Kenan Işık’ın yarışma programı

 “Kim Milyoner Olmak İster” aslında değerli sanatçı Kenan Işık’ın sunuşu ile ün kazandı ve duyduğuma göre 900 bin kişi bu programa katılmak için  sıradaymış. Ama ne rakam!

Tabii, bu yarışma programında hemen hemen boş yok gibi, öyle sorular soruyorlar ki en dangalak olanı bile bir 1000 Tl.sını alıp evine gidiyor. Ama, normal  ölçüt 15 Bin sınırı. Bu sınırı aşan çok az oluyor ama  oluyor.

Bazen ev hanımlarından bile 30 bin 60 bin Tlsı alanlar oldu. Demek ki, bu yarışmada bilgi kadar şans ve sezgi de önemli. Yalnız bilgi yetmiyor.

Bu programın Yapımcısı ve geniş ölçüde soruları hazırlayan, denetleyen sorumlu kimse Meltem Kayalı.

Meltem Kayalı, soruların hazırlanmasında üniversite hocalarından yardım aldığını, herkesten soru istediklerini ama daha çok yardımcısı Zeynep’le birlikte bu sorular üzerinde çalıştıklarını, seçtiklerini ve sonra yeniden düzenlediklerini söylüyor.

Meltem Kayalı açıklamasını şöyle yapıyor: “Yedinci soruya kadar ciddi ,ağır sorular soramayacağımı fark ettim: Yedinci soruya kadar oyun oynuyoruz. Ardından süre ortadan kalkınca ciddi bilgi birikimi gerektiren sorular soruyoruz.” (tvaktüel.com)

Anladığım kadarıyla artık bu noktadan sonra Ansiklopedilerin en alt noktalarında kalmış, en iyi bellek sahibiyim, en bilgiliyim diyenlerin bile kolaylıkla erişemiyeceği soruları bulup soruyorlar. Yani bu noktadan sonra iş, kumara dökülüyor. Dörtte bir tahmin şansın oluyor. Bazen, ender olarak, bir iki şıkkı eliyorsun … Sonra atıyorsun… Ya tutarsa diye. Çoğu kez de tutmuyor. Tutsaydı, birkaç milyoner olan olurdu da biz de işitirdik… Ama nerede. Kendini akıllı gören çok da, kumarbaz gören az. Onun için  daha ileri gidemiyorlar. Elleri ayakları titriyor.

Millet çoğunlukla 15.Bin’den sonra,  “bu bize yeter…” Deyip gidiyorlar.

Acaba , Bir Milyon kazanabilecek insanlarımız gerçekten var mıdır? Ben, olabildiğine inanıyorum. Onlar biraz da kaybedersek, ayıp olur duygusuyla ortaya çıkmıyorlar.

Fakat ne cesaretli Profesörler, Doçentler, Beyin Cerrahları var. Çıkıp geliyorlar, “Ben de varım…” diyerek. Çoğu da birkaç sorudan sonra elenip gidiyorlar. Çünkü sorulan sorular onların alanlarından sorulmuyor ki; yani bunlar TUS soruları değil … O bakımdan başarılı olmak hiç de kolay değil.

Böylece nice Üniversite birincileri, ÜSS , KPSS birincileri, Birinci, İkinci sorudan sonra arkalarına bakarak gittiler.

Özellikle gençler, geçmişi, tarihi hiç bilmiyorlar, Edebiyat’tan çakmıyorlar. Pop Müzik’de iyiler ama Klasik Türk Müziği’nden kalıyorlar.  Hayata ilişkin hiçbir şey bilmiyorlar. Genel Kültür hemen hemen sıfır.  Çoğu birinci, ikinci soruda … Aptalca sorularda , “Seyirciye sormak istiyorum..” diyorlar ki, ekran karşısındaki insanlar deli oluyor. Ama bazen o tipler bile 15 Bin lirayı alıp gitmesini biliyorlar.

Bu yarışma bütün dünyada sürüp gidiyor. Ama özellikle Türkiye’de tutunmasının nedeni Kenan Işık gibi yüksek düzeyli, duygulu, bilgili  bir sanatçının bu programı sunması. Arada okuduğu şiirler, anıları… Seyircileri coşturuyor. Ama bazen de , bilemiyen genç insanlarla da kırmadan ufaktan dalgasını geçiyor.

Bazıları Kenan Işık’ı böyle bir programa çıktığı için eleştiriyorlar. Yani bu programı Türkiye’de ondan iyi yapacak kaç kişi var. Benim aklımda bir tek kişi vardı… Müşfik Kenter, onu da öteki dünyaya uğurladık. Türkiye öyle bir sanatçıyı çok zor bulur. Niye çıkmasın. Namusuyla para kazanıyor. Şu insanların ağızları…(kolay kolay büzülmez ki!)

Şansınızı deneyin. Ne var onda. Babamın sözü hala kulaklarımdadır. “Bir kere şansını denemeyen eşek, deneyip de tekrar tekrar deneyen eşek oğlu eşektir…” derdi. Tabii bunu, kumar oynamakta, bütün parasını pulunu bu uğurda harcayanlar için söylemişti.

Birisi de bu şans oyunlarına katılmak için 36 Bin Tl. sı para harcamış… Buna ne dersiniz.  İşte buyurun buradan yakın.