Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '19

 
Kategori
Futbol
 

Kazanan Yok Kaybeden Çok

               Hepimizin beklediği derbi aslında dağ fare doğurdu. İlk yarıda oynanan futbol bir nebze umut verse dahi  ikinci yarıda oynanan futbol hepimizi uyuttu. Kazanmaktan çok kaybetmemeye odaklanınca iki teknik ekip yüzünden  neredeyse televizyonu kapatacağımız bir derbi oldu. Halbu ki ne kadar umutla ve heyecanla beklemiştik. Fenerbahçe için değerli 1 puan deplasman olması nedeniyle diyebiliriz.

               Hazırlık haftasında Fenerbahçe kadrosu için sakatların iyileşeceği ve hangilerinin oynayacağı konusu bir muammaydı. Son haftalarda Ozan’ın yaptığı çıkış ortadayken ve sakatlar iyileşirken Gustavo’yu stopere  Ozan’ı  Emre’nin yanına çekebilir miyiz sorusu şahsen aklımdaydı. Ozan İsla kanadı ile başlayıp diğer kanatta da Rodriges yokken Tolga-Dirar kanadıyla başlanması fikri  çok kafama yatmamıştı. Sonuçta rakibin belirğin bir oyun anlayışı yok . Mesela GS için merkezden mi hücum ediyor yada kanat ağırlıklı mı sorusu çok belirgin değil bende . Belirli bir oyun merkezi tarafı yokken kanatta bu tarz bir seçenekle çıkacağını tahmin etmiyordum.

              Oyun başladığında iç saha takımının en belirgin özelliklerinden olan baskıyı yaptırmadı Fenerbahçe. Yaklaşık 20-25 dakikalık bölümde 5 gol girişimi var . Gs stoperleri ile N’Zonzi arasındaki bağlantıyı kesti. Birçok pozisyonda Vedat ve Kruse GS stoperleri ile başbaşa kaldı. Oyunu başlatmakta zorlanıp uzun vurdurdu. GS bu sene farklı bir oyun deniyor.  Topa sahip olmaya ve pas yapmaya çalışıyor. Geçen seneden farkı hem orta saha profilleri hem de kanat oyuncu profilleri değişince sistem kurmak yada geliştirmek kolay olmuyor.

             Fenerbahçe bu bölümde hem stoperlere baskı yaptı , hem bağlantısını kesti ve savunmayı geriye itti. Bu yüzden savunma ile N! Zonzi arasına girebildi. Top kaptı ve bu kapılan topları hızlı bir şekilde uzun vurarak ters kanada oyunu açtı. Tabi son vuruş becerisi ve  iki kanatta oynayan orta saha oyuncularının hız problemi nedeniyle sonuç alamadı. Daha süratli bir profil olabilseydi sonuç farklı olabilirdi. Hızlı gidemediler ama pas istasyonu oldular , GS’ yi durdurmada ön dörtlü olarak rakibi karşıladılar.

             25 ‘ ten sonra N’Zonzi stoperlere yaklaştı , Lemina ilk baskılara katıldı ve oyunu dengelemeye başladı Galatasaray. Mariano ve Nagatomo çizgi bekleri değiller . Normal planı hücumda genişlemek savunmada daralmak olan futbolda ön oyuncu profilleri de içe kat eden olunca yerleşim haritasından görüldüğü gibi üst üste bindiler. Zaten tek sıfıra indikleri pozisyon var beklerin o da penaltı pozisyonu oldu. Beklerin tempo sorunu uzun zamandır dillendirilen bi sorun aslında Galatasaray’ da . Birde buna Babel’ in kanat oyuncusu değilde kanat forvet olması eklenince yaratıcılıktan uzak bir hücum planı çıktı. Özellikle de  Fenerbahçe defansı bu kadar sorunlu durumdayken.

            Elinizde Falcao varken ceza sahasına bu kadar az orta ve ceza sahasından bu kadar uzak oynarsanız sıradanlaşır. Ceza sahasında topla buluşma sayısı iki mesela. Daha önce Fenerbahçe taraftarları gördük bu filmi RVP’ den .  Fenerbahçe savunması iyi bir sınav verdi bu maçta ne kadar sorunlu olsa da Zanka ve Jailson hata yapmadı zaten Lemina dışında baskı yapanda pek yoktu . Emre gününde değildi. Gustavo çok iyiydi geldiğinden beri. Emre-Gustavo büyük ikili , büyük akıllar , belki de izlemesi en zevkli ikililerden ama handikapları var. Tempo sorunları var bir nevi GS ‘ nin yaşadığı sorunlara benzer. Sezon başında Emre ile birlikte oynayan Tolga, Ozan gibi ikililerde Emre topu koşturan , Ozan veya Tolga’ da kendileri koşan tempo yapan ceza sahası içine giren profilde oyunculardı.  Gustavo ve Emre birlikte oynadığında  ceza sahasında çoğalma ve tempo yapmada sorunlar olabiliyor.

            İkinci yarı kısa süreli baskılarla geçse bile zevk vermedi. Yanal sakatlıktan çıkan İsla’ yı daha fazla zorlamadan ilk hafta planlarına döndü. Deniz oyuna girdi. Varlık gösteremedi. Zaten oyundan alındı. Ersun Hoca sabretmedi daha fazla. Futbol öyle bir oyun ki , bu oyunda bireysel  kahraman olunmak istenirse kimse kahraman olamıyor. Ya herkesin kahraman olduğu yada herkesin asker olduğu düzenler en başarılı düzenler. Tamam transfer döneminde Galatasaray’ da seni almak istedi, onlara ne kaybettiklerini göstermek istiyorsun ama zarar veriyorsun takıma. Emre’ nin kart gördüğü pozisyonda kart görmesi bu yüzden. Tolga içinde aynısı. Trabzon ve Galatasaray maçlarında kahraman olmak istemeseler ( sağına atsa, sola atsa pas verse vs)  5 puan fazlamız olabilirdi. Ama Tolga diğer işlerini bırakmadı Deniz gibi.

            İlk yarının taktik bir savaş olduğunu , ikinci yarıda  kimsenin rakibini zorlamadığı adına dünya derbisi denilen ama ne şiş yansın ne kebap modunda idare edilen ve VAR’ dan haber gelmesi 5 dakika süren bir maç izledik. Sadece gerginlik olmadı bu maçta onun dışında çok iyi maç oldu diyemem.  Zaten uzun zamandır GS-FB maçları çok keyifli maçlar olmuyor. Ama  marka değeri için kaliteli maçlar değil uzun zamandır. Şahsen FB- BJK maçlarını pazarlamak daha iyi olur kanaatindeyim.

           Görüşmek üzere.

 
Toplam blog
: 5
: 53
Kayıt tarihi
: 04.11.11
 
 

kamuda memur olarak çalısıyorumm.futbol ve hayata dair izlenimlerimi paylasmak istiyorum belki do..