Kent yaşamı

Siyah deri cüzdanımda üst kimliğim, nüfus cüzdanım,

Yanında visa kartlarım, World, 'advantage', 'axess',

Kapımda Classic 100 beygir aracım, bir güzel oda ki şirin ve sıcak,

Evim harem içinde bir apartman katı, asansörüm, kırmızı boyalı bir oda,

Evim saraydan bir köşe, hatta bir yalancı cennet,

Yatak odam, bir dinlenme kutusu,

Gece, çekilirim odama, çekerim yorganı başıma, uyurum dört beş saat sabaha dek,

Yine yorgun kalkarım,

doğru banyoya, sonra mutfağa, sonra giyinip çıkarım dışarı,

İkinci yuvam otomobilim, içi krem renginde, dışı siyah,

geçerim direksiyon başına, sabah haberlerini radyodan dinlerim,

enfarktüs eden bir trafik,

işe gider, geçerim masamın başına, çalışırım durmadan, akşam vakti yorgun gelirim eve,

Hayat bu minvalde geçer sürekli, odalar içinde

Kutular içinde bir hayat.

Komşumu görmem, o da beni görmez, merhabasız bir yaşantı,

Yönlendiren siz değilsiniz, kotaranlar başkaları, siz edilgen ve pasifsiniz,

Fikir başkalarına ait, siz uyuyorsunuz,

Kabullenme duygunuz kadar, reddetme gücüne sahipsiniz.

Radyo ve Televizyonda, şeