Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '19

 
Kategori
Siyaset
 

Kayyım

SİYASETİMİZİ, yine gergin bir aksa doğru yönlendirdik.

HDP’li Belediyelere kayyım atanması, kamuoyumuzun dikkatini yine siyaset kurumunun içinden yükselecek seslere kilitledi.

Şöyle ne oluyor diyen yok…

Herkes yine çok tedirgin…

Gelişmeleri beklemek de yok.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, anayasaya ve yasalara dayanarak, zikrettiğim gibi HDP’li Belediyelerin Başkanlarını görevden uzaklaştırdı.

İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun açıklamalarını okudum.

Bu belediyelerde gerçekleştirdikleri görevden uzaklaştırmaları, BELEDİYE KANUNU 45 ve 47. maddeler ile ANAYASANIN 127. maddesine dayandırdıklarını ifade etmiş, Sayın Soylu.

Kanunlara şöyle bir baktım…

Sayın Soylunun da ifade ettiği gibi, “göreviyle bağdaşmayacak” faaliyetlerde bulunmak şeklinde özetlenebilecek “illegal” durumların içinde bulunmak, uzaklaştırılma sebebi olarak gösterilmekte.

* * *

BELEDİYE KANUNU 45. madde:

“…//Ancak, belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46 ncı maddedeki makamlarca belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilir.”

BELEDİYE KANUNU 47. madde:

Görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir.//…”

Şimdi kanun maddeleri ortada.

Tabii ki bu soruşturmanın boyutlarını bilmiyoruz.

Elde ne tür kanıtlar var; neye dayanarak terör örgütüne yardım ve yataklık yapıldı, bilmiyoruz.

ANAYASANIN 127. maddesi:

“…//Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.//…”

* * *

Göründüğü gibi…

Kanun ve anayasanın ilgili hükümleri, İçişleri Bakanına görevden uzaklaştırma yetkisini vermekte.

Dahası, bunu, kanun cevaz vermekte.

Şimdi tartışmalara baktığımız zaman…

“Kanun Devleti” ile “Hukuk Devletinin” atbaşı gittiğini ifade edebiliriz.

Tabii ki, uygar bir ülkenin bir vatandaşı olarak, ülkemizde “polis devleti/kanun devleti” görmek istemeyiz.

Çağdaş ve modern bir devlet olarak; idarenin politikalarının, işlemlerinin, uygulamalarının, hukuka dayanması ve hukuktan cevaz alması, biz yurttaşların en büyük beklentisidir.

* * *

Pekâlâ, bazı şeyleri de gözardı etmemek lâzım!

Ülkemiz bir terör gerçeğiyle başbaşa bırakılarak, terörün çirkin yüzünün etkilerini yaşamamıza neden olanların, bu yaşadığımız terör vakaları karşısında veya terör ile iltisaklı olabilecek gelişmeler karşısında, birden “insan hakları havarisi” kesilmeleri, Avrupa Birliği bilmem ne müktesebatını hatırlatması, pek acınası bir durum olmakta.

Pek tabii kimsenin “halkın iradesine” tırpan vurulmasına gönlü razı gelmez.

Yalnız, geçmiş dönemlerde, Doğu ve Güney doğu bölgelerimizdeki bazı belediyelerin, nasıl da terör örgütüne yardım ettiğini unutmamak gerek.

Kazılan hendekler…

Belediyenin araçlarının illegal terör örgütlerinin eylemlerinde araç olarak kullanılması…

Burada yapılması gereken…

Temkinli olmak…

Sükûneti korumak…

Diline ve davranışlarına hâkim olmak… Burada kastettiğim kimse konuşmasın değil, provoke edici açıklamalardan uzak durmak.

Aklıselim ile gelişmeleri takip etmek en “mantıklısı” gibi…

 

 
Toplam blog
: 706
: 83
Kayıt tarihi
: 18.05.16
 
 

Ben, Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunuyum. Şuan için öze..