikri kayboldu; artık sayfanızı da, kelimeler arasındaki boşlukları da, noktalama ve imlanın şeklini de sizin yerinize bilgisayarınız tasarlıyor. Toplumsal iletişimde ve gündelik dilde son moda kelimeler birden zihninizi işgal ediyor, herkes o kelime veya kavram üzerine mutlaka bir şeyler geveliyor ve aynı kelime yahut kavram kısa sürede alıp başını bir daha dönmemek üzere dilden çekip gidiyor. Üstelik yeni bir kelime türetip, bulup, ithal edip modalaştırmak zor değil. Bu arada anlatım tatsız tuzsuzlaşmış, cümleler allak bullak olmuş, üslup bayağıdan bayağı, fikir ilaç niyetine, zihniyet sürüntü kabilinden, kimin umurunda!.”

Yazıyı ilk okuduğumda nasıl yorumladığımı hatırlamıyorum. Yazıya yüzde yüz katıldığım kesin, yoksa saklamazdım. Ancak, kalem kullanma konusunu pas geçtim herhalde. Klavye icat olalı kalem ele alınmaz oldu. Klavyeyi doğru dürüst kullanabilsem bir derece. Aklımdan geçenleri anında yazamıyorum. Tak, tuk yazarken de aklımdan geçenler ekrana aksetmiyor. Yani klavyeyi kullanamamak da başlı başına sakınca. Kaldı ki klavyeyi ustalıkla kullansak bile kalemin yerini tutmuyor. Çünkü kalemle yazarken önce düşünüp taşınır sonra kâğıda dökerdik. Yanlış yazmamak için özenirdik. Klavye ile yazmak böyle mi oluyor. “Yanlış da olsa, nasılsa düzeltirim” düşüncesi var ya yanlışlar dizisine sebep oluyor.

Pala’nın, kalem konusunu değişik açılardan öyle güzel ve etkili anlatmasına rağmen uyanamadım ben. Kalemi cebimde taşıdım taşımasına; ama kullanmadım. Ve de zararını gördüm. Böyle zor okunur olmam belki de bundan.

“Zararın neresinden dönülürse kârdır.”diyerek kalemi tekrar elime almayı, onunla dost olmayı düşünüyorum. Klavyeden vaz geçeceğimi söylemiyorum. Klavye de kalemin hizmetinde olacak.

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 16. 12. 2011

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..