Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '15

 
Kategori
Siyaset
 

Kamyoncunun siyaset dersi

Kamyoncunun siyaset dersi
 

Karşılıklı siyaset dersi


Siyaset, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıdır. Kurucuları Eflatun ve Aristo’dur. Bu felsefeci bilim adamları siyasetin etik (ahlak) sorunların incelenmesinde etkili olması amacıyla kullanmışlar. Günümüze baktığımızda ise devlet idaresinin nasıl yürütülmesi gerektiği hususlarda yapılan her türlü etkinliği içine alan geniş bir yelpazesi olan kavramdır. Siyasette söylenecek sözün olması amacıyla insanların bu etkinliğe ister istemez katılmaları sağlanır.

Kavramlar kargaşasından çıkarak asıl konuya gelmek istiyorum. Dün haber programları ve gazetelerimizi süsleyen  “ Kamyoncudan siyaset dersi ”  habere gelelim. Bu haber herkes tarafından farklı yorumlandı. Gayet normaldir. İnsanlar bir konuda duygu ve düşüncelerini özgürce söylemelidir. Kamyoncu ağabeyimiz de görüşlerini sunmuştur. Siyasetçimiz de aynı olgunlukla dinlemiştir. Olması gereken de budur. Siyaset fildişi kulelerinde değil halkın içinde yapılmalıdır. Halktan kaçarak, halkla arana duvar örerek siyaset yapılmaz. Komik gelmez mi? Kardeşim, ben seni ilgilendiren konularla ilgileneceğim yalnız işime karışmayacaksın. İki kişi aralarında kısık sesle konuşurken üçüncü kişi beni mi çekiştiriyorlar düşüncesine kapılır.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kamyoncular Sitesi'nde şoförlerle bir araya geldi. Burada bir kamyoncunun 'siyaset nedir başkanım' sorusuyla birlikte çok ilginç bir diyalog yaşandı.

Kamyoncu: Peki ben sana bir soru soracağım başkanım siyaset nedir?

Kılıçdaroğlu: Siyaset halka hizmet etmektir.

Kamyoncu: Yok siyaset yalandır abi. Anladın mı? Bu bir gerçektir. Ama bizim bu halkımız bunu bilmiyor. Başımıza siz de gelseniz, Ak Parti de gelse hangi parti gelirse gelsin değişen bir şey olmayacak.

Kılıçdaroğlu: Değişecek değişecek.

Kamyoncu: Hiç bir şey değişmez. Bizde bu zihniyet olduktan sonra biz kaybetmeye mahkumuz abi. Siyasetin yalan olduğunu bildiğiniz halde geçen de arkadaşlar gelip konuşma yaptılar. Allah’ın izniyle bir başa gelsek demiyor. Allah’ın ismini bile ağzına almıyor. Gelirsek şunu yapacağız diyorlar. Senin yaşayacağının, ömrünün garantisi var m? Sen kimi kandırıyorsun? Şurada 5 dakika sonra ölmeyeceğimiz ne malum. Ama burada gariban eziliyor. Cahil kesim burada. İşi yapacak kişi kamyonculardır.

Bu yorumları yaparken kamyoncu kardeşimizin nasıl dolduğunu anlamakta zorlanmadım. İnsanın canı yandığında dilini kılıç gibi kullanmaktan hiç çekinmiyor. Kamyoncuları, neşeli, havalı insan olarak tanırız. Kamyonlarına yazdırdıkları yazılarla yolculuklarımıza renk katmışlardır. Hatta o yazılar basılıp kitap haline getirilmiştir. Çoğu kez karşımızdakini sözlerimizle alt etmeye çalıştığımızda bu sözlerden yararlanırız. Birkaç örnek verecek olursak:

Yollar gidişime, kızlar duruşuma hasta

Rahmetli de sollardı.

Rampada geçme beni, düzlükte öperim seni.

Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza.

Tek rakibim THY

Bu yazıyı okuyabiliyorsan, bayağı yaklaşmışsın demektir.

Ben senin beni sollayabilme  ihtimalini  hiç  sevmedim.

Beni Türk kebapçılarına emanet ediniz.

Çarpma bana devlet sarsılır.

Çilemse çekerim, kaderimse gülerim.

Dünyayla nişanlı, ölümle sözlüyüm.

Düşünüyorum öyleyse varım sürüyorum öyleyse varım.

Düzde geçme beni, yokuşta mahcup ederim seni.

Hatasız kul olmaz.

İstedim vermediler sen kamyoncusun dediler.

Kamyon çeken 10 ton, gönlüm çeker Paris Hilton.

Liste epey kabaracak hepsini yazmaya kalkışırsam. Nakliye işlerinin vazgeçilmez adamı kamyoncular da mazota, vergiye, takılmış durumda. Onların da siyasetçilerden beklentileri var. Onlara da kulak vermeliyiz. Kulak vermezsek bu söz de onlardan size gelsin:  Sevene can feda, sevmeyene elveda.

http://muratsivri.blogspot.com.tr/

 
Toplam blog
: 6
: 94
Kayıt tarihi
: 30.01.15
 
 

Türkçe Öğretmeniyim.Yazmaya karşı aşırı bir ilgim var.İnsanlara düşüncelerimle seslenmek istiyoru..