Karadeniz'de HES'ler

Hidroelektrik santraller suyun enerjisinden faydalanarak elektrik üreten yapılardır. Hidroelektrik santral, suyun potansiyel enerjisinin mekanik enerjiye ve mekanik enerjinin de elektrik enerjisine dönüştürüldüğü yerdir.

Hidroelektrik santraller da özellikle bakımından aşağıdaki tipleştirmeler yapılabilir:

a- Düşülerine Göre:

Orta düşülü santrallar :Düşü 15-50 metre arasında

Yüksek düşülü santrallar :Düşü 50 metreden büyük…

Derelerin eğiminden istifade edilerek yapılan karadenizdeki HES ler baraj yapmayı gerektirmiyor…

Bu kısa bilgiden de anlaşılacağı gibi bildiğimiz değirmenin sudan enerji elde etmesi, un öğütmek yerine elektrik enerjisi elde etmesi demektir kısaca HES…

Tamam cahiliz, anlamıyoruz ama, bunu da mı anlamayacağız?…

Dışarıdan 4x4 jiplerle gelip eylem yapanlar bu milleti yöre halkını ne zannediyorlar. Fadime hala “bu bir değirmen, bunlara ne oluyor diyor.

Gelen Jipli enteller, Tarihi evlerimiz, Taşköprülerimiz, değirmenlerim diyor.

İkizdere vadisinde HES santrallerine karşı çıkan aile Savşatta 3 santral yapıyor..

Turizm’ e engel hiçbir durum yok…

Protesto için ikizdere’de havaya kaldırılan pankarta “termik santrallere hayır” yazması tam bir Karadeniz fıkrası…

Bir başka akıllı radyasyon yayar diyor…

Hareket olan her yerde radyayon var.

“Balıklar bu santralin regülatör yapısından zaten geçemiyorlar diyor... Bir başka akıllı… Can suyu bırakılmasa tamam ama, bu mesele zaten şartnamelerde var…

Birisi derelere akan lağımlar kokar diyor…

Öleceğim gülmekten

Ya çevreci değil misiniz?

Tamam, sizin konunuz bu. Bastırın devlete, köylümüze fosseptik çukurları yaptırın, dereler kirlenmesin… HES santralleri ile ne alakası var?…

Hazıran’da en alt seviyeye inen derede ne oluyorsa HES ten sonrada o olacak.

Değirmenler Fadime halayı kanser etmedi ama bu aptalca karşı çıkmalar deli edecek galiba…

Ülkenin can simidi gibi sarılması gereken Hes’ler öyle bugünki gibi değil yapılabildiği kadar yapılmalı, bir metre küp su boşa akmamalıdır.

Burada önemli bir yalanda doğal hayatın derelerde son bulacağı sözüdür…

Bu nedir biliyor musunuz?

O havzada suyun en aza indiği zamanda (can suyu) o santralı çalıştırmak zaten ekonomik değil.

Hes’lerin suyu aldığı noktada ve çıkış noktasına bakanlıkça takılan sayaçlar kullanılan suyun miktarını izleyecek 24 saat.

Derelerin suyu kuruyacak demek kesinlikle cehalet değil hıyanettir.

Benim gözlemim halkımızın asla bunlara itibar etmediği yönündedir. Fakat bu hatalı enformasyona katkı sağlıyor herkes. İnanılacak gibi değil…

Atom santrallerinden enerji elde etme boşa giden sulardan, rüzgârdan güneşten alma, doğal gazdan üret allah üret, parayı Rusya’ya ver gitsin…

Çok gerideyiz maalesef.

Alim bildiklerimiz, entel dantel bildiklerimiz kör cehaletin içinde …

Allah yardımcımız olsun…

Sevgi ve saygılarımla….