Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '16

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Kapadokya'ya gidip Uçhisar Kadıneli Restaurant'da yemeli

Kapadokya'ya gidip Uçhisar Kadıneli Restaurant'da yemeli
 

Geçtiğimiz hafta atladık uçağa... Yaklaşık bir saatlik bir uçuştan sonra, ver elini Nevşehir! :) Cappadox Festivali iyice yaklaşırken, şu pek methini duyduğum Kapadokya Uçhisar'daki Kadıneli Restaurant'ı kendi gözlerimle görmek ve bu kasabada yaşayan birbirinden hamarat ve bir o kadar da çalışkan kadınların, elcağızlarıyla ortaya çıkardığı lezzetleri herkesten önce tatmak istedim. Bosch sponsorluğunda donatılan gıcır gıcır mutfaklarında, mutlu mesut öyle güzel yemekler yapmışlar ki, ekonomiye ve yöre turizmine değer katan bu hemcinslerimle, inanılmaz gurur duydum. Bu vesileyle, bu nuryüzlü insanları bizzat yerinde tanıyabilme ve dünya tatlısı çocuklarıyla da kaynaşabilme imkanı bulduğum için o gün dünyanın en mutlu insanı bendim.



Hayatında daha önce hiç çalışmamış Uçhisar kadınları, sıradan bir hayat sürmek yerine, "Kadın elinde hayat vardır" diyerek, harika bir işe imza atmışlar. Nasıl mı? Harabe haldeki eski bir ilkokul binasının restore edilmesiyle, geçtiğimiz Şubat ayında hayata geçirilen Kadıneli Restaurant'da, Uçhisar Kalkınma ve Dayanışma Derneği bünyesinde, en güzel yaptıkları yöresel yemekleri üretip satışa sunarak...



Diyorlar ki: "İlk başladığımızda yemek yapmak için gereken tencere tavalarımızı bile kendi evlerimizden getiriyorduk." Ama bu durum onları yıldırmamış. "Allah çalışanı sever" diye boşuna dememişler. Onların bu emeklerine süper bir destek de, "Yaşam için teknoloji" üreten Bosch Home Türkiye'den gelmiş. Bütün mutfağı yepyeni ve gıcır gıcır Bosch ürünleriyle donatmışlar. Fırınından, buzdolabına, davlumbazından, küçük ev aletlerine, bir mutfakta aklınıza ne gelirse artık, hepsi var! Hem de öyle genelde alışkın olduğumuz tarzda yapılan sponsorluk çalışmaları gibi, geçici bir süre için değil, devamlı olarak, tepe tepe, en verimli şekilde kullanmaları için donatmışlar Kadıneli Restaurant'ı.

Bu motivasyonla, o gün bugündür 50’ye yakın Uçhisarlı kadın, geleneksel ve yöresel lezzetlerini Kadıneli Restaurant’ta doğallıktan ve kaliteden ödün vermeden hazırladıkları ürünlerle sunmaya başlamış. Yemekler öylesine ilgi görmüş ki, her gün kilolarca mantılar açmışlar, sarmalar sarmışlar, erişteler kesmişler ve hepsi de müşteriler tarafından afiyetle silinip süpürülür olmuş.



Uçakta yediğimiz buz gibi hindili mini sandöviç, dişimin kovuğuna bile yetmemiş ve zerre haz vermemişken, mis gibi kokan Kadıneli Restaurant'ın mutfağında birbirinden davetkar yemeklerin ortasında nasıl heyecanlandığımı bi' görmeniz lazım... Allahtan bütün gün Snapchat'te "Usengecsefiniz" hesabımdan canlı yayınlar yaptım da, tüm takipçilerim sanki hemen yanımdaymışcasına, her anı benimle birlikte yaşama fırsatı yakaladı. Hatta Snapchat yayınlarımı kaçıranlarınız olabileceğini de hesaba katarak, daha sonra bu görüntülerden bir de mini video hazırlayıp, Youtube kanalıma da yükledim. Yemelere doyamadığımız, o ekşili, muhteşem tadıyla hazırlanan Yaprak Sarma'nın, nasıl böyle lezzetli olduğunun tüyolarını da hanımlardan öğrendiğim bu eğlenceli videoyu, eğer aşağıda açılmazda, işte buradan da izleyebilirsiniz.

Anne elinden çıkmış lezzetlere hayran biri olarak, pudra tonlarında dekore edilmiş, geniş, ferah, tertemiz bir restoranda hazırlanan masamıza daha bakarken içim açıldı. 



