Kara tahta

İlk Öğretime, Fatih Projesi geliyor. AKP, eğitimi fethedecek. Öyle at üstünde, yalın kılıç değil, teknolojik. Tek, tek saymışlar, ilk öğretimde, 570 bin derslik varmış. Her dersliğe, bir lap top, bir projeksiyon aleti, bir de akıllı tahta verecekler. Kara tahta, keçe silgi ve tebeşir devri bitiyor. Çocuklarımız artık, tebeşir tozu yutmayacaklarmış, Bakan öyle dedi. Bir şey yutmadan, bir şey öğrenilmez ki? Akıllı tahtadan dökülecek, mikro chip leri mi yutacak, çocuklarımız? Bu, akıllı tahta denen mübareği, ben görmedim ama, mutlaka fiyakalı bir şey olmalı. Gözümde şöyle bir manzara canlanıyor. Birden, sekize kadar, aynı sınıfta, aynı öğretmenle eğitim gören çocuklar, içinde çıtır, çıtır tezek yanan, sobanın başında toplanmışlar, hayranlıkla akıllı tahtaya bakıyorlar. Akıllı tahta, tıpkı, kara tahta gibi, kapkara duruyor. Çünkü, okulda elektrik yok. Öğretmen, lap top’a daha elini bile sürmedi, nasıl çalıştığını bilmiyor, ama, çaktırmıyor. Biri, bu manzaranın resmini çekmeli, götürüp, AB parlamentosunun, duvarına asmalı . Ertesi gün, bizi AB, ne almazlarsa neyim. 570 bin derslik, her birine, bir lap top, bir akıllı tahta, bir projeksiyon aleti, kaç milyar dolara patlar kim bilir? Bu proje, kimlere, kaç köşe döndürür, kim bilir? Kim bilir, kaç tüyü bitmedik yetimin, kaç yıllık hakkı yenecek? Acaba, kafamızdaki noksan tahtanın yerine koyacağımız, akıllı tahta, icat edilmiş midir? Kapısı, penceresi olmayan, elektriği yanmayan, suyu akmayan, yıllardır, öğretmen uğramayan, okullar, bizde değil mi? Diploma alan, bir üst okula girmek için, sınava katılan ve sınavda sıfır çeken garibanlar, bizden değil mi? Akıllı tahta olmadığı için mi bunlar başımıza geliyor. Demek ki, akıllı tahta olmayınca, akıllı insan da olmuyor. Bizi, AB ye bundan dolayı almıyorlar. Bir akıllı tahtamız bile yok, anlıyor musunuz?

Söz, AB’ den açılmışken, onların durumu da iç açıcı değil. Yunanistana para bulmaya çalışıyorlardı, bu kez, İrlanda çöktü. Ardından, İspanya ve Portekiz gelecek. Bulgarları, Arnavutları, Sırpları, doldurdular. Bunlara kim bakacak? İlk kurulduğunda, adı, Avrupa Ekonomik topluluğu idi. Anlaşılan, ekonomik sorunları var. Biz alsalardı, Babacan onları kurtarırdı. Kriz, AByi de teğet geçerdi. Satsınlar kuleleri, Eyfeli, Pizayı, Araplara pazarlasınlar, diyecektim, vaz geçtim. Onlar Arapları sevmezler. Arap sevdası, şimdilerde bizde var. Babacan, Arapları kaptırmaz. Araplar ile, iyi bir ittifak içindeyiz.

İttifak demişken, CHP – BDP ittifakından söz etmeden olur mu? CHPliler, BDPlilere bayram ziyaretine gittiler. Gitmez olaydılar. Bir ittifak hikayesidir tutturdular. CHP ile BDP ittifak yaparsa ne olur? CHPnin oyları kaç puan artar, ya da eksilir? CHP yetkilileri, yok öyle bir şey deseler de, bağcıklı medya, bir ittifaktır tutturmuş gidiyor. Bu ülkenin, yasal bir siyasi partisi olan, BDPni kaka ilan ettiler. CHPni de, bu kaka partiye bulaştırıp, gözden düşürmece oynuyorlar. Tutmaz ama, ya tutarsa, beklentiler bu yönde. Anlaşılan, Başbakana da, bir akıllı tahta lazım. Tebeşir ile olacak iş değil.