Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '13

 
Kategori
Sinema
 

Kayıp Balık Nemo

Kayıp Balık Nemo
 

Canlı cansız tüm varlıkları hayatına dahil edebilme, onlarla iletişim kurma, konuşma anlaşabilme, olabilirliğin fantezisini kurgulayabilme, hayal edebilme, umut etme, tüm çocukların sahip olduğu doğal bir özellik. Yoksa oyuncak bir bebeğe annelik edip, kumdan kalelerinde, kurşun bir askerin komutanı olabilirler miydi? Kediler, köpekler, balıklar, su kaplumbağaları ve hatta karıncalar  velhasılı tüm canlılar onların en yakın arkadaşı olabilme potansiyeline sahip olabilir miydi ?

Çocukken sahip olduğumuz o canlı -cansız tüm varlıklarla iletişim kurabilme isteğimizi, becerimizi, büyüdükçe kaybediyoruz. Kendi kurduğumuz sıkıcı gerçekliğimizle BÜYÜYORUZ. Ayağımız sözde yere basıyor.

Çocukluğumuzun çizgi filmleri, artık teknolojinin de desteğiyle olağanüstü bir kurgusal gerçekliğin sevimli neşeli yüzüyle buluşturuyor bizi. Animasyon filmlerle…

 “Çizmeli Kedi” “Buz Devri 1-2-3-4” ( ki “Buz Devri” hala favori filmimdir) ve “Kayıp Balık Nemo”

Bu ne güzelliktir böyle…Biraz geç olmakla birlikte “Kayıp Balık Nemo” yu (2003)  izlerken okyanusun içinde akıntıya kapılıp her türlü deniz canlısına yoldaş olmanın keyfini sürdüm.

Filmde okyanusun tehlikelerinden ölesiye korktuğu için, yaşadığı mercan kovuğunun dışına çıkmaya hiç istekli olmayan Marvin ve onun maceraperest oğlu Nemo'nun başından geçenler öyküleştirilmiş. Ah …Oğlunu arayan koruyucu sevecen baba Marvin’e “En umutsuz anında bile yüzmeye devam et” diyen unutkan ve sevimli balık Dori olmak isterdim.  Ve onların tüm gerçekliğini kendi okyanusuma taşımak istedim izlerken.

 

Tijen Taşlı- İzmir

 
Toplam blog
: 156
: 2800
Kayıt tarihi
: 03.04.07
 
 

SÖZ UÇAR, YAZI KALIR. 9 Eylül Ünv. İşletme mezunu, 9 Eylül Ünv.Sosyal Bil. Ens.Sağlık Kurumla..