Kartal'ın yeni kanatı

Bu yazı Mustafa Denizli takımın başına geldiği günlerde yazılmıştı.. Ama, bir şekilde yayınlanamamış idi.. Bu konudaki görüşümünde bu sayfalarda "aleyhime veya leyhime delil" olarak kullanılması için yayınlanmasını istedim.. Bakalım, umut ettiğim güzel şeyler gerçekleşecek mi? Yoksa yine hüsran mı bizi bekleyen? Göreceğiz..

"Bir şirket düşünün; yönetimi çok büyük paralar harcayıp, büyük yatırımlar yapıyor. Kurduğu işletmenin başına getirdiği "müdür" Yönetim Kurulunun kendisi ile ilgili her an olumsuz bir karar alabileceğini biliyor.. Nereden biliyor? Çünkü daha önce de başka yeni yatırımlar yapmışlar ve başa getirdikleri "müdür"ün işine "ilk yanlışında" son vermişlerdi.. Patron, her gün uğruyor, her alınan/ alınacak kararın içine parmağını sokuyor. Müdür çoban rolünden daha fazlasını oynayamıyor.. Hani koyunları çoban güder sanırız, oysa o başta koşan, sürüyü dağılmaktan, kurttan, tilkiden koruyan çoban köpeğidir esas güden?.. Bu durumda çalışanlar müdür'ü değil, patron'u biliyor amir olarak.. Müdür'ün tek tesellisi, alacağı milyonlarca YTL.. Başarı gelirse, buna ayrıca "başarılı müdür" etiketi ekleniyor.. Herkes tebrik ediyor, övüyor, bilgisini tecrübesini dillendiriyor..
Aslında büyük şirketlerde patronlar müdürlerini her dakika kontrol etmezler.. Yüzlerce farklı yol vardır bildiğim; denetçiler hesaplara bakar, raporlar gelir, şirketin faaliyet alanındaki durumu birçok veriyle analiz edilir vs.. Siz hiç holding patronlarının şirketlerini her gün ziyaret ettiğini gördünüz mü? değil ki, kontrol etsinler?..

Beşiktaş'ın ve diğer tüm klüplerimizin yönetim şekli maalesef "bilinen şirket yönetim biçimlerine" ters ülkemizde.. Bunun birinci sebebi hepimizin bildiği "parayı veren düdüğü çalar!" felsefesi.. Ne zaman bu klüpler kendi mali düzenlerini kurarlar, stad ve naklen yayın gelirleri, forma ve lisanslı ürün satışları, alt yapıdan, öz kaynak düzeninden filizlenen futbolcu/sporcu desteği, yani alırken kar etmenin bir başka yolu kendi bağrından yetişen, bonservis ödenmeyen sporcular, tesisler ve gayrimenkullerden gelecek kira gelirleri vs, önemli bir değere ulaşırsa o zaman parayı verenin düdüğü çaldığı sistem kalkar.. işte o zaman "başkan" sıfatını taşıyacak kişiler toplumda saygın, sözü dinlenir, temsil yeteneği olan kişiler olacaklardır..

Bu yazılanları tarihte ilk kez ben bulmuşum gibi yazdığımın farkındayım.. Evet! Haklısınız, bunlar herkes tarafından çok iyi bilinen şeyler.. Ama, artık şunu düşünmeliyiz; "bu durum devam ettiği sürece, her 10 ayda, veya 4 ayda bir bir klübümüzün teknik direktörü, yardımcı antrenörü veya kondisyoneri kovulacaktır"

"İyi ama, o adamı işe alan sen değil misin Sn. Başkan?" diye sormak lazım.. "Sen medyadaki saldırılara göğüs germediğin, sen medyada yalan haber yazanları deşifre etmeyip susarak, tribünlerdeki binlerce, başarı bekleyen taraftara teknik kadronu yem ettiğin, sen kendi duruşunda dik, dimdik, dosdoğru olamadığın için bu kadro başarısızlığa mahkumdur!" demek lazım..

BEŞİKTAŞ'ın yeni bir "müdür"ü var artık.. Siz sn. yöneticiler; sizden tek ricamız, bu "müdür"ü bir yıl süre ile sadece destek adına ve ihtiyaçların karşılanması adına arayın. Bırakın işletme içinde yapacaklarına kendisi karar versin.. Başarısızlıklarının kendisine olumsuz sonuçlarla döneceğini bilecek kadar deneyimli bir "müdür" o.. Siz ülkede oluşan ve şirketinize de yansıyan krizin etkilerini değerlendirin, bundan çıkış için yapılması gereken işleri yapın, alınan sonuçlardan sonra TV'ye çıkıp kendinizi gösterme yarışından vaz geçin.. Bu alınan sonuçlar iyi de olsa, kötü de olsa buna özen gösterin.. Taraftar değerlendirmeyi en iyi yapacaktır.. Bunu tribünlerin doluluk oranından, yüzlerindeki ışıktan ya da karanlıktan anlarsınız.. Medyada çıkan yalan haberleri yazan kişileri ismen açıklayın.. Bu insanların camianızda "nifak tohumları" ekmelerine izin vermeyin.. Siz açıklarsınız, o insanlar sonunda yalan yazmaktan utanır, vaz geçer..

Sporcular da bu işin önemli bir parçası olduklarına göre onlara da nerede olduklarını hissettirin.. Her ödülün bir ceza karşılığı olmalı, gereken cezanın da, gerektiği zaman verilmesinden kaçınmayın.. Milyon dolarlara top oynamak bu kadar kolay olmamalı..

Bütün bunlar sonucunda başarı gelecektir.. Sevgili Denizli, kolay gelsin, zorluklarla dolu yolun, hep açık olsun!"