Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '08

 
Kategori
Şiir
 

Kasım en son bahar

Kasım en son bahar
 

KASIM EN SON BAHAR (AŞKTIR YAŞAMAK) 5
Bir kıyısın bana doğru uzanan
Mavi beyaz
Çiçekler içinde
Bir yağmur sonrası

Bir yasak şarkının içinden

Uzaksın ama
Yüreğime yakın

Bir gece yürüyüşüydü bir önceki senli hayatım
Bir köle Spartaküs asil ruhlu

Yine böyle
Senin uğrunda

Sen bir tanrıçaydın
Kestane saçların dalga dalga rüzgârlarda asi
Kaşların gerilmiş yay
Kirpiklerin vuran ok

Gözlerin okyanuslardan kalma bir yosun yeşili bir deniz dibi

Yüreğinse mavinin en beyaz açık tonunda hiç sorma

Gamzelerini bilirim ta o zamandan kalma ben hep bir hüzün yükü yuvarlandığım içine
Ve de bir tandır hep yakan

Ve de cemalini ki bir asillik destanı

Endamın bütün tanrıçaların toplamı

Bir sütün
Bir mermere oyulmuş
Ve de ben yoluna yürüdüğün ölümüne bir kul senin uğrunda

Bir meçhul yolunda
Mazgallar ardında

Yüreğin hep elimde tetik

Bir yürek savaşında bir aşkta

İlle de bir sevda sen
İlle de bir sevgi senin üstüne
Yükseklerde yücelerde hep bir kartal uçuşunda amansız

Bir zirveydin
Bir martı uçuşu
Bir beyazlık

Ve en çok sevilen uçurum yalıyar
Kollarında hep uçurumlarına yuvarlandığım

Kırıp yasak şehrinin kapılarını
Varmak uğruna kıyına

Sesine hasret yüreğim ve de yüzüne gözlerim

Hayatın acısı
Bir ağu su

Bir kıyısın yine şimdi bana doğru uzanan
Mavi beyaz
Çiçekler içinde
Bir yağmur sonrası

Bir uyanışı olmasın der gibi bu rüyanın

Bitmesin hayal
Vursun şavkı o dünyadan bu dünyama der gibi

Alıp süpürsün der gibi beni saçların
Bir Olympos

Ben de onun rüzgârı

Süpürsün kaşın gözün tüm sevgisizliği izin versin de Poseydon

Adı olmasın dünyalarımın ne çıkar
Sevmek yaşamak değil mi

Hangi dünyamda olursam olayım ne fark eder
İçinde sevmelerin olmasa

Gel al beni desem suç
Hadi yolum yoluna kurban desem şimdi günah

Bir Troya olsun
Bir Akdeniz akşamı öyleyse

Bir başka olsun kasım ve ertesi

Kovsunlar aylar ayları kalsın ömürsüzlük öbür dünyamda

Gel ol yasak şehrime bir baş tanrıça
Ben orada bir köle

Gel sar beni
Sen bir martı
Ben bir kartal

Ne diyeyim ki başka ne ki

Ne koyayım senin adını ve de seni sevmelerimin
Eylül bahane
Ekim bilmem hangi burca eşit
Kasım en sonbahar

Sen bir yanımda
Uçuşmak ve rüzgâr öbür yanım

Bir kıyısın bana doğru uzanan
Mavi beyaz
Çiçekler içinde şimdi
Bir yağmur sonrası

Merhaba desem iki gözüm güzel gözüm
O dünyamdan bu dünyama
Yüreğin yüreğime eş
Sesin sesime

Delisi bendim o dünyanın
Sakallısı
Bu dünyanın da adsızı sansızı

Düşen bir yaprak gibi yere doğru
Başparmağın ölmeyi emreder hep

Ben ne düşen bir sarı yaprağım
Ne de kuruyan bir dal

Sen tanrıçasın ben ömrüne berdel

Düşün
Ve tereddüt et
Yaşamaktan yanasın
Ve sevgiden

Bir zirvede doğmuşsun efsunla yıkanan her dünyada

Dönüşlerinse bir kasım sonrası
Sonbaharın en son baharı
Eylülün adı çıkmış
Ekimse onun ardılı
Kasım bir tanrıça bereketi

Ve de en cengâver aşkın tarifi

Bir kıyısın bana doğru uzanan
Mavi beyaz
Çiçekler içinde
Bir yağmur sonrası

Sen de bilirsin
Ben de
Sen hangi dünyasın ben hangi dünya
Dünyaların adı çıkmış ve de çivisi aşk adındır yaşamak

Gelsin Mecnun halimi görsün
Kerem kendi derdine yansın
Bu mu ki dağları delmek armağan o Ferhat’a

Ahımı alsın tüm sevenler
Hicranımı sevilenler
Beni bir bulut kaplasın aya uzak güneşe tuzak
Hangi dünyada olursam olayım

Aşk var ya aşk

Sevmek
Ve de sevilmek
Bütün dünyalar bahane aşklardır yaşamak

Gelmesin cevabın

Karşılıklı sevmek bir alış veriş zaten
Bir bencillik
Karşılıksız sevmelerdir asil ve asıl beklentisiz severek yaşamak

Bir kıyısın bana doğru uzanan
Mavi beyaz
Çiçekler içinde
Bir yağmur sonrası

Ne senin saçların unutulur

Ne de benim seven yüreğim unutur

Olsun bütün dünyalar hep sen ve sana aşk.
'Engelli' ya da 'özürlü' denilen güzel insanların yüreğine armağan olsun...


Özay Sağlam

 
Toplam blog
: 25
: 249
Kayıt tarihi
: 04.09.08
 
 

Beyaz/ Siyah Gri Boz/ Yeşiller, Anarşist, Beni Siz Delirttiniz romanlarının yazarı ..