Kazdağları Milli Park mı ?

Bir tarafta ciddiyetsizlik var olmalı ki, diğer tarafta öbürlerini ciddiye almıyor gibi. Eğer bu doğru değilse bunca gün'dür medyanın ve hatta blogların gündeminden düşmeyen Kazdağları konusunda kamuoyu lehine bir gelişme duymadım.

Milliyet Blog yazılarında konuyu dile getiren Sayın Doğa'nın Kaz Dağlarında neler oluyor Blog'u, Sayın Ertan Yurderi, sivil - demokratik örgütlerin konu ile ilgili tepki ve bilimsel protestolarını eylemleriyle özetlemiş. Sayın Özlem 1978, çevre kaygıları ile konuya dikkat çekmiş. Sayın Zeki Etferat aynı konuda dikkatleri çekmiş. Daha başka başlıklarda da blog yazısı olarak yazarlarımız konuya dikkat çekmeye çalışıyorlar.

Fakat olumlu bir hava var mı yok mu ! pek belli değil. Ben söz konusu maden arama sahalarının (ruhsat verilen alanların ) Milli Park içinde olup olmadığını bilmiyorum. Aslında orman alanlarında milli park olsun vaya olmasın izin onay makamı aynı Bakanlık. Orman alanı olarak saha mülkiyeti veya kullanım hakkı bu bakanlıkta olmakla beraber, çevresel etki ile ilgili konular da bu Orman Bakanlığı ile birleşmiş durumda, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak her yönü ile aynı Bakanlık çatısı altında bulunmaktadır. Son düzenlemelerle DSİ de bu bakanlığa bağlandı haberleri ile içme ve sulama su konusu da aynı Bakanlığın kontrolünde olmuş durumda.

Bu durum itibariyle bürokraside koordinasyon eksikliği veya bozukluğu söz konusu olmasa gerekir. Bu Bakanlık görev itibari ile çevre ve orman ve varsa özel koruma alanlarının korumasını bizzat kendisi takip etmek durumunda olması gerekir. Çevreden sorumlu Bakanlık nasıl olur da, çevreye zarar veren-kirleten bir çalışmaya onay verir.

Hele bu özel koruma statüsünde olan bir alansa; o zaman özel statü vermenin bir anlamı kalmaz. Tabi bu özel durumun önleyici faktör olmamasının yine kamu oyu baskısı ile gerekli önemde olmayan yerlerin de rant gayesi ile koruma alanı ve milli park statüsü ile ilan edilmesinin büyük rolü var. Her, siyasi ve daha değişik etki ile gerekli standatlara uymayan alanlar Milli Park olunca, böyle konularda önem ve değeri olan Milli Park'ları da bu olumsuzluklardan nasibini almaktadır.

Elbette Kaz Dağları tarihi, mitolojik, antik geçmişi ve doğal zenginlikleri ile sıradan bir milli park değildir. Ama kapsama alanı dışında kalan kısımları da çok. Fakat o durumda dahi çevre koruma açısından konuyu önemsemek gerekmektedir. Ama koruma statüsünde olan alanlardan taviz vermeden gerekli hassasiyeti göstermek gerekmektedir. Bu da meslek sahiplerinin kariyer gereğini ortaya koymalarıyla olur.

Milli Park; "Bilimsel ve estetik bakımdan, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarını" ifade etmektedir. Milli Parklar, 2873 Sayılı yasa gereğince; Bakanlar Kurulu kararı ile Milli park statüsü oluşmaktadır.

Bu "Kazdağları Milli Parkı" da "Kazdağı kütlesinin esas olarak Balıkesir İl sınırları içinde kalan güney yüzü, Zeytinli Çayı'ndan Altınoluk beldesinin batısına kadar olan bölümü ile bu bölümün doruklara kadar olan yükseklikleri, 17.04. 1993 tarih ve 21555 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 93/4243 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Milli Park kabul edilerek koruma altına alınmıştır."

Böyle gereği ve önemi gereğince Milli Park olan alanlarda; Koruma, kullanma dengesi'nin bilimsel olarak sağlanması ile tükenmeyen milli servet durumundaki Milli Park, doğa turizminin, kültür türizminin, sportif ve rekreasyonel aktivitelerin ve çevre koruma ve doğal yaşamın zenginleştirilmesi ile Bilimsel konulara; araştırma ortamı, flora (bitki örtüsü), fauna ( hayvan varlıkları), endemik bitki türlerinin, özgün habitat ortamlarının içinde olduğu coğrafik alanlardandır. Korunması için konu ile ilgili yasal düzenlemelere, plan ve proje master planlara sahip çıkıp gereğine uyulmalıdır.

Bunun resmi sahibi ilgili Bakanlık olduğu gibi, yöre sivil ve demokratik örgütleri de takipçisi olmalıdır.

Sadece ÇET raporu bu ortamların gerçek değerini ortaya koyacağını sanmıyorum. Birde sağlık, turizm, doğal kaynak değeri, moral değer gibi maddi olarak ölçülemeyen hususların da önemini unutmamak gerekir.

Tabi maden çıkarma ve işleme safhasındaki zehirli atıkların etki alanı ve çeşitliliği ile sağlığa ve diğer canlılara zararı uzmanların önemle değerlendirmesi gerekli konulardır.

Nariçi 21.Ekim.07

Maden Arama Raporları ve İzin-İrtfak:
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=72230