Kalli'ye rağmen... Antep:1-GS:1

Galatasaray, Kalli’ye rağmen puan almaya devam ediyor; ama bu durum daha ne kadar sürer bilinmez. Kalli bunu neden yapıyor? Kariyer basamaklarının sonunda; son basamaktan atlamayı mı düşünüyor? Anlamak da güçlük çekiyoruz.

Hasan Şaş’tan sağ bek, İsmael Bouzid’den ön libero yapacak. Hakikaten akıllara zarar bu çabalar.

Şimdi, futbolcuların oynadıkları mevkilerdeki başarı ya da başarısızlıkları, hocanın onlara verdiği misyonla sınırlıdır, bunu biliyoruz. Bu nedenle bir futbolcunun yeni bir mevkide göstereceği başarı, o futbolcunun olduğu kadar Hocasının da başarısıdır bu bağlamda. O zaman şimdi yapılması gereken, Kalli’nin yaptığı bu değişiklikler sonrası yaşanan hayal kırıklığından sonra bizzat kendisinin sorgulanması gereğidir.

Dünkü maçtan sonra pek çok Galatasaray taraftarı, “Bu, Bouzid denen adamın önliberoda ne işi var yahu” dedi. Bir kısmı “Bu takımda ne işi var?” derken, ben daha da abartıp “Yeşil sahalarda ne işi var” demeye kadar götürdüm işi. Çünkü, futbolun temel doğrularını bile bilmeyen bir adamdan, bırakın önlibero, futbolcu bile olması bana şaşırtıcı gelir. Bouzid’i gördükçe bu çıkarımım kuvvetleniyor. Önlibero olarak oynadı dün. Bir tane top kesemeyen önlibero olur mu? Bir tane uzun pas veremeyen önlibero?.. Her atakta çalım yiyen, her seferinde mevkisini kaybeden, hücum eden futbolcuya göre pozisyon almasını bile bilmeyen önlibero olur mu? Hepsinden geçtim daha topa bile vurmasını bilmeyen önlibero olur mu yahu? Peki, bu İsmael’den bir şey olmayacağını biz bile görürken, onu 70 dakika sahada tutan adamdan “hoca” olur mu? Geleceğin Stumpf’u olacak demişti Kalli onun için. “Stumpf’un kramponu olabilir mi?” diye sorarım ben? Sezon ortasında bileti kesilir. Göreceksiniz. Bir daha da adını duyarsak “yuh olsun” benim futbol bilgime!

Hasan Şaş’dan sağ bek yaptı sevgili bilge hocamız. Olacak şey mi? Denizlispor gibi bir takıma karşı oynarken sandık ki Hasan yerini buldu. Neden, çünkü Denizlispor’un sağdan bir tek atağını görmedik. Böylelikle boşa çıkan Hasan, savunmada da ofansda da süper oynadı sandık. Öyle miymiş? Gördük işte. Antep’in her sağ kanat akınında Hasan ortalarda yoktu. Olması da mümkün değildi, çünkü oranın adamı değil. Sırıttı kaldı maç boyu. Uğur’u harcamaktan başka neye yarayacak bu denemeler anlamıyoruz. Büyük hoca Kalli, ligin 11. haftası geçerken hala yaz boz tahtası gibi oynuyor takımla…

Volkan aynaya baksa karşısında Hakan Balta’yı görecek. O kadar kopya iki futbolcuyu birlikte oynatmak ancak Kalli’nin aklına gelir. Bakıyoruz ikisi birden ilerde, bir de bakıyoruz ikisi birden geride. Ama yakınlarında top yok! Bu durumlar Galatasaray hücumdayken ya da savunmadayken olsa anlaşılabilir; ama öyle değil. Bir tek kere doğru bindirmeleri yapamadılar bir tek kere doğru kademeye giremediler…

Onlar solda yapışık oynadıkça, Arda ne yapacağını şaşırdı. Deli tavuk gibi dolaştı durdu ortalıkta. Lincoln, ne fizik olarak, ne kafa olarak, ne de motivasyon olarak hazır değildi. Bunu göre göre nasıl oynatıldı? Hayret!

Barış’ı neden kesti? Sabri’yi bir yarı olsun kullanmayı neden düşünmedi? Hakan ya da Volkan’dan birini sol bekte değerlendirirken Arda’yı neden ortanın solunda (her zaman olduğu gibi) kullanmayı düşünmedi? Bouizid yerine neden o alanın tek gerçek alternatifi Mehmet Topal’la başlamadı oyuna?

Ne çok soru var yanıtını arayan.

Bir son soru da şu olsun. Kalli’nin kariyerinin tartışmasız olduğu konusunda hala hemfikir miyiz? Hangi kariyer? Sezon ortasında bıraksa daha hayırlı olmaz mı sizce de?

Son not: Ofsayttan atılan golle alınan bir puan yakışmadı. İlk mağlubiyetimizi aldık sayıyorum ben. Beterini sonraki haftalarda göreceğiz diye düşünüyorum. Hadi hayırlısı…