Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Kardeş Kıskançlığı II

Kardeş Kıskançlığı II
 

www.ucanbalon.com.tr


Peki insanlık tarihi kadar eski, evrensel ve doğal bir duygu olan kıskançlık duygusu karşısında çocukların daha az zarar görmeleri için nasıl bir yöntem izlenmelidir?

Yeni bir misafirimiz var

Her şeyden önce bebeğin yolda olduğu anlaşılınca kendisine bu kardeşten söz etmektir.

Aile içi sorunların konuşulması sırasında nasıl bir ciddiyet sergileniyorsa aynı ciddiyet burada da sergilenmelidir.Bu konunun diğer aile bireyleri arasında gizli saklı konuşulması, gebeliğin son ana kadar saklanması, doğacak çocuğun sevinç ve mutluluk kaynağı olmadığı , aileye yeni bir bireyin katılmasının, kardeş sahibi olmanın olumsuz bir olaymış gibi yanlış bir algının onda yerleşmesine neden olabilir.

Çocuk bu haberi alınca bebeğin anne karnına nasıl girdiği, orada ne kadar süre kalacağı, nasıl çıkacağı vb bir çok soruyla anne babaların cevaplamakta genelde sıkıntı yaşadıkları sorulara da hazırlıklı olmaları lazım.(Bu konuya çocuğun cinsel gelişimi başlığı ile ayrıca yer verilecektir)

Çocuğun yaşına ve anlayabileceği bir dille bu doğal süreç anlatılmalıdır.Örneğin annenin karnında özel bir bölmenin olduğu ve orada büyüdüğü, hastanede doktorların yardımıyla annenin bacakları arasından alındığı anlatılabilir.

Çocuğun hastaneye gitmesine izin verilmelidir

Çocuğun hastaneye götürülmesi, doğumdan sonraki sevinç gösterilerine katılma fırsatının verilmesi onu olumlu etkileyecek ve terk edilme duygusunu azaltacaktır.Yani büyük çocuğun, annesini ve bebeği görmek için hastaneye gitmesine olanak sağlanmalıdır.

Annesinin sağlık olduğunu görmek onu rahatlatacaktır.Çünkü özellikle 0 -3 yaş çocukları gebe kalan anneye kızgınlık duyarlar, annenin gebe kalmasında babanın rolü ile fazla ilgili değillerdir.Mesela bebeğin onu televizyon izlerken ağlayarak rahatsız etmesi, yada ilerleyen dönemlerinde oyuncaklarına müdahale etmesi esnasında bazı çocukların ”Onu bu eve sen getirdin, başımıza bela ettin” şeklinde duygularını açığa vurması, anneyi suçlaması, annesine karşı geliştirdiği öfkenin kanıtıdır.Yani anneye ve özellikle bebeğe kötü bir şey olması, ölmesi onlarda suçluluk duygusunu pekişmesine neden olur.

Çocuğun hem annesini , hem de kardeşini suçlayıcı duygularını ifade etmesine izin verilmelidir.

Çocuk, bebek eve geldikten sonra kıskançlık krizlerine gireceği gibi bebeğin gelmesi ile çok mutluymuş gibi yamacık bir sevgi de sergileyebilir. Örneğin yanaklarını sık sık öperken, çaktırmadan ısırarak canını yakma, “Şuna bak anne ne kadar tatlı, sevimli!” gibi sevgi sözcükleri dizerken, kazara olmuş gibi bebeği kucağından düşürerek, sevinen annelerine anında hayal kırıklığı da yaşatırlar.Aslında tüm bu yapmacık sevginin arakasında yatan neden annenin sevgisini büsbütün kaybetme korkusudur.

Çocuğun kardeşini sevmek zorunda olmadığı, onu kıskanmanın doğal bir duygu olduğu anlatılmalıdır .”Onu bu eve sen getirdin , başımıza bela ettin, ondan nefret ediyorum” türü olumsuz duygularını açığa vurması bazen de bebeği itip kakması durumlarında , ”Aşk olsun bu sevimli bebeğe yaptığına bak” şeklinde hemen bebeği savunmaya geçmek çocuğun kardeşine karşı olan öfkesini arttırmaktan başka bir işe yaramaz.

“Gerçekten çok haklısın, gece boyunca mızıklayıp durdu ve tüm gece nerdeyse uykusuz kaldım, bana artık rahat yüzü yok” gibi çocuğun duygularını destekleyici birkaç cümle sarf edilmesi ve çocuğun kucaklanıp öpülmesi, okşanması hem onu rahatklatır hem de annesinin sevgisini kaybetmediğinin farkına varır.

Ama bebeğe fiziksel zarar vermememsi gerektiği de anlatılmalıdır.
Yararlanılan Kaynaklar (Atalay Yörükoğlu, Dr. Lee Salk)

 
Toplam blog
: 49
: 1026
Kayıt tarihi
: 04.11.07
 
 

On beş yıllık eğitimciyim. Halen bir devlet kurumunda öğretmenlik yapıyorum. Dünyanın en zor ama en ..