Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '06

 
Kategori
Sinema
 

Karanlığı taramak

A SCANNER DARKLY

Dick, bir kullanmış olarak, uyuşturucuya ne taraftar, ne de aleyhtar. Bir kullanmayan olarak, kullananlar üzerindeki gözlemimden hareketle, uyuşturucuyu tümüyle yanlış anlayan ve anlatan biri bence. 1968’dekilerin hiçbiri uyuşturucuyu onun gibi algılamamış. Muhtemelen hüzünle adlarını romanında andığı bu nedenle ölenler dahil. Ölen bağımlı gözlemlerimden söyleyebilirim, başkalarının öleceğine inanırlar ama kendilerinin öleceğine inanmazlar, alkolikler de böyledir.

Dick’te acaip bir paronaya var. ‘Ubik’te bu artık öldürücüleşmiş durumda. ‘Psikotik tip’ denilen ve uyuşturucuya çokça paranoyayla ve ‘down’la tepki verenlerden biri olsa gerek. Şerh: Bu gözlem 1968 için geçerli. Örneğin bir şizofren uyuşturucuya bambaşka tepki gösterebilir, hatta sonucu kimse kestiremeyebilir.

Diğer bilimkurgularda uyuşturucu tam bir uçuş aracıdır. Örneğin, ‘Dune’da veya ‘Count Zero’da. Burada daha çok kafa üstü çakılma aracı olarak gösterilmiş.

Filmde ironi ve absürd güldürü var.

Filmde başarıyla verilen ama parçaların daha küçültülüp, sayılarının daha arttırabileceği (ama böylelikle ortalama seyirci bunu izleyemeyebilirdi) yüz değiştirme olayı, kimlik ve kişilik değiştirme olayının uygun bir anlatımı. ‘Şok Dalgası Süvarisi’nde de böyle bir tema vardı.

Filmde ki animasyonu yönetmenin yapıp yapmadığı anlaşılmıyor, bilgi yok. (Animelerde bildiğim kadarıyla öyle değil.) ‘Kutup Ekspresi’nden farklı olarak bu, bilgisayar değil, el çizimi animasyon. Filmin başındaki tip(e), animasyon oynamasıyla, şimdiye dek Holywood’da görülmeyen bir oyunculuk tarzı yaka(latıl)mış.

Ubik’in bilgisayar oyunu versiyonu içinde kullanılmış ve diğer oyunlarda pek raslanmayan kişileri çerçeve içine alma burada tuhaf bir artizlenim uyandırıyor.

Film, bir de ‘5 Engel’in çizgifilm versiyonu düşünülünce, tümüyle deneysel bir yol izliyor. Tüm deneysellikler gibi belirsizlikler, hatalar ve dalgalanmalar içeriyor. Onu tam da yaşama benzeten bu: Baştaki bağımlı tiplemesi (her ne kadar bu bazı eleştirmenler tarafından olumsuzlansa da), yaşamda ki herhangi bir bağımlıdan daha hakiki.

Film gelecekbilim açısından bir başarısızlık. Sanırım Dick’in böyle bir kaygısı da yoktu. O güncel ve insani olana fazla dalmıştı ve içinden çıkamadı da…

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..