Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kederli bir kadın silüetidir şimdi...

Kederli bir kadın silüetidir şimdi...
 

O, kederli bir akşam vakti kıyılarda yürüyen yalnız bir kadın silüetidir şimdi. Öylesine kopmuş, dünyadan çok uzaklara yürüyen bir kadın. Uzaklardan gelmiş ve uzaklara giden bir adamın tatlı acı tüm hikayelerini yüreğinde taşıyan. Öfkeyle kıyıdaki taşlara tekmeler savuran, gözünden akan yaşlara engel olamayan ve kendini bu uzak sahile fırlatılıp atılmış gibi hisseden acılı bir yürektir şimdi o.

Kimse ama hiç kimse acısına ortak olamıyordur. Sımsıkı kapalıdır kalbinin tüm kapıları. Kendi karanlığına ışıkların girmesine izin vermez. Kendi acısıyla yanıp kül olmak ister. O acıda yanmak, yanmak ve küle dönüp unutmak ister. Yeniden başlayabilmek için küllerinden doğmak ister.

Gözlerinin önünde batan bir güneş var şimdi. Hayatını o batan güneş gibi izliyor kıyıdan. Batmaya odaklanmış... Düşünemiyor yeniden doğacağını o batan turuncu güzelliğin. O sadece acıyla izliyor ufku. Aklını alamıyor aşkının batışından, kendini veremiyor hayata...

Karanlığın içine yürüyor o kederli kadın şimdi batan güneşin son ışıklarında. Karanlığın içinde kederle yürüyor, yürüyor... Bir an önce varmak istiyor hayatının eski aydınlık günlerine. Aklında "keşke onu tanımasaydım" ile "tüm acıya rağmen güzeldi." arasında gelip giden bir cambaz dolanıyor şimdi. O incecik keskin çizgide dolanıyor o çılgın cambaz. Aklını her an yitirebileceğini düşünüyor. Direniyor. Bu acı ona taşıyamayacağı bir yük gibi. Omuzlarını çökertmiş. Şimdi yüzünde bir kaç çizgi daha belirgin. Titreyen parmakları kederle geziniyor o çizgilerde. O çizgiler aşkının ve acısının armağanı. Her aynaya baktığında onu selamlayacaklar. Mutluluğun ve acının arasında küçük bir sınır olduğunu anlatacaklar ona. Ve hayatın böyle olduğunu. Nasıl mutluluk ömür boyu değilse acı da ömür boyu değil diyecekler. Ve o anlayacak bir zaman... Acıdan kurtulduğunda, aklındaki o cambaz bir yerde durup kaldığında, kendi dengesini yeniden bulduğunda anlayacak.

Şimdi o kederli kadın duruyor kıyıda. Yeni parıldamaya başlayan yıldızlara bakıyor, dalgaların sesini dinliyor. Derin bir nefes alıyor, ciğerlerine doluyor hayat. Ve bir yıldız uzaktan göz kırpıyor ona şimdi. Kadın yürüyor. Dalgalar kıyıya vurmaya devam ediyor...

 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..