Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Kavuşmak yasak, aşk yasak!!

Kavuşmak yasak, aşk yasak!!
 

Yok inanmıyorum artık kavuşucağımıza... Gözlerine baktığımda uzaklık başlıyor.. İlk değişte tenine yanıyor heryerim.. Bakmak yasak, dokunmak yasak, sevmek yasak bize.. Hele ki kavuşmak topyekün yasak sevdamıza..

Nedir bu hale sokan ilişkileri.. Öyle ki artık kavuşamamalarını bağlarlar kaderin en kötü ihtimaline.. İsyanları savururlar hayata.. Koparırlar tüm bağlarını.. Oysa ki nerdedir hatalar silsilesi. Hayat mı kader mi sebeplerin ana vatanı yoksa bize oyun oynayan bedenlerimiz mi? Ya da hayatın bizi geçirdiği sınavdan başarısız çıkan aşklarımızın bahane sığınaklarmıydı bunlar? Her ilişkide yaşanan zorlukların derecesi nereye kadar uzanabilir, nerede son bulur biter.. En kötüsü biter mi gerçekten..

Yaşadığımız olaylar öyle bir yıpratmıştır ki yüreğimizi.. Bazen bu çok yakın olmaktır, bazen de çok uzaklık oluşudur. Tek gerçek birşeylerin fazlasıyla çokluğundan kaynaklanır.. Çok sevmekten, çok kıskanmaktan, kaybetme korkumuzun çokluğudur ayrılığa sürükleyen aşk kokulu ilişkileri.. Kimisinde bir taraf hiç büyümediği için ilerlerlemez kimisinde fazla olgunluktan kaynaklanır.. Kaynak boldur aşkın olduğu heryerde ..

Denersin herseferinde.. Sabrı mesken eylersin.. Her adımda aşıksındır, her adımda uzaklaşırsın kendinden bilerek, isteyerek, severek.. Her adımda imkansızına bir nefes daha imkansızlaşırsın. Bu bir tek taraflı aşk meselesi değildir en çok canını bu yakar zaten.. Karşı taraf tarafından sevilmemiş olmaya bile razı eder kaderin seni, çünkü en acıtan bilirsin ki oda en az senin kadar sever, ister seni hemde çok!!! Ama bir türlü engeller bitmez aranızda. Hani bir başlarsınız, bir bitirirsiniz bir ağlarsınız, bir gülersiniz ve bir gidersiniz birdaha birdaha çarpa çarpa geri dönersiniz geçmişinize artan aşkınızla..

Ama nedir imkansız kılan kavuşmalarınızı.. Zaman mı? Yer mi? Aşk mı? Sen mi? Sevdiğin kişi mi?

Yoksa o kavuşamama sahnelerinin varlığımıdır büyük kılan aşkları? Bu soru hiç bir zaman doğru cevaplanamıyacak çünkü hiç kimse için aynı doğrular olmayacak bu yolda. Ama tek gerçek olacak çok seven kavuşamayan aşıklar olacak dünyada. Nedeni asla az sevmeleri olmayacak.. Başka başka nedenleri olacak ama kavuşamayan aşıklar birbirlerini hiçbir zaman unutmayacak!!

Hissediyordu oda kavuşamayacaklardı.. Başka kollarda can bulacaktı aşkları.. Ağlaya ağlaya da olsa biliyordu bunu.. Öyle hissediyordu. Öyle istemiyodu asla.. Ama kadere inat son demine kadar denemeye kalkıştı. Denemelere devirdi kadehleri günleri devirdi hiç acımadan yıllarına gülümsedi adeta her bittğinde her gittiğinde o... Kahkahlar savurdu kaderin bahçesinde ve inatla ekti yine bişeyler toprağına ümitle bekliyor şimdi çıkıcak yeni tesadüfleri... Yeni bir karşılaşma yeni bir deneme ve yeni bir ayrılma sahnesini bekliyor aşkla atan bir kalp utanmadan!! Usanmadan!! Hiç kimseyi umursamadan..

Belki vardır bir yolu diye usul usul fısıldamaları duyuyordu kalp.. Belki de kendi üretiyordu bu gaipten sesleri.. Ama değmezmiydi herşeye rağmen yasaklanmış, kavuşmamaya programlanmış ilişkilerin zinicirini kırmaya.. Değmezmiydi tekrardan ümitlere yalvarmaya... Belki de başarır bir aşk bunu ve yasaklı kırmızı çizgileri kaldırıp yeni aşk kanunlarına yer açardı uçuk mavi diyarlarda...

Seçil Topaloğlu

 
Toplam blog
: 25
: 945
Kayıt tarihi
: 12.01.09
 
 

1987 İstanbul doğumluyum. Sosyoloji ögrencisiyim. Şuan İspanya' da bulunmaktayım. Küçükken başladığı..