- Kategori
- Siyaset
Tehlikeler 2: Dinsel yönetim
milliyet.com.tr. / Batman'da çarşaflı eğitim
Türkiye Cumhuriyetini kaderinde rol oynayabilecek ve onun gelişmesine etki edebilecek durumlar nelerdir? Bu tehlikelerden biri de elbette Türkiye Cumhuriyetinin bir gün “Türk-İslam Cumhuriyeti”ne dönüşmesidir.
Türkiye Cumhuriyetini öteki Orta-Doğu ve Alaturka İslam ülkelerinden ayıran en büyük özelliğin “Laiklik” olduğunu biliyoruz. Yani bu ülkede, güya, din ve devlet işleri birbirine karıştırılmıyor. Devlet ve onun eğitimi dini ilkeler üzerinden yürütülmüyor. Buna inanıyor musunuz?
İnanmak zorundayız, öyle mi?
Peki öyleyse yukardaki resim ne ve bu gençler hangi ilkelere göre dört yıl bazı adamlar tarafından bu şekilde yetiştirildiler. Bu çocukları bu hale getirmek insanlık mı? Buna kim izin verir. Kim izin verdi bu çocukların, gençlerin bu hale getirilmesine.
Demek ki bir takım adamlar Türban’ı filan aşmışlar; kendileri yeni bir şeri kıyafet üretmişler ve gençleri bu kıyafet içinde ve kimbilir kafalarında ne gibi düşüncelerle yetiştiriyorlar.
Resmin altındaki bilgi şöyle:
“Batman’da Peygamber Sevdalıları ve Kuran Nesli Platformu” 4 yıl eğitim verdiği 144 öğrenciye törenle Diploma verdi. Törene yalnızca kadın ve çocuklar katıldı…” (Aydınlık, 1.2.14)
Resmin alt balığı şöyle : “Burası Türkiye”
Artık resme bakınca insan tanıyamıyor. Burası Türkiye’mi, Afganistan mı, yoksa Arabistan mı? Bunlar kimin çocukları ? Ve neden yalnız kız çocukları? Erkek çocukları başka yerde başkaları tarafından başka türlü mü eğitiliyor.
Görüyorsunuz Anadolu bir takım dini grupların tekeline terkedilmiş durumda. Adamlar Türk gençliğini yozlaştırmak, dini alet ederek insanlıktan çıkarmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Hani Türkiye’de bütün eğitim Milli Eğitim bakanlığı tarafından Milli ilkelere göre yürütülecekti. Peki, bu adamların böyle rahat hareket etmelerine kim izin veriyor. O ilin valisi, yöneticisi, sahibi yok mu?
Kılık kıyafet bu şekilde olursa, acaba kafalara sokulan fikirler, düşünceler nelerdir? Neler olabileceğini tahmin edebiliyorum. Onun için yavaş yavaş Türkiye Cumhuriyeti dinden imandan çıkıp bir takım sahte nebilerin, din adamlarının, Hurufilerin etkisi altına giriyor.
Elbette bunların etkisi altında olan bir Devlet din devleti olacaktır. Bütün ilkeler şeriata göre yapılandırılacaklardır. Ve gençlik , insanlık sadece dinin bazı mezheplerinin fedaisi olarak yetiştirilecek ve her an cihata hazır olacaklardır.
Bakın resime. Burası ne Suriye ne Irak… Belli ki onları aşmışız. Ne Kürtlerde ne diğer ülkelerde gençlere, kızlara böyle işkence yapma lüksü var. Fakat bizim ülkemizde gençler hüdayinabit bazı grupların ellerinde, onları istedikleri gibi yetiştiriyorlar.
Yarın bu gençlere ,”Belinize bomba bağlayıp, falan daireye gidip ipi çekeceksiniz, Allah uğruna öleceksiniz..”deseniz hepsi de , güle oynaya gidip istenileni yaparlar.
Çünkü beyni yıkanmış insanlar neler yapmazlar ki…
Bunu söylemek istiyoruz. Gençleri bilimden, sanat’tan uzak , spor’dan, insanlıktan uzak bir şekilde yetiştirirseniz, onlar sizin ve bu toplumun kurbanı olurlar. Kurban olmaya hazır hale gelirler ve onların her birisi bu toplum için birer silahtır; birer cephanedir.
Çünkü bu çeşit nebiler için dinle idare edilmeyen bir ülke başlı başına bir cihat yeridir. Orada ne yapılsa gereklidir. Gördünüz mü durumu? İşte Afganistan’da beyni yıkanmış insanlar hala bunu iddia ediyorlar. Onun için kadınlara ve toplumun bütününe düşmanlar.
Eğer bir devletin temel ilkelerini “Laiklik”ten ayırdığınız anda her mezhep, gençleri, çocukları bildiği gibi yetiştirmeye çalışacak ve onları toplum düşmanı yapıp çıkacaktır.
Ondan sonra ayıkla pirincin taşını.