Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '14

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Kayıt dışı ekonomi ve emisyon gerçeği

Kayıt dışı ekonomi ve emisyon gerçeği
 

Hükümetler sık sık kayıt dışı ekonominin bir an önce belgelendirilmesine yönelik çalışmalar başlatacaklarını bildirirler. Öyle ki, seçim vaatlerinde bile bu söylemler yer alır. Daha sonra iktidar dönemlerinde en kısa sürede vergi barışı, ekonomik cezalarla ilgili aflar kaçınılmaz olur. Neden mi? Gerçeklerle yüzleşilir.

Piyasa ekonomisi ile maliye bakanlığı ekonomisi verileri birebir eşleşme ile değerlendirilmeye çalışılırsa, bu sadece bürokrasinin mesai doldurması ile sonuçlanacaktır. Karşılaşılan da budur.

Kayıt dışı ekonomilerin %100 tutarlılıkla tespiti bir düştür. Yalnızca T.C. değil, hiçbir dünya ülkesinin böyle bir çalışmada hedefi tutturması olanaklı değildir. Kaldı ki, kabul edilse de edilmese de kayıt dışı ekonomi, ülkeleri ayakta tutan öncelikli faktördür. Kuşkusuz devlet erki hukuki varlığı gereği bir takım düzenlemeler getirmekle görevlidir. Ne var ki, kayıt dışı ekonomin tespitine yönelik çalışmalarda esneklik göz ardı edilip tamamen kuralcılık ön planda olacak olursa, bu görevi üstlenmiş olan bürokratlar öncelikli olmak üzere kamu görevlileri bir sonraki maaş gününde tek bir kuruş alamama riski ile karşı karşıya kalacaklardır. İllegal, kanun dışı ekonomik oluşumlar görmezden mi gelinsin? Kuşkusuz, hayır. Ancak, unutulmamalıdır ki, ticarette çoğu zaman “2x2= 4 olmamaktadır”. Böyle bir beklenti içerisinde olanlar, piyasa ekonomisinden %500 habersizdirler.

&&&&

Ekonomi bürokratlarının ve ekomi çevrelerinin "bakkal hesabını" bilmeleri gereklidir. Borçlar Kanununda objektif hukuk gereği bakkal defterinde yazılı olan alacaklar için işletmeci hak sahibidir. Oysa borçluya ait tek bir imza, çek, senet vs. kaydı bulunmamaktadır. Büyük ekonomik kuruluşlar için de bu geçerlidir. Herkes borcunu ve alacağını bilir. Banka teminatları, çekler, senetler vs. çoğunlukla küçük ve orta ölçekli işletmelerde işlem görmektedir. Biraz alışkanlık, biraz güven noksanlığı ve büyük oranda da iş bilmezlikten kaynaklı boş evrak kalabalığıdır. Ardından ödenemeyen çek ve senetlerin tahsili için bir sürü hukuki ve hukuk dışı koşuşturmalar başlar. Tabii iflaslar, intiharlar vs. gazete üçüncü sayfalarını dolduran istenmeyen sosyal kaoslar.  Bununla birlikte yüksek rakamlı alım satımlarda likitide beklentisi de hayaldir. 200 milyon Euro’luk bir tesisin satışı için ülke toplamında kaç buçuk alıcı sıcak para ile işlem yapabilmektedir? Hiç. Bu miktarı tek bir sektöre kanalize edebilecek kaç cio bulunur? Hiç.  Kullanıma hazır bu kadar nakit olmuş olsa en basitinden repoya yatırılır ve bir ömür ıslık çalarak yaşanır. Neden yatırımla, istihdamla uğraşma zahmetine girilsin? Biraz gerçekçi olunmasında yarar vardır.  Ultra rakamlarla satışa sunulmakta olan gayrimenkullerin nakite dönüşmeleri durumunda gerçek piyasa değerlerinin %25’lerde olması gerçeği ile birlikte düşünülen %75’lik gelir kaybının,  her yıl vergi barışı ve türlü bahanelerle kayıt dışı bırakılan rakamlar olduğu kabullenilmelidir.

Bu durumda yabancı ülke sermaye gruplarının sıcak para girdisiyle ülke topraklarının satışına kolaylık tanınmış olmaz mı? Yabancı yatırımcıların yurt içi plâsmanları doğru yaklaşımlardır. Turizm sektörüne canlılık kazandırılması, işletmelerin yabancı turistlerle doluluk oranlarının artırılmasına yönelik hizmet anlayışı doğru ekonomik çalışmalardır. Her iki işlev ile döviz girdisi sağlama olanağı doğmaktadır. Bununla birlikte özellikle atıl kalmış bölgelere yatırım teşviki uygulamaları son derece isabetli kararlardır. “Barter,  trampa” olarak tanımlanan, para kullanmaksızın ürünlerin değişimiyle (takas) yapılan ticari çalışmalar doğru uygulamalardır. Barter yöntemi ile yapılmakta olan alım satım işlemlerinde takas edilen mal ve ürünlerde üretim artışı sağlanması öncelikli olmak üzere bu sektörlerde yatırım ağlarının genişletilip yeni istihdam alanlarının açılmalarına dolayısıyla yerel kaynakların ulusal sermayelerce değerlendirilmeleri olanaklı durum kazanmaktadır. Neticede, iç ve dış ekonomik dengeler açısından beklenti düzeyine ulaşabilme konjonktürü oluşturulmaktadır.

&&&&

Tüm bunların ötesinde; döviz girdisi amaçlı ülke topraklarının yabancı sermaye sahiplerine satılma zorunluluğundan kurtulabilmenin, satışa sunulmakta olan taşınmaz malların şişkin olsa da yine istenilen ücret üzerinden değer bulabilmesi için, üreticilerin sübvanse edilerek üretimin tavan yapabilmesi için, özel sektör ve kamu personel maaşlarının en az on kat oranında artırılarak iş veriminin maksimum düzeye ulaştırılabilmesi ve tüketici alım gücünün maksimum seviyelere çıkabilmesi için, ekonomik yoksunluklardan kaynaklanmakta olan bireysel, kurumsal, toplumsal sorunlardan kurtulup sosyal hayatın yaşanabilir kılınabilmesi için, yapılacak en kolay metot, “emisyon hacminin genişletilmesi”, kaçınılmaz gerçeğidir.

Devlet olabilmenin en belirgin niteliklerinin başında yer alan unsur, “kendi ulusal paralarını basabilme” yetisi, gücü ve özgür iradesine malik olmalarıdır.  Kendi merkez bankalarını yönetebilme erkine sahip olan devletler ancak, bağımsızlıklarını ilan etmiş olurlar.

 

 

 

 
Toplam blog
: 635
: 614
Kayıt tarihi
: 07.09.13
 
 

Şiiri, yazmayı seviyorum..hepsi bu kadar.. ..