Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '08

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Kapitalizme teslim olmuş bir ülkenin tükenmişlik hikayesi

Kapitalizme teslim olmuş bir ülkenin tükenmişlik hikayesi
 

Rusya ‘da 18 Ağustos 1991 de Gorbaçov, askeri bir darbeyle devrilmek istendi.

Darbeciler tanklarla Moskova’ya girdiler. Bu durumu gören Yeltsin, darbecileri hain ilan etti ve dünya televizyonlarının da canlı yaptığı bir yayın esnasında tarihi konuşmasını yaptı.

Rus halkı adına , darbecilere direneceğini söyledi.Bu konuşmadan etkilenen halk bir süre sonra meydanlarda Yeltsin’in edrafında toplandı ve onu destekledi.

Yeltsin halk karşısında ‘’parlayan bir yıldız’’ olmuştu ve artık zafer onun ve ABD’nindi..

Tarih 12 haziran 1991 .Boris Yeltsin Rusya tarihinde halkın oylarıyla seçilen ilk başkan oldu...

Zaman içerisinde halk, kendi iradesiyle Yeltsin’e oy vermenin bedelini çok ağır ödeyecek, yaptığı hatayı anlayacak fakat iş işten geçmiş olacaktı...

İktidara geldikten yaklaşık birkaç ay sonra yani 8 Aralık 1991 günü Komünist Partisini kapattı ve yetmiş yıllık Sovyetler Birliği’nin dağıldığını duyurdu...

İlk icraat olarak; bozulan ekonomiyi düzeltmek için, ABD’nin en acımasız iki kurumu olan

İMF ve Dünya Bankası’na başvurdu...

Yetmiş yılı aşkın bir süre; amansız düşmanı’’Kapitalizme ‘’karşı savaşmış olan Rusya için bu utanç verici bir sonuçtu...

İşte vahşi kapitalizme teslim olmuş yeni Rusya’nın güya, ülkenin refahı için yapmış olduğu reformların acı sonuçları. Bir ülkenin bitiş hikayesi;

Faizler yükseldi, devlet yatırımları durdu.

Rus para birimi değer kaybetti.

Halkın bir ömür boyu biriktirdiği, birikimleri buhar oldu uçtu ve halk fakirleşti...

Sosyal harcamalarda büyük kesintiler yapıldı.

Başta gıda olmak üzere, tüm tüketim maddelerinin fiyatları tavan yaptı.

Dev ölçekli fabrikalarda, üretim durdu ya da kapandı...

Kadın-erkek, milyonlarca insan işsiz kaldı.

Ulusal gelir , yarı yarıya azaldı. Sağlık sistemi çöktü ve halkın yaşam süresi azaldı.

‘’Oligart ‘’denilen bir avuç vurguncu ve ne tasadüf ki ‘’Rus Yahudi ‘si dolar milyarderi oldu...

‘’Özelleştirme’’ adı altında devletin; fabrikaları, yer altı ve yer üstü zenginlikleri yağmalandı...

Büyük yağmacıların arkasında, Yeltsin’in çevresini kuşatmış, Yahudi kökenli Rus Politikacılara her türlü desteği veren ABD’nin ‘’Siyonist’’bankerlei ve şirketleri vardı...

Halk işsiz, fakir, aç ve perişandı. Bu tabloyu gören ABD’nin sanki zafer kazanmış olan Yeltsin’e övgüleri artıyordu...

Çünkü ‘’kapitalist’’sistem amacına ulaşmış ülkeyi siyasi ve ekonomik anlamda ele geçirmişti...

Halk yaptığı yanlış seçimin farkındaydı, fakat ’’Atı alan Üsküdar ‘ı çoktannnn geçmişti.

Halk yoksulluğun ve açlığın acısıyla meydanlara döküldü ve Yeltsin karşıtı sloganlar atmaya başladı.21 Eylül ‘de Yeltsin , televizyonlara çıkıp, parlamentoyu kapattığını ve seçimlere kadar ülkeyi ‘’Özel yetkiler’’le yöneteceğini duyurdu.

Bunu duyan diğer muhalif parlamenterler, ertesi gün parlamentoyu topladı.Yeltsin görevden alındı ve yerine geçici süre yardımcısı atandı.Rusya çok tehlikeli , siyasi bir sürece girmişti.

Bu olaylar üzerine Yeltsin Ordunun ve güvenlik güçlerinin desteğini aldı ve 4 Ekim günü

Rus Parlamentosu’nu ateşe verdi...

Yeltsin ikinci kez başkan olmak istiyordu.

17 Aralık 95 de parlamento seçimlerinde Yeltsin ağır bir darbe almıştı.

Bu yenilgiyle tüm olanaklarını seferber etti. ABD kendisinin tekrar seçilmesi için 3 adamını ülkeye gönderdi.

Bu 3 adam, seçim uzmanıydı... Tüm güçler , medya da dahil olmak üzere birleşti..

Televizyonlarda ve gazetelerde, Yeltsin’İn rakipleri aleyhinde propagandalar yapılıyor, rakipler hakkında, yalan suçlamalarda bulunuluyor ve halk etkilenmeye çalışılıyordu....

Bu seçimleri Yeltsin kazanmış görünse de, asıl zafer medyanın ve ABD’nindi...

 
Toplam blog
: 147
: 1030
Kayıt tarihi
: 01.07.07
 
 

14/02/1973 İstanbul doğumluyum.İstanbul Üniversitesi Turizm İşletme mezunuyum.İngiltere ye gittiğim ..