Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Kelebek Etkisi

Kelebek Etkisi
 

Çoğu insanın hayatında pusula görevi görüp, zihnindeki ışığı yakmaya yardımcı olan çeşitli araçlar vardır. Bize yol gösteren, bazen bir kitap, bazen bir film bazen de sadece bir cümle olabilir. Kaynak ne olursa olsun yeni karşılaştığımız bu fikir, bize daha önce göremediğimiz bir bakış açısı kazandırıp içimizi, hoş, yaratıcı ve heyecan verici duygularla doldurur. Bu yazıda da dünyayı algılayışımda bana yardımı olan bir teoriden bahsetmek istedim. Aslına bakarsanız bu konu son dönemde çok popüler oldu. Üniversitelerde derslere konu olup, gazetelerde köşe yazıları yazıldı. Bunların dışında adına Hollywood’da iki film ve benzer konularda çeşitli televizyon dizileri çekildi. Konunun adına gelince ‘’Kaos Teorisi’’ ya da daha bilinen ismiyle "Kelebek Etkisi".

Yazılarımın takipçisi olan çok değerli bir arkadaşım sevgili Ali Emrah Özer bakın neler araştırıp tarafıma iletti:

"Kelebek Etkisi'nde her şey 60’lı yılların başında Edward Lorenz isimli bir meteorologun basit bir meteoroloji modeli kurmasıyla başlar. Lorenz, hava durumunu analiz etmek için kullandığı bilgisayar benzeri cihazında hesaplamalar yaparken, başlangıç verilerinde yapılan çok küçük bir değişikliğin (1/1000) sonuç üzerinde çok büyük farklara yol açtığını gözlemler. Ve yaptığı araştırma sonucunda; Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması’nın, Avrupa'da fırtına kopmasına sebep olabileceği gerçeği ile karşılaşır. Lorenz’in ortaya çıkardığı bu teori, aslında dünyanın ne kadar hassas bir denge üzerinde bulunduğunu gözler önüne serer.

Peki, aslında tamamen hava durumuyla ilgili olan bu teori neden bu kadar popüler olup, çoğu bilim dalı için örnek kabul edildi? Çünkü bu teori basit bir saptamadan öte, evrenin zekâsının ne kadar hassas hesaplamalar yaptığını bizlere göstermektedir. Çoğumuz hayatı ve geleceği düşünürken, kendimize has bir mantık sistemi kurup yaşadığımız olaylardan anlamlı sonuçlar çıkarırız. İşte bu sonuçlar da bizim vizyonumuzu oluşturur. Bazılarımız yaşadığı olayları kadere bağlayıp, hayatta her şeyin olacağına varacağını ve bu dünyanın bir yansıma olduğunu düşünürken başka bir kesim de kader diye bir olgunun olmadığını, hayatta her şeyin kişinin elinde olduğunu düşünür. Ama bu teorinin benim zihnimde oluşturduğu mantık hayatın iki yönü olduğudur. Birinci yön kişinin hayatında kendi kontrolü altında olan bir yüzdenin bulunuşudur. Başka bir deyişle hayatımızın gidişatı belli bir ölçüde her gün yaptığımız küçük işlerin toplamıdır. Diğer taraftan baktığımızda ise bizlerin, bireysel olarak dışımızda gelişen büyük bir sistemin küçük parçaları oluşumuzdur. Bu sisteme müdahale etmemiz olanaksızdır. Zaten insan doğası gereği dışarıda gelişen olayları çoğu zaman fark edemez. Bunun sebebi insan beyninin çok iyi çalışan bir süzgeç olmasındandır. Başka bir deyişle insanlar gündelik hayatlarını sürdürüp, yaptıkları işlere konsantre olabilmek için dışarıdan gelen uyarıların çoğunu zihinlerinde süzüp, sadece ihtiyaçları olan bilgileri kendilerine almalarıdır. "

Bu yazıyı sizlerle paylaşmamdaki amaç, mesleki ve özel hayatımızda amaçladığımız hedeflere giderken yaptığımız küçük şeylerin bile hayatımız üzerindeki büyük etkisini hatırlatmaktı. Diğer yandan geçmişe baktığımızda keşke dediğimiz olayların bile bugünkü bakış açımızı oluşturmakta büyük pay sahibi olduğunu, bizi biz yapan en önemli derslerin yaptığımız hatalar olduğunu da unutmayalım. Umarım bu bakış açısı hedeflerinizden uzaklaştığınız anlarda size de umut verir. Çünkü amacından uzaklaşan insanlar engellere konsantre olur!!!

Emrah'a çok teşekkür ediyorum ve herkese de güzel bir hafta diliyorum.

Sevgilerimle


 
Toplam blog
: 93
: 1475
Kayıt tarihi
: 02.02.07
 
 

Elektrik mühendisiyim. Eğitimci bir ailenin kızıyım. Kelimeler ve rakamlarla geçen serüven dolu b..