- Kategori
- Kültür Turizmi
Karadeniz rengini şimdiden belirledi: " Cumhuriyetle doğduk, Cumhuriyetle varız, Cumhuriyet baş tac
Yıldız Metin Yücel çifti, Konaklarında
Bir Demeklesin kılıcı gibi, memleketin tepelerinden inen şu SIT alanlarının yöresini, ve süresini acımazsızca ortaya koyan kanun, her yıl ucun ucun toprağa gömülse dahi, ucu, ta bir başka yerlerden, yeniden çıkıyor. Bir müddet ortalıklarda dolaşıp, gündem oluşturduktan sonra, işlevi bitince, başka bir mevsimde insanların karşısına tekrar çıkıyor. bir müzede sonra hortlayarak feryat ve figanlarla yine de yeryüzüne tekrar çıkıyor.
Bartın’da, asırlık konaklar var. İçinde veya dışında otururan lar da var bu konağa göz kulak olmak için. Bir bakmışsınız bu eski fakat tarihi binalar, insanoğlu ile aşık atıyorlar. Bakmışsınız, konaktan evvel, sahibi ölüp gidiyor. Geriye ise sadece, varislerden sadece biri eksilmiş oluyor.
Örnek olarak Asma Caddesi yolu, tam bir SIT bataklığı. Çocukluğumda dar geçitlerden, tehlikeli kıvrımlardan geçe geçe yol yaptığımız bu yerler, hala ayakta. “Yıkılmak” üzere kurgulanmış sanki. Kimin üzerine yıkılacağı da belli değil.
Gelmiş, geçmiş idareciler, SIT uygulanmasında yeniden yapılandırma safhasında hep ünlü “Fatma Hanım Konağı”, daima misal gösterilir. Sebebi de, “örnek bir” özelleştirme ile yapıt, bu günkü halimi almış olmasındandır.
Halen 11 oda ve 20 kişilik yatak kapasitesi ve 30 kişilik restoranı bulunan konak, Fatma Hanımın oğlu ve gelini olan Metin ve Yıldız Yücel tarafından bu gün, işletilmektedir.
Bartın’da bu gün pek çok varisli evler, tarihi vasıflarını kaybederek toprağa karışmaktadır.
Konağı olan, restorasyon parası da avucunda ise, ona karada ölüm yok. Ayırdığı o para ile evini, tekrar geri alabilecek demektir.parası da varsa, evini kurtararak gerişe almakta.
Bir acıklı ve hazin öyküdür SIT alanlarında birlikte yaşamak. Bu alanlarda at oynatanlar, daima birbirinin gözlerine bakmaktadır. Gözlerden biri, daima diğerini kontrol eder. “ Kim, hangi zamanda ve ne zaman” toprağa düşecektir diyerekten.
Bartın’da yüzlerce tarihi yapıt var. Fakat karşılığı nakit olarak yok. Olmadığı için de karşılıklı bekleyiş sürüyor. Acıklı bir durum. Buradaki konaklar, emr-i hak ile göçü bekler yıllar yılı. İnsanoğlu da öylesi. Kim kimden önce gider, işte o emr-i hak’ın yazılış tarihi ve saati belirler.
Denilebilir ki, kelle kulak yerinde, namı dört bir cihanda anılan öyle konaklar var ki, Cumhuriyetimizle yaşıt. “Cumhuriyetle doğduk, cumhuriyetle varız. Cumhuriyet ölse bile, bizim ahfadımız ölmez, zira temelimizde cumhuriyet var” dercesine herkesin gözüne baka baka bu milli şarkılarını söylüyorlar.
Göreceksiniz bak. Bu referandumlarda en çok Karadenizin bu yöresi kazanacak.
"S İ T " ÜZERİNE BİR MANİ DE BİZ PATLATALIM DEDİK:
“Asırlık evler şahane / SİT dersen bahane / Ölü evi bekler gibi / SİT’ler de bekler bizleri / Al başına çal sen eserlerini / Ülen bu nasıl iş / Elemtere şiş / Kem gözlere şiş “
“Gelin uyandıralım SİT’leri / Diyelim asırlarca uyuttun bizleri / Hiç arlanmaz utanmaz mısın ki / Seninle veriyoruz sinir harbi / Ve de üçüncü Dünya Harbi / Bu yüzden çıkacak, dünyanın çivisi / Çıkıyorsun karşımıza hep adım başı / SİT kadar “SİT düşsün tepene” e mi? “
“Bu fasulye iki buçuk lira / Hem kaynasın hem oynasın / Men Dakka men duka / Ne hakla otuz beşe bakla / Demezler mi adama / Ey SİT Efendi SİT efendi / Yıkıl git karşımızdan şimdi / Yedin, yuttun sen bizleri / SİT'sen, bil SİT'liğini / Sittin sene bekleyemem ben seni
SABRETMEĞE GEREK KALMADAN BİLİNÇLİ BHİR ŞEKİLDE TARİHİ KONAĞIN MANEVİ DEĞERİNİ ÖLÇÜP BİÇEN METİN YILDIZ YÜCEL ÇİFTİ, BU ESERİ BARTIN A KAZANDIRDI. DAHA BÖYLESİ TARİHİ KONAK PEK ÇOK.
TARİHİ BİNALARI SİT BEKLİYOR. SAHİBİ DE OYALANIYOR
BU TARİHİ BİNADAN ZİYADE, SEFİL BİR BİNAYA BENZİYOR. sATSAN KİMSE ALMAZ. yIKILSA, ÇÖPLÜĞÜ ORTADA KALIR.
ALAN TURGAYIN BİR RESDMİ. "ÇAĞLAYANA"
EVLERİN İÇİ BOŞ. KADERE TERKEDİLMİŞ.
İŞTE O KONAKLARDAN BİİRİ. AHI GİTMİŞ, VAHI KALMIŞ.
BU KONAK KURTARILMIŞ. FATMAHANIM KONAĞI OLARAK İŞ GÖRÜYOR.