Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '07

 
Kategori
Felsefe
 

Kazanmaya uzanan yolculuğun küçük sırrı …

Kazanmaya uzanan yolculuğun küçük sırrı …
 

Kaybetme duygusu günümüz insanının ortak derdi. O kadar fazla yükleme var ki hayatımıza, isteklerimizi yerine getirebilmek adına aldığımız riskler karşımıza beklemediğimiz sonuçlar çıkarıyor sürekli. İçinde bulunduğumuz çevre bunu yapıyor ve bizlerde ister istemez aynı döngüden sıyrılmak ve farklı güzellikleri yaşamak adına aynı kayboluşların içine düşüyoruz.

Pekala o zaman nasıl davet edeceğiz bu şans denen arkadaşı hayatımıza?. Kaybeden insanlar için ortak bir problem değil mi bu?. En azından yaşarken hissetmek ve "kazandım" demek için biraz olsun bu kuantum denizi içerisinde bize de denk gelen hoş tesadüflere ihtiyacımız yok mu yani?

Nasıl olacak ta bu tesadüflerin kesişme noktasında var olabileceğiz bir an olsun? Genler mi çekiyor acaba bu kesişme noktalarını? Hayatın kendisi ve binlerce yaşayan insanın tesadüf yaşam kararlarının içerisinde, senin işine yarayabilecek ve kesişebildiğin bir anı denk düşürmek ne kadar mümkün olabilecek?

Sayısalda tutturmak kadar sanırım...

Aslında karamsar gibi gözüken bu tablodan önemli bir ders çıkarılabilir. Yani tersine gittiği düşünülen her durum içinde farklı bir bakış açısı geliştirmek mümkün olabilir. O zaman kaybetme durumlarını kazançlara dönüştürebiliriz. Sanırım "şans" faktörünü "gerçek" faktörüne çevirmiş oluruz bu durumda. Önemli olan şansı beklerken yaratıcılığımızı öldürmemek.

Nasıl mı?.. İşte en önemli soru bu....

Gerçeklerle yüzleşerek,

Gerçekleri yaşayarak,

Ve kötü sonuçlar doğursa bile gerçekleri kabul edip başlayarak...

Tekrar başlayarak.

Ve tekrar başlayarak,

Ve tekrar,

Tekrar.

Kaçıp sorunları ertelemek hayatımızı da erteliyor. Bir şeyin olmasına inanmak ile olmuş olması farklı şeyler. Hayal kurmak çok önemli yaratıcı olmak için ama olmayan gerçekler hayallerle karışmamalı. Hayal ettiğin şeyin gerçekte olabilmesi ve bunun senin isteklerinle örtüşebilmesi için gerekli tüm organizasyon, alt yapı ve çaba sana aittir. O zaman kendi şansını değil kendi gerçeğini yaratırsın!

Burada aslında çok da zor olmayan bir muhasebe ile başlamak en iyisi. Yani hayatındaki herşeyi masaya yatırmak ve muhasebesini yapmak. Bu küçük muhasebe hesabında çoğu zaman karşımıza kocaman bir sıfır çıkabilir ama emin olun ki SIFIR OLMAK ta çok önemlidir. Sıfır noktasına gelebilmek için adım atmak durumunda da kalabiliriz hatta bazen. Ama en önemlisi, önce dürüst gerçek bir platformda açık bir muhasebe yapmak... Yada yapabilmek.

Gerisi zaten herkes için farklı bir plan ve uygulama gerektirecektir. Az para kazanılabilir, sevgisizlik yok edilebilir, şişmanlık giderilebilir, paylaşımlar çoğaltılabilir vs.. gibi. Ama en önemlisi gerçekle yüzleşmek ve adımları gerçeklik üzerinde kurarak atmak.

O zaman kendi yarattığın şansın değil kendi gerçeklerin olacaktır. Bu durumda en iyisi yaratıcılığını kaybetmemek ve gerçeklerle beraber yaşamaktır. Bu gerçeklik oyunu hele birde yakınındakilere sıçrarsa o zaman bu işin keyfinden geçilmez.

Düşünsenize sevgilimize, patronumuza, babamıza, dostlarımıza sadece gerçekleri söyleyebildiğimiz bir hayat sürdüğümüzü. Üzülmesin, kızmasın vs diye sakladığımızın sorunları ve bu sorunların eklediği yeni sorumlulukları yok ettiğimizi düşünsenize. Üstelik onların planlarını da gerçek bir platforma çekip açıklanamazları bir kenara attığımızı.

Emin olun bu durumda ve bu gerçekler dünyasında hepimize en güzel gerçekler daha rahat ulaşabilecektir o zaman.

En iyisi bir adım atmak. İşin sırrı gerçekleri yaşamakta.

Sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 28
: 982
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

Hayatı her sorguladığımda karşıma çıkan sonuçlara analitik yaklaşımlar sergilemeye devam ediyorum el..