Kapitalistin günü!

Bugün 14 Şubat. Yani Sevgililer Günü!

Nasıl ki doğduğumuz gün doğum günümüz, evlendiğimiz gün evlilik günümüz oluyor, bu da öyle bir şey işte. Büyük bir tesadüf eseri herkes sevgilisini bugün bulmuş olmalı ki, dünyada çılgınlar gibi kutlanıyor!

Sevgililer günüyle ilgili bir hayli söylenti var ama en çok bilinenleri biraz kurcalayalım bakalım.

Sevişmeyi savaşmaya tercih eden Romalı gençlerin sayısı arttıkça, gözünü toprak hırsı bürümüş olan Kral 2. Claudius, savaş için asker bulmakta zorlanmaktadır. Bu durumun önüne geçmek için tez elden bir ferman çıkartır ve evlilikleri yasaklar. Ancak, Aziz Valentine isimli bir papaz ferman merman dinlemez ve gizli gizli sevgilileri evlendirmeye devam eder.

Durumdan haberdar olan Kral, derhal papazı tutuklatır ve 14 Şubat 270 günü, bir söylentiye göre sopa ile dövdürerek, bir söylentiye göre taşlatarak, bir söylentiye göre de asarak öldürtür. Hangisine isterseniz ona inanırsınız artık! Ve o gönden sonra her yılın 14 Şubat’ı, sevgililer günü olarak kutlanmaya başlanır. Bu arada, 213 veya 214 (tam olarak bilinmiyor) yılında doğup 270 yılının Ocak ayında ölen Kral 2. Claudius’un, nasıl oluyor da Şubat ayında papazı öldürtmüş olabileceği gibi münafık sorularla kafa karıştırmayın. Oluyor işte!

Romalı Papaz Valentine ile ilgili bir başka söylenti daha var. Hıristiyanlığı seçen Aziz Valentine, bu inancından vazgeçmediği için 14 Şubat 270 günü öldürülür ve o günden sonra her yılın 14 Şubat günü, sevgililer günü olarak kutlanır.

Nasıl yani, adam Hıristiyan olduğu için öldürülüyor, ‘Hıristiyanlık Günü’ olarak kutlansa anlarım ama sevgililerle ne ilgisi var gibi münafık düşüncelere kapılmayın. Var demek ki!

1300’lü yıllarda Fransa ve İngiltere’de 14 Şubat, kuşların çiftleşme günü olarak kabul ediliyormuş. Ve bu günün özelliğinden dolayı da sevgililer birbirlerine güzel sözler yazan notlar veriyorlarmış.

Kapitalizm henüz icat edilmediği, her türlü kutsal-duygusal değerler günümüzdeki gibi ‘ticari’ algılanmadığı için, sevgililer günü kutlamaları da eski yıllarda daha anlamlıymış. En yaygın uygulama eşe ya da sevgiliye verilen, sevgi mesajları aşk şiirleri yazılı kartlarmış.

Sevgilisi olmayanlar hoşlandıkları kişilere ‘sevgili olmayı teklif eden’ kart gönderir, alan kişi bu imzasız kartın kimden geldiğini bulmaya çalışırmış.

Sevgililer Günü’nü çiftler genellikle baş başa geçirir, çoğunlukla evde hazırlanan romantik bir yemekle kutlarmış.

Sevgililer Günü, dünyada yaygın olarak kutlanmasına rağmen, başlangıcı Hıristiyan kültürüne dayandığı için bazı İslam ülkelerinde ise resmen yasaktır. Bu güne özel herhangi bir aktivite düzenlemek, hediye almak hatta kırmızı gül bile satmak yasaklanmıştır.

Peki ya biz?

Alıveriş merkezlerinin vitrinlerine, gazetelerin ilan sayfalarına bakın, sevginin nasıl alınıp satıldığını göreceksiniz. Tek taş pırlantadan beyaz eşyaya, 5 yıldızlı otelden tatil köyüne, kürkten otomobile kadar o kadar çok ‘duygusal’ sevgi var ki! Seç beğen al, oyna, zıpla! Bu kadar sevgiden birini alıp sevgiline hediye etmiyorsan, onu sabahlara kadar çılgınlar gibi eğlendiremiyorsan, kabahat senin değil, hala daha senin yanında duranda!

Seni ne ilgilendirir Papaz Valentine’nin ölüm nedeni…

İster sevgilileri evlendirmek için olsun, ister inancı uğruna…

Her yerde ‘sevgi’ satılıyor. Durma, koş!