Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '08

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kaygı ve endişe

Kaygı ve endişe
 

-Bir zamanlar, komünizm ha geldi ha gelecek deniyordu.
-Bu kış komünizm gelecek deniyordu.
-Nafile.
-Bir türlü kominizm gelmedi.
-Adettendir misali.
-Şimdi de, şeriat gelir yollu teraneler dinliyoruz!
-Ve bir korku imparatorluğu yaratılıyor!
-Nerden biline.
-Gelir mi gelir.
-Devlet aygıtımızın enjeksiyonunda var olan korku ilacını, her dem topluma şırıngalamasıdır sorun.
-Şeriat bir düzen midir ki gelsin.
-Değil mi ama.
-Şeriat.
-Sonuçta, mülkiyet ilişkilerini tekrar mı yorumlamaktadır.
-Birilerinin mülkiyetini gasp mı etmektedir.
-Sözüm ona “Şeriat bir düzendir ve birilerinin mülkiyetini gasp edecektir”.
-Şeriatın böyle bir derdi yoktur.
-Şeriat isteyenlerin tek derdi, sosyal yaşamdır.

* * * * *

-Aman ha zina yapmayın.
-Es kaza, sevgilinizle aynı evi paylaşıyorsanız, zina yaptınız damgası yemek, içten bile değildir.
-Neden?
-Çünkü imam nikâhı yoktur da ondan.
-Belki de bazı zevzekler, ellerinde fener, ev basmaya falan da giderler.
-Gece yarıları teneke çalmaktan da beri durmazlar.
-İçkimizin içine tuz biber ekmek gibi bir dertleri vardır şeriat isteyenlerin.
-“İçki günahtır”.
-“Burnumuzun dibinde içki içmeyin”.
-“Defolun gidin nerede zıkkımlanırsanız zıkkımlanın”.
-Sanıyorsunuz ki denmeyecek midir?
-Denecektir.
-Amma ve lakin.
-Zıkkımlanın denmeyecektir.
-Daha nazik bir söylem tutturacaklar.
-Bir sınır çizecekler.
-Ve o sınırın içerisine girenlere, karantinalı muamelesi yapacaklar.
-Yapmayacaklarını mı sanıyorsunuz?
-O kadar iyimserlik olur mu?
-Bilmem.
-Ne bileyim.
-Belki de yapmazlar.
-“Veya faiz haramdır”.
-“Paranızı faize yatırmayın”.
-“Ama kâr payına yönelin.”
-Denmeyecek midir?
-Bir zamanlar dediler ama.
-Bir zamanlar dediklerini, şimdi arkadan itekleyecekler.
-Cumaya gitmeyeni tu kaka ilan etmeyeceklerini nereden biliyoruz?
-Her gün beş vakit namaz kılmayanı parmakla göstermeyeceklerini nereden biliyoruz?
-Kurban kesmeyene laf sokuşturmayacaklarının garantisi mi var?
-Hacca gitmeyeni fişlemeyeceklerine dair bir garanti söz konusu mu?
-Başını örtmeyene, gözaltından hummalıymış gibi bakmayacaklarının garantisi var mı?

* * * * *

-Evet.
-Şeriat diye bir düzen yoktur.
-Ama.
-Şeriatın tarif etmiş olduğu bir sosyal yaşam tarzı vardır.
-Ve o şeriat tarzı sosyal yaşamı benimseyenler de vardır.
-Ve otellerinde, turiste, turizmin gerektirdiği ticari lüteradürdeki davranış tarzından ödün vermeyecektir.
-Ve keyifle, havuz kenarında veya plajda şezlong üzerine sere serpe uzanıp güneşlenen turisti seyreyleyecek, ama personeline mescidi işaret edecektir.
-Yani!
-Sermayenin dini, kitabı, milliyeti, mezhebi olmaz.
-Ve kazanç için her yol mubahtır ilkesinden ödün verilmeyecek.
-Ama toplumsal yaşantımızda, şeriat tarzı ahlak, şeriat tarzı sosyal yaşam hüküm sürecektir.
-Kaygımız nedir?
-Hissetmeden, yumuşak yumuşak bu anlayış, toplumda, kök salmaya başlayacaktır endişesi.
-Ve kanlı veyahut kansız bir kitle hareketi ile değil.
-Tümü ile yavaş yavaş ve yumuşak yumuşak topluma sirayet edecektir.
-Ortaya garip bir sosyal yaşam tarzı çıkacaktır.
-Dönüp de arkamıza baktığımızda, nereden nereye gelmişiz diye belki de hayıflanacağız.
-Şu anki gidişat bu yönde.
-Ve sorun da budur.

* * * * *

-Şimdi.
-Korkuyor muyum?
-İçinde yaşamış olduğum toplumdan korkmak mı!
-Sanırım bir algı yanlışlığı oldu.
-Ve dikkat edilmedi.
-Neden korkayım içinde yaşamış olduğum toplumdan.
-Korkum militan dincilerdir.
-Sürekli vurgu yaptığım bir noktadır.
-Militan dincilikten ben korkuyorum da.
-Bana korkma diyenler acep militan dincilikten korkmuyor mu?
-Bence, bana korkma diyenler de militan dincilikten feci düzeyde korkuyorlar.
-Çünkü;
-En iyi bildiğimiz şeylerden birisidir.
-Ve tecrübe ile sabittir.
-Din adına ölmek ve öldürmek.
-İşte militan dinciliğin en tehlikeli yanıdır.
-Ve süreç içerisinde ılımlı İslamcılarla, radikal İslamcıların şeriat üzerindeki uygulamalarına bire bir tanıklık edeceğiz.
-Ve bu gün kıyasıya eleştiri oklarımızı yönelttiğimiz ılımlı İslamcıları, radikal İslamcılara karşı destekler noktaya geleceğiz.
-Gelmeyecek miyiz?
-Hiç sanmıyorum.
-Gözümüz kör değil ya.
-Çevremizde olup bitenler, iddialarımızın aynasıdır.

* * * * *

-Bir takım araştırmalar yapılıyor.
-Bu araştırmalar doğrultusunda toplumun nabzı ölçülüyor.
-Biliyoruz.
-Türk toplumu muhafazakârdır.
-Buna lafımız yok.
-Ama şu var ki.
-Toplumun muhafazakâr değerleri, cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde, bu denli siyasete alet olmamıştı.
-Kaygılarımız budur.
-Örneğin;
-Necmettin Erbakan çok daha radikal söylemlere sahipti.
-Ve eleştirilerinde bodoslama giderdi.
-Kendisine radikal bir kesim oy verirdi.
-Necmettin Erbakan’nın radikal söylemleri, uzunca bir zaman kendisine taban bulamadı.
-Ve kendisine oy veren radikal İslamcıları, rejimin içerisine çekerek, yeraltına girmelerini engelliyordu.
-Kendisine oy verenler düzenin dışına çıkmıyordu.
-Oysa bu gün durum, tümden değişik bir noktaya gelmiştir.
-Bu gün daha bilinçli bir taktik strateji izleniyor.
-Ve daha bir uyanıkça yaklaşımlarda bulunuluyor.
-Ne dersek diyelim.
-Ekonomideki gidişat ne olursa olsun.
-Ama.
-Sosyal yaşamdaki gidişat tekrar yorumlanacaktır.
-Bu konuda endişe ve kaygı duymamamız için hiçbir neden yoktur.
-Ve bu söylediklerimizin bilimle çelişir bir noktası var mıdır?

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..