Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '07

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Kedere ve öfkeye son vermek /Depresyon son bölüm

Kedere ve öfkeye son vermek /Depresyon son bölüm
 

Başka insanların senin hakkında düşündüğünü sandığın şeyler için hayatından vazgeçmek ister miydin ?

Cevabın hayırsa depresyonu serbest bırak ! Bırak ki istediğin gibi hissetmekte özgür olduğunu bilesin. Böyle hissettiğin için sorunlu değilsin. Depresyonun kötü bir şey olduğunu düşündüğün ve bundan bir an önce kurtulman gerektiğine inandığın için sorunlusun.

Hoşlanmadığımız bir şeyi değiştirmeye kalkmadan kabul edersek hep bizimle kalacağına inanma eğilimindeyizdir. Oysa bizim deneyimimizde bunun tam aksi varittir. Bir şeyi değiştirmeye direnirsek onu azdırırız.Çünkü direndiğimiz her şey bize diretir. Bir şeyi kendimize yasakladığımız anda o şey dünyanın en arzulanan nesnesine dönüşür. O yüzden depresyonu reddetmeyin. Güç kazanır. Onun yerine yaşamda hoşunuza giden şeyleri fark edin. Sevdiğiniz, hoşlandığınız şeylere odaklanın. Bunu her an farkında olarak yaparsanız siz depresif halinizden uzaklaşmak için çaba bile göstermeden iyi bir alışkanlık edinmiş olacaksınız.

Yine de zaman zaman sizi kötü hissettiren duygular yakalarsa korkmayın. Kontrolü kaybetmezsiniz. Kontrolü kaybetmemizin esas sebebi duygularımızı yeterince ifade edemememizdir. Kötü duygularımızı ve düşüncelerimizi kimsenin onaylamayacağı için onları dile getiremeyiz ve püskürmeye hazır bekleyen lavları ile içimizde birer yanardağ inşa ederiz.

Genellikle en fazla bastırılan duygu öfkedir. Çocukken öfke duymak hayatımız boyunca bizi perişan eder. Çünkü öfkemiz büyükler tarafından hoşa gitmez.

Oysa öfkeyi doğru ifade edememek öfkeli olmaktan daha kötüdür.

Öfkeyi çoğu zaman kendimiz içimize yerleştirir sonra unuturuz. Kendimize bunu itiraf etmek istemediğimizden , sorumluluğu almak istemediğimizden, çevremizdeki benzer olaylara benzer tepkiler verildiğini gördüğümüz bizim de böyle davranmamız gerektiğini düşündüğümüzden, kederi ve öfkeyi yaratanın biz değil başımıza gelen olaylar olduğuna inanarak kendimizi kandırmayı seçeriz.

Şöyle düşünmeyi de seçebiliriz. Hayattaki her şey gibi depresyon da bir hediyedir. Depresyonu kendimi keşfetme aracı olarak kullanabilirim.” Bunun altında ne var ? “ diye sorabilirim. Başıma geleni oyun gibi ele almak beni yeniden hayata bağlayacaktır.

Çünkü bize öğretebilecekleri vardır.

Hissettiklerimi reddetmek yerine kendimi sevmeye başlayabilirim. Duygularımı bastırmayı bıraktığımda zayıf ve korkak hisseden yanımla barışmam daha kolay. Başkaları beni onaylamadığı veya dışladığı için ben de kendimi dışlamak zorunda değilim ki.Eğer ben kendime değer veriyorsam…vermek istiyorsam...

Kendinizi dövmeyi bırakın.

Eğer kim olduğumuzu bulacaksak kendimizi dövmekten vazgeçmeliyiz.Böyle hissettiğime göre bende bir sorun olmalı demeyi bırakın. Depresyon mutsuz olmamaya çalışırken bile gelebilir.Sizde bir sorun yok. Sorun yaşamın ve kendimizin değerini bilmemekte.

Krishnamurti şöyle demiş :”Kederin sonu kederin kendisinde gerçekleşir, ondan uzakta değil ! Kederden uzaklaşmak bir yanıt bulmak için iyidir denir ama o sadece bir kaçıştır. Keder devam eder.Ancak masum olduğunuzun bilincine eriştiğinizde zihin olağanüstü berraklaşır, o zaman çabasız ve çatışmasız bir biçimde bu tür bir algılama, bu harikulade farkındalık kedere son verecektir. “

Kendinize şefkatle yaklaşın. Aynen size yaklaşılmasını istediğiniz gibi.

Mine Kavalalı

www.psikospirituel.com

 
Toplam blog
: 103
: 2248
Kayıt tarihi
: 26.07.06
 
 

 Hacettepe Üniversitesi'nde Psikoloji okudu. İ.Ü. Gazetecilik mezunudur. Öğrencilik yıllarında İn..