Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '08

 
Kategori
Turizm
 

Karaöz

Antalya'dayız. Kumluca'yı duydunuz mu, göz alabildiğine sera. Herkes zengin. Cuma günleri pazarı var, görseniz, dünya sebze pazarına bağlantılı fuar alanı filan gibi karışık bir şey sanırsınız, muhteşem, taze sebze-meyve lafı az kalır , canlı canlı domates, salatalık, kiraz, kayısı… Niye sayıyorum ki!

Kumluca'dan Antalya yönüne döndünüz mü sahilden Mavi Kent Beldesi, sonra Karaöz Köyü’ne geleceksiniz, yavaş yavaş Olympos'a gidiyoruz .Lykia yolu üzerindeyiz. Olympos korsanların gazabına uğramış, fakirleşmiş bir kentmiş, sonra toparlanmış. Ama ben şimdi Karaöz köyünde , Mavi Tur Sitesindeyim. Bizim de hemen yakınımızda Korsan Koyu ve Paşa Koyu var. Karaöz Limanı olarak geçen büyük koy , oldukça hatırı sayılır bir uç olduğu için Antalya'dan kalkan yatlar , öğle olmadan bu burnu geçiyorlar , büyük dalgalar alıyor.

Dalgalara razı geldim, zaman zaman açık deniz çöplerini de alıyor . Mısır'dan buralara çöp geliyormuş.

180 haneli bir site, 30-40 hane köylü , dolayısıyla , site ve uygar davranış köye hakim olmuş.

Hiç hırsızlık yok, dalmışız, günlerce kapıyı kilitlememişiz. Zaten hava alalım diye camlar açık yatıyoruz, dışarı ile aramızda sadece sinek teli var .Bu devirde böyle şeyler yazmak sevindirici gelir diye düşünüyorum. Büyüklere saygı var, herkesin herkese selam verdiği, hatır sorduğu, yardım ettiği, tek kadının kahvede rahatça oturduğu, denize girdiği, içki içtiği, çayın 35 kuruş olduğu, bakkalın market fiyatına sattığı, sütün köylüden alındığı, istediğin kıyafetle gezilebildiği , geceleri Antalya'ya bu kadar yakınken serin serin uyunabildiği, gündüz pervane ile geçiştirilebildiği güzel bir yer. Satılık ev mi? Var tabii.

İçinin bakımına bağlı ; evler iki katlı , bitişik , küçük bahçeli , 80 -120 milyon arasında.

Artvinli çok aile var , inanılmaz bir bağlılıkları var , gerçek mi diye düşünesim geliyor , yoksa oynuyorlar mı ? Yenileri bilemem ama yaşlılar çok saygılılar , etrafı kolluyorlar , kimsenin çocuğuna , bahçesine bir zarar gelsin istemiyorlar, kibarlar , çağdaşlar , kadın erkek dostlukları çok güzel .

Bir yanda deniz ve tarih , bir yanda orman ve çiçekler , dostlar , bir de Artvinliler , iyi sayılırım.

Beni merak etmeyin!

İyiyim , çok iyiyim filan demen gerekiyormuş , böyle kitaplar okuyorum , hep olumlu bakacakmışsın ki , her şey olumlu olsun . İnsanız biz , acılarımız var , hastalıklarımız var , yalnızlıklarımız var , büyüklerimiz , küçüklerimiz ve onların sorunları var.Bıraksınlar sıkıntılarımızı söyliyebilelim , oyun oynamayalım hep , dostlar görsünler ki , yardım etsinler , paylaşsınlar, kan içeceğiz ama kızılcık şerbeti yedik diyeceğiz , bak sen . Elbette şanslarımız da var , ne mutlu ki böyle bir sahildeyim , muhteşem bir manzarada ve sitedeyim , ayakta dolaşıyorum , yakınlarım var , ama ne yapayım sıkılıyorum ben.

Fazıl Baba'ya , 'tatile nereye gideceksiniz ' demiştim.(Fazıl Hüsnü Dağlarca)

'-Nereye gitsem , kendimi götürüyorum , hiçbir yere gitmeyeceğim 'demişti. Aslında başka bir düşünürün sözünden alıntı yaparak , kendini ifade etti , ben de kendimle dolaştığım için , nereye gitsem sıkılıyorum .

Biraz şımarıkça bulmuş olabilirsiniz tavrımı, ama inanın bu şımarıklığı hak ediyorum.

 
Toplam blog
: 50
: 746
Kayıt tarihi
: 27.01.08
 
 

Biyologum ama öğretmenlik yaptım. Emekli oldum ve nihayet duygularımı, yaşadıklarımı, gördüklerimi p..