Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '14

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Kedileri Zehirliyorlar...

Kedileri Zehirliyorlar...
 

Öldürülen kedicikler


Resim atölyemizin bulunduğu sitede, site görevlisi ve kedi seven bir kaç kişiyle birlikte bahçedeki kedilere bakıyoruz.Bahar aylarında yavru olan iki kediciği atölyeye ve kendime alıştırmıştım.Gündüz  anneleri ve diğer bir iki kediyle bahçede ya da atölyede oluyorlardı.

Her ikisi de başlangıçta çok ürkekti ve yavaş yavaş alıştırmıştım kendime.Neredeyse bütün günü atölyede uyuklayarak ya da oynayarak geçirir olmuşlardı yaz ve sonbahar boyunca.Diğer insanlara karşı hala ürkektiler sadece onlarla ilgilenen site görevlisine yaklaşıyorlardı.Havalar soğuyunca site görevlisi binalardan birinin depo kısmına kutu koydu ve orada kalmaya başladılar.Akşam saatlerinde çıkıp atölyeye geliyorlardı.

Bir kaç gündür akşam saatlerinde görünmeyince merak edip site görevlisine sordum.Sarı kediyi (Pikaçu) kutusunda çenesi morarmış halde ölü bulduğunu söyledi.Beyaz olan Pamuk ise ortada yokmuş, bir başka kedi Kınalı'da kayıpmış.Bütün binaların depolarına bakmış ancak bulamamış, onların da ölmüş olabileceğinden şüpheleniyor.

Zehirlendiler mi? Apartman içine yiyecekleri onlarla ilgilenen insanlar tarafından konuyordu ve bulundukları yere büyük başka bir hayvanın gelip onlara zarar vermesi mümkün değil çünkü bulundukları yer demir parmaklıklı...

Hayvanları apartmanda çok sevip ilgilenenler kadar istemeyenler de vardı.Bir insanın bu sakin, kendi halinde hayvanları zehirlemiş olma ihtimallerini düşünmek bile istemiyorum...Ama ne yazık ki yapılıyor bu...

Geçtiğimiz yıl yine benzer şekilde ilgilendiğimiz bir kaç kedi ölmüştü site.Aşağıya o zaman yazdığım yazı ekledim...

Ocak 2013 Antalya-Çıralı'dan döndüğümüzün ertesi günü atölyeye gittiğimde, kedicik gelmedi.Oysa geldiğimi duyunca, uyuyor bile olsa koşa koşa gelirdi ben kapıyı açıncaya kadar.O gün hiç görünmedi, bahçeyi dolaştım, seslendim ne o ne de kardeşi ortalarda yoktu.

Dün de yine göremedim ikisini, anneleri dolaşıyordu bahçede.Bizimki bir yere gitmiş olsa bile kız kardeşi mutlaka annesinin yanında olurdu.Bugün de yoklardı ortada.Annelerinin yanına gittiğimde ki ürkektir, bana miyavlayıp durdu.Aç değildi ama sürekli bir şeyler anlattı...

Zaten dünden beri "bu hayvanlara bir şey oldu" deyip duruyordum ki, bahçeyi tekrar dolandım ve bizimkini, otoparkta kullanılmayan bir arabanın altında ölü buldum...

Site görevlisine haber verdik, geldi "üç günde bu dördüncü kedi burada" dedi.Bir tanesini belediye veterinerliğine vermişler inceleme yapılsın diye.Aklıma gelen doğruymuş demek ki, çok büyük ihtimalle biri zehirlemiş...

Şu hayvanın tek yaptığı sevmek ve sevilmekti.Şu masum hayvan bütün gün bahçede ya uyur ya da kardeşi ve annesiyle oynardı; bir de bize sevgi gösterir ve sevgi isterdi. İnsanların ruhundaki karanlık ve sevgisizlik, doğanın bu kendi halindeki canlılarına bile tahammül edemiyor.

Bir canlıyı yok eden, kendi canından götürüyor parça parça farkında değil.Bir canlıyı katleden, acı çektiren;günü geldiğinde kendi ektiğini biçeceğini bilmiyor.Şuursuzuz, vicdansızız.Hayvanlara karşı işlenen suçların basit suçlar olduğunu düşünmüyorum tam aksine ağır suçlar bence.

Bugün hayvana yapan yarın çocuklarımıza yapar, kendinden güçsüz gördüğü her insana aynı şekilde davranma potansiyeli taşır ve her halükarda tehlikelidir.

Bense, küçüklüğümden beri alışamadım sevdiğim, yakınlaştığım hayvanların ölümüne/kaybına.Balık, kuş, civciv, kedi, köpek vs hepsi aynı değerde acı verdi ve vermeye de devam ediyor...

 
Toplam blog
: 191
: 1283
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Başlangıçta sadece su ve onun üzerinde salınıp duran sis mevcuttu.  Baba Apsu ortaya çıktı ve tat..