Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '06

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Kartopu

Okul dönüşü eve girerken, bazen kaldırımda, bazen evlerinin önünde, bazen de benim balkonda görürdüm onu. Bembeyazdı. (Eskilerin deyimiyle ap appağıydı.) En çok da bu durumu dikkatimi çekerdi. Bembeyaz oluşu, çocukların da dikkatini çekmiş olmalı ki, sokakta sarı, siyah, alaca -renkli- birçok kedi bulunmasına rağmen, yalnızca onun peşinden koşarlardı. Bazen yakaladıkları da olurdu hani. Kediyi yakalayan çocuk, -onu- sıkıca kucağında tutar, sevgiyle göğsüne bastırır ve "canııım" derdi. Bazıları öpmek de isterdi ama, -korkudan olsa gerek- buna cesaret edemezlerdi. Bu durum karşısında kendisini izleyen arkadaşları "Ne olur, bana da ver" derlerdi ama hep "Hayır!" cevabını alırlardı. Beyaz kediyi tutabilmek, çocuklar arasında bir ayrıcalık sayılırdı. Çocukların güçlükle yakaladığı beyaz kedi, bazen onlardan kaçmaz, adeta "Beni kucağınıza alın ve sevin" derdi.

Bir gün, yine okul dönüşünden sonra, balkonda oturmuş çevreyi dinliyordum. (Çevreyi dinlemeyi hep severdim. Çünkü bu sıralar hem dinlenir, hem de hafta sonlarında ailecek kır gezintisi yapmak gibi büyük hayaller kurardım.) İşte tam bu sırada, komşuların Pofuduk, benimse Kartopu adını verdiğim Ak Kedi, şefkatle mırıldanarak yanıma çıkageldi. Hemen ayağa kalktım ve "Gel Pofuduk gel", diyerek yakalayıp kucağıma aldım. Tekrar sandalyeye oturdum. Sevgiyle göğsüme bastırdım. Başımı yaklaştırdım. Yüzümü sırtına, boynuna, başına sürdüm. Sevgi dolu sesiyle konuşmaya devam etti bir süre daha Ak Kedi. Tatlı bir sıcaklık girmişti içime. O güne kadar hiç yanıma yaklaşmayan kedi, bugün kendi isteğiyle yanıma gelmişti. Üstelik şefkat dolu sesiyle. (Alt üst olmuştum. Tatlı hayallerden fırsat bulup uyuyamadım o gece. Ondan sonraki birkaç gece de.)

Gelip giderken beyaz renginden başka yönüyle dikkatimi çekmeyen kedi ile aramızda sıcak bir ilişki başladı böylece. Artık her okul dönüşünde, sabırsızlıkla balkonda bekliyordum onu. O da, şefkat dolu sesiyle geliyordu hemen. Sanki o da gelmek için mesainin bitmesini bekliyordu. Yaklaşık iki buçuk saat yanımda duruyor ve yine şefkat dolu sesiyle kalkıp gidiyordu. Bazen gecikince "Pofuduk, Pofuduk" diye hafifçe sesleniyor, o da hemencecik geliyordu. Yine uysal bir şekilde kucağımda duruyor, tatlı tatlı mırıldanıyordu.

Tam yedi hafta komşunun kedisi ile böyle bir yakınlığımız oldu. Sonra izine gittim. İki hafta sonra döndüğümde, komşunun kapısının önünde gördüm onu. Bir hayli değişmişti. Kaçmadı. Hareket de etmedi hiç. Yakaladım ve kucağıma aldım. "Nasılsın Kartopu?" dedim. Hemen parmağımı ağzına aldı ve hafifçe ısırdı. Bırakıverdim. Sonra birden yere atladı ve evlerine doğru yürümeye başladı, kızgınca miyavlayarak. Bakakalmıştım arkasından. (O gece de uyuyamadım sabaha dek. Sonraki birkaç gece de.)

Aradan günler, günler dediysem birkaç gün geçti. Yine bir okul dönüşünde evin yanında gördüm onu. Pofuduk deyince, sertçe "miyav" dedi. Yanına yaklaştım. Kaçmaya yeltenmedi. Yerinden hareket de etmedi. Ellerimle kucağıma alınca, hemen sağ işaret parmağımı yakaladı ve acıtacak kadar ısırdı. Ayaklarıyla da kollarımı tırmaladı. Bırakıverdim. Koşmadan, kararlı ve yavaş bir biçimde evlerine doğru yürüdü. Yine bakakaldım arkasından. Ondan sonra hiç gelmedi okul dönüşlerinde. (Kim bilir, belki kendi gelmedi, belki gelmesine ailesi izin vermedi.) Yine bazen kaldırımda, bazen yolda, bazen de evlerinin önünde görüyordum onu.

Bir süre sonra ne evlerinin önünde, ne balkonda, ne kaldırımda, ne de ortalıkta görünmeye başladı Pofuduk. Merak edip komşuya soruyorum. "Araba çarptı, kaybettik, sizlere ömür" dedi. Balkonda sandalyenin üzerinde oturakaldım bir süre. Ne bir şey sorabildim, ne de bir şey söyleyebildim. "Nasıl oldu?", bile diyemedim.

Yaşamıma izinsiz giren bu kedi, yine bir gün izinsizce çekip gitmişti. "Kediler, kadınlara benzer. İsterlerse sevdirir, istemezlerse ısırır", demiş Üstadın biri yıllar önce. Kedileri hoş görmek gerek. Ne de olsa kedi onlar. Ayrıca, ölenleri rahmetle anın, demişler din büyükleri.

Pofuduk beni ısırmasına rağmen, ben yine de kedileri seviyorum. Bu sevginin nedenini ise, hala bilemiyorum.

 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..