Kandırılan kim?

Bir uluslararası <ı>“Protokol” imzalandı. Adı<ı> “ERMENİSTAN CUMHURİYETİ İLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ARASINDA DİPLOMATİK İLİŞKİLERİN KURULMASI HAKKINDA PROTOKOL” oluyor…

Türkiye ile Ermenistan, bu protokol gereğince, aralarındaki sorunları çözmeyi ve ilişkilerini normalleştirmeyi amaçlıyor…

Ayrıca…

Ermenistan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında aynı gün imzalanan <ı>“Diplomatik İlişkilerin Kurulması” hakkındaki Protokol ışığında, bir de “ERMENİSTAN CUMHURİYETİ İLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİ HAKKINDAKİ PROTOKOL” imzalanıyor…

Bugün, bu protokollerin <ı>“Türkçe” metinlerine ulaşıyoruz ve daha dikkatlice okuyoruz…

Protokollerden ikincisi, yani <ı>”İlişkilerin geliştirilmesi hakkındaki” ikinci protokolün 1. Maddesi aynen şöyle: <ı>“Bu protokolün yürürlüğe girmesinden iki ay sonra iki ülke arasındaki ortak sınırın açılması konusunda mutabakata varılmıştır.”

<ı>

Yani!...

Bunun Türkçe açılımı, meali, anlamı, manası <ı>(aynı anlamlı kelimeleri bilerek kullanıyorum) şu; bu protokoller her iki ülkenin meclislerince kabul edildikten sonra, protokol içinde belirtilen zamanlar işleyecek…

Peki, ne zaman?

İşte o zaman belli değil…

Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN da zaten <ı>“Meclisten geçtikten sonra” diyor, ama zaman vermiyor…

Devletlerarası anlaşmalar, meclislerce onaylanmadıktan sonra yürürlüğe girmez. Bu anlaşmalar TBMM çatısı altında görüşülecek, kabul edilecek ki, yürürlüğe girebilsin.

Bir başka deyişle meclis, gündemine istediği zaman alır.

Dünkü yazımda (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=200718) “Diplomaside <ı>“Dil” ve <ı>“Üslup” çok önemlidir. Öyle bir cümle kurarsınız ki, çok güzel görünür, ama altından çıkanı algılamaya çalıştığınızda başka şeyler görürsünüz…” diye yazmıştım…

İşte ikinci <ı>”İlişkilerin geliştirilmesi hakkındaki” protokolün birinci maddesi olan <ı>“Bu protokolün yürürlüğe girmesinden iki ay sonra iki ülke arasındaki ortak sınırın açılması konusunda mutabakata varılmıştır.” Cümlesi ile o <ı>“Dil” ve <ı>“Üslubun” inceliği kullanılmış…

Dünkü yazıyı yazmadan önce, elime bu <ı>“Tam metin” geçmediği için, ya da dikkatsiz davrandığımızdan atlamışız…

Şimdi rahatlayalım…

Evet… Türkiye ile Ermenistan arasındaki <ı>“Ortak sınır kapısı” demek ki Ermenistan’ın Dağlık Karabağ sorununu çözülene, işgal ettiği topraklardan çekilene kadar açılmayacak demektir. Tabi ki TBMM tarafından anlaşmanın onayının geciktirilmesi kaydı ile…

Başbakanın ve bakanın <ı>“Sınırın açılması söz konusu değil” rahatlığı da buradan gelmektedir.

Şimdi kafamı taktığım noktaya gelelim…

Madem ki bu protokoller onaylanmadıktan sonra yürürlüğe girmeyecek, madem ki bu protokollerin onaylanması geciktirilecek, niye imzalandı?...

Bunu anlamak için de <ı>“Dışişleri mensubu” kafası ve uluslar arası ilişkilerin inceliği ile bakmak gerekecek…

Muhtemelen Ermenistan Cumhurbaşkanı Bursa’daki maça gelecek… Sonra da geçmişte olduğu gibi, aynı tas aynı hamam olacak…

Ermenistan cumhurbaşkanı <ı>“Maça gelsin” diye imzalanmış protokoller gibi sanki…

Şimdi son soru şu; peki kimi kandırıyoruz?

Soru olmadı mı?

O zaman siz de bir soru sorun, çünkü sorunlar, sormayla çözülür…

<ı>02 EYLÜL 2009