Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '18

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Kanser Günahlarımızın Kefareti mi

Kanser Günahlarımızın Kefareti mi
 

Kanserden korkma geç kalmaktan kork


Hemen her insan kanser olduğunu öğrendiğinde ilk olarak kendini birden bire derin araştırmaların, sorgulamaların içinde bulur. Kök hücreler, genetik, beslenme, stres bilim sorgulanır tek tek. Acaba bu benim neden başıma geldi.

Bir sürü nedenler sıralanabilir...Meğer hiç biri neden kanser olduk sorumuza yanıt değilmiş Biraz uzaklardan Hindistan’dan bulduk bu sorunun cevabını.. Aslında çok bilmiş bir yakınım da buna benzer bir laf etmişti.

Sizleri daha fazla meraklandırmayalım kanser meğer günahlarıımızın kefaretiymiş.. Küçüçük bebeklerin bile kanser olduğu düşünülürse ne büyük yanılgı ve ne büyük hata içeren yakıcı bir söz bu..

Hindistan’ın Assam eyaletinin sağlk Bakanı Himanta Biswa Sarma şu sözleri sarfetti.Times of İndia gazetesinde çkan haberde Sarma’’Tanrı günah işlediğimizde bize acı çektirir. bazen kanser veya kaza geçirmiş genç insanlar görürsünüz gecmişlerine bakarsınz ilahi adalet olduğuna inanırsınız’’..İşte bu anlamsz sözlerin sahibi Hindistan’da bir sağlık Bakanı..

Bu açıklamalarından sonra kendi ülkesinde ve dış ülkelerden tepki yağdı. Farkındalık ve test yapılmamasından dolayı ülkelerinde sadece % 12,5 luk bölümü tedavi ediliyormuş. Bir Bakanın ilgilenmesi gereken konu budur. Kanser bebek, yaşlı, genc zengin, fakir hatta bakan falan dinlemez. Günahlarla ilgisi olamaz ki bebekler dahi kanser oluyor. Kanser tedavi edilebilen hasta ve hasta yakınlarının uzun soluklu bir mücadele gerektiren bir hastalıktır. Asla niye ben diye düşünmemeli demoralize olmamalıdır ki tedavi başarılı olsun.

Sağ kalma oranları gecmişe göre çok daha artmış olsa da kanser sözcüğü perişanlık, acılar içinde kıvranarak ölümü çağrıştırır hep. Bu yüzden kanser hastaları hassas ve ruhsal yönden yıpranmaya çok müsaittirler. Hasta yorgun ve bitkin anlarında yanlış bir söz kolay demoralize olmalarına neden olur. En tepedeki insanlardan bir Bakan’ın bile bu sözleri söylemiş olması düşündürücü ve esef vericidir.

Aslında ben de bu Bakanın söylediği çirkin sözlerin bir benzerine yakınım tarafından maruz kalmıştım. Herkes hasta adayıdır ve kimse ilerde ne olacağnın garantisini veremez. Kanser hastalarının bedensel tedavilerinin yanında psikolojik desteğe ihtiyacı olabilir. Onkoloji bölümü olan her hastanede psiko onkoloji bölümü olmalı ve hastalar böyle bilinçsiz konuşmalar konusunda uyarılmalıdır.

Kanser hastalarının ve yakınlarının bu zorlu süreçte psikolojik destek almaları sayesinde moral ve motivasyon yüksek tutulup tedavi başarısı arttırılabilmektedir.. Meme kanseri veya başka bir kansere hayatımızın her döneminde her yaşta karşılaşabiliriz. Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski bulunmakta. Meme kanserinin erken tanısı için rutin kontroller asla ihmal edilmemeli Ayrıca erken tanı için 30 yaşından sonra her kadın ayda bir kez kendi kendine göğüs muayenesi yapmalı. Böylelikle meme kanseri ileri aşamalara ulaşamadan fark edilir. Kadınların meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamaları, kendi kendilerine meme muayenesini sık sık yapmaları çok önemlidir. Özellikle 50 yaş üstü sınırı çok daha fazla risk altındadır. Aile hikayesi, ırk, ilk adet yaşı, çocuk sayısı gibi pek çok faktör kadınların meme kanseri için yüksek risk taşıyıp taşımadığını belirler. Alkol, Sigara kullanımı, Yemek alışkanlıkları, kilo, daha önce alınmış radyoterapiler veya hormon tamamlayıcı tedavi meme kanseri riski açısından sorgulanması gereken özelliklerdir. İşte sorgulanması gereken günahlarımız değil bunlar.Ne kadar bilinçlenirsek ve cehalete ne kadar savaş açarsak kansere karşı o kadar güçlü olacağız..
 
Fahriye Turgut Kafalı
 
Toplam blog
: 5
: 138
Kayıt tarihi
: 05.08.18
 
 

Lise mezunuyum. Evlendikten sonra kendi battaniye üretimimizde yöneticilik yaptım. Şu an çalışmıy..