Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '14

 
Kategori
Siyaset
 

Karar mekanizmaları ve Aleviler

Karar mekanizmaları ve Aleviler
 

Önceki gün SOKAK TV’de, toplam üye sayıları 200 bin civarında olan, Türkiye’nin üye sayısı itibariyle en büyük dört Alevi federasyonunun genel başkanlarıyla ‘Aleviler, Siyaset ve Yerel Seçimler’i konuştuk. Karar mekanizmalarında Alevilerin niçin temsil edilemediğini tartıştık.

Bir garip ülke olduğumuz için, farklı inanç ya da etnik kimlikli ‘Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları’nın sayısı tam bilinmiyor. Dolayısıyla, Alevilerin de ‘gerçek sayısı’ bilinmiyor! Bu yüzden ortaya birbiriyle alakasız rakamlar çıkıyor. Rakam dediğiniz de öyle-böyle değil; 4,5 milyondan 25 milyona kadar uzanıyor!.. ‘Haydi biraz gerçekçi olalım; Alevi kimliğinden uzaklaşmış ve fiili olarak Sünnileşmişleri kenarda tutarak Alevi nüfusu hesaplayalım’ desek de, ortaya 12-13 milyon gibi birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan büyük bir nüfus çıkıyor.

Bu büyük nüfusun siyasete, ekonomiye, sosyal ve kültürel hayata etkisi ise nüfusuyla tam ters orantılı. Bakan olmayı geçtik, Mülk-i erkan neredeyse tümüyle Alevisiz! Bildiğim kadarıyla; şu anda 81 ilin valileri, il emniyet ve eğitim müdürleri arasında bir tek Alevi kökenli yok! Karar mekanizmaları Alevilere kapalı! Merkezi ve yerel siyasete, bu anlamıyla devlete ve belediyelere ‘çeki-düzen veren Alevi kökenli yok denecek kadar az! Olanlar da kendi gölgelerinden korkar hale gelmişler! Aynı durum belediye başkanlıkları için de geçerli. Tunceli hariç, -ki orada başka seçenek yok- Alevi kökenli bir tek büyükşehir ya da il belediye başkanı yok. CHP’li 3 (yazı ile: üç) metropol ilçe dışında, ilçelerde de sonuç aynı!

Bu sonuçları parti ayrımı yapmadan sistematik bir devlet politikası olarak yorumlamayacaksak ya ‘tesadüf’ diyeceğiz ya da ‘Alevi kökenli’ kişilerin beceriksiz ve liyakatsiz olduğunu söylememiz gerekecek! (İnanç düzeyinde bir temsiliyet talebi olmadığını yansıtabilmek için ısrarla ‘Alevi kökenli’ yazıyorum. Bilinmesinde yarar var). 40-50 yıldır kentli olan ve aklınıza gelebilecek bütün alanlarda okumuş-yazmış etkili insanlar yetiştiren Alevilerin liyakatsiz olduğunu söylemek hem haksızlık hem de vicdansızlık olur. Belki ‘beceriksizlikleri’ kabul edilebilir ama esas sorun sistemin kendisinde. Bu bir devlet politikasına dönüşmüş durumda. ‘Devletin ruhu’ yönetim kademelerinde ‘Alevi kökenli’ kimseyi görmek istemiyor. Olanlara da tahammül edemiyor. Seyfi Oktay’ın başına gelenler herkesin malumu. Aynı şey Kemal Kılıçdaroğlu içinde fazlasıyla geçerli!

Hiçbir tüzel kişiliği olmayan ‘Cemaat’ çok rahat. ‘Cemaat’ olarak 12 yıldır iktidar ortağı olabiliyor, aklınıza gelen birçok tarikat ‘kalu beladan’ bu yana kendisine yönetim mekanizmalarında doğrudan yer bulabiliyor. Bu durumu hiçbir Allah’ın kulu tartışmıyor. Kimsenin aklına mezhepçilik de, kimlik siyaseti de, bölücülük de gelmiyor. Ama es kaza Aleviler ‘gelin biraz rol değişikliği yapalım’ diyerek karar mekanizmalarından birini, örneğin Belediye Başkanlığı’nı istediklerinde, hemen ‘mezhepçilik yapmayalım’ sesleri yükseliyor!.. Ya da örneğin; Alevilerin yoğun yaşadığı bir bölgede ‘Alevi kökenli’ biri aday olmaya kalktığında, ‘Alevi olursa, Sünnilerden ve sağdan oy alamayız’ tezi seslendirilmeye başlanıyor.

İşte bu duruma ‘yeter’ diyen 120 şubeli ve yaklaşık 60 bin üyeli Alevi Kültür Dernekleri pazartesi günü CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik açık bir mektup yayınladı. Genel Başkan Doğan Demir imzalı mektupta, genel siyasi değerlendirmelerden sonra şunlar belirtiliyor: “Alevi kuruluşları olarak, laik ve demokratik bir Türkiye istiyoruz. Bunun yolu AKP İktidarı’ndan kurtulmaktan geçer. Yerel iktidarı kazananların, merkezi iktidarı da kazandığı bilindiğine göre; önümüzdeki dönem potansiyel olarak iktidar alternatifi olan CHP’nin de, bu gerçekliğe uygun olarak toplumsal dengeleri daha fazla gözetmesi ve gerektiğine inanıyoruz. Ancak, izlenen dışlayıcı politika karşısında bu ülkenin zencileri gibi görülmekten kurtulamadık. Şu ana kadar önemli bir bölümü ilan edilen belediye başkanlıklarında bu beklentinin yeterince karşılanmadığı aşikardır. Örneğin; İstanbul’da atanmış 21 ilçe belediye başkanının yaklaşık üçte ikisinin ülkemizin yalnızca bir bölgesinden olması kaygılarımızı arttırmaktadır. Diğer şehirlerdeki tablo da benzer sonuçları ortaya çıkarmaktadır. Bu durum, Alevi örgütü tabanı arasında ciddi bir rahatsızlık oluşturduğu gibi, toplumun beklentisi olan Alevi adayların göz ardı edilmesi kabullenemez bir durumdur. Alevi Kültür Dernekleri olarak ‘imtiyaz’ değil, hakkaniyet istiyoruz. Seçimleri almak ve iktidarı kazanmak dengeleri gözetmeyi gerektiriyorsa, sağdan gelen adaylara gösterilen hassasiyet kadar bir hassasiyetin Alevilere gösterilmesini beklemek de doğal ve anlaşılır olmalıdır. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Gaziantep, Mersin, Antalya, Bursa, Aydın gibi Alevilerin çok yoğun yaşadığı bölgelerde Alevileri yalnızca seçmen olarak değil, ilçe belediye başkanlıklarında ve belediye meclis üyeliklerinde, yani karar mekanizmalarında da görmek istiyoruz”.

Daha fazla lafa gerek var mı?

 
Toplam blog
: 18
: 641
Kayıt tarihi
: 18.01.13
 
 

Necdet Saraç (d. 8 Şubat 1961, Erzincan, Türkiye) Yazar, Gazeteci Marmara Üniversites..