Kıymalı, patatesli ve peynirli mantılar, çeşit çeşit ekmek ve börekler... Yaprak ve lahana sarması, maydanozlu ve peynirli yumuşacık su börekleri, domatesli, ıspanaklı ve baharatlı erişteler, kuru dolmalar, ev baklavası... Allahım sana geliyorum! :) 

Hepsi doğal ve yerel malzemelerle, tek tek elde ve büyük bir özen ve sevgiyle hazırlanmış, nasıl lezzetli olmasın! :)

Restoranın alt katında da, yine kendi elleriyle hazırlayıp kestikleri erişteler, kurdukları turşular, yaptıkları ev yapımı doğal salçalar, reçeller, elma kakı, kuru biber ve kuru patlıcan, mantı, yaprak sarması, baklava, börek gibi çeşitli doğal ürünlerin satışı da gerçekleştiriliyor.




Yörenin kendine ait, tadına bakar bakmaz, hemen bağımlılık yaratan bir de kabak çekirdeği var ki, bunu kabuklarıyla birlikte rondodan çekip, kendi ineklerinden sağdıkları sütlerle yaptıkları yoğurtla birlikte bu eriştelerin üzerinde servis ediyorlar. Nereden akıllarına gelmişse, tadına doyulmaz bir lezzet ortaya çıkıyor.

"Elma kakı" nedir, bilir misiniz? Elma ağacının dibine dökülen elmalar tek tek seçilip, kesilip kurutularak değerlendiriliyor. Üzerine kaynar su ekleyip, demleyerek, eşsiz bir elma çayı yapabileceğiniz bu ürün, şeker hastalığı, kolesterol, şişmanlık ve kalp damar rahatsızlığı için tavsiye edildiği gibi, aynı zamanda tembelliğe eğilimli bağırsakları çalıştırmasıyla da meşhurmuş. 

Biz o gün, Kapadokya'dan sadece yemek yeyip dönmedik tabi ki... Hanımların efsane yarattıkları yöresel yemekler dışında, yine kendi pazarlarından temin edilebilen yöresel ürünlerle hazırlanabilecek yeni yemek tariflerini de öğrenme fırsatı buldukları D.ream Akademi şeflerinden Fehmi Samancı ile yapılan workshop inanılmaz keyifliydi.

Nesilden nesile lokal lezzet reçetelerinin aktarılmasını da hedefleyen "2 kuşak 1 mutfak" mottosuyla yola çıkılan bu faydalı etkinlikte, bu kez hanımlar yanlarında hayatlarında ilk defa mutfağa giren 9-11 yaş arasındaki çocuklarıyla birlikte yeni bir şeyler öğrenmenin heyecanını yaşadılar.



Gözlerinin içi gülen, birbirinden güzel, bu minik Şeflerin, etrafımda sevgi çemberi oluşturarak, "Üşengeç Şef, sen bizim her şeyimizsin! diye tezahüratlar yapmasını yukarıdaki videomdan illa ki görmelisiniz. Böyle iyi yetiştirilmiş, akıllı ve efendi çocukları çok severim. Bu kızlara da bayıldım. Önlerinde böylesine ayakları yere sağlam basan, hamarat ve çalışkan anneleri varken, eminim ki onlar da okuyup, ileride çok iyi yerlere gelecekler.

Bundan 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkan doğa harikaları olan peri bacalarını görmek ister de Kapadokya'ya giderseniz ya da bu sene 19-22 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan Cappadox Festivali için orada olursanız, muhakkak Kadıneli Restaurant'a uğrayın ve bu güzelim el emeği göz nuru yemekleri yerken, özellikle o serçe parmak inceliğinde tek tek sarılmış mis gibi ekşili yaprak sarmalarla benim yerime de kendinize ziyafet çekmeyi unutmayın olur mu? :)

--------------------------------------------------------------------------------
Değerli Okuyucularımdan Minik bir Rica: 

Eğer yorum yazmak ya da soru sormak isterseniz, öncelikle şuraya tıklayarak, bloguma üye olmayı unutmayın ki, yazılarınız "Adsız" çıkmasın ve ben de sizi tanıyabileyim, olur mu? :) 

Eğer gün içinde nerelerde bulunduğumu ve neler yaptığımı merak ediyorsanız da beni Snapchat'te "Usengecsefiniz" hesabından takibe alabilirsiniz. "Snapchat kullanmayı henüz öğrenemedim ki ama ben" derseniz, onu da adım adım anlattım. İşte tam da burada:)

 
Toplam blog
: 230
: 5958
Kayıt tarihi
: 03.04.13
 
 

Öncelikle "Üşengeç Şef"e olan ilginiz için sizlere teşekkür ederim. "Şef" denilince aklınıza heme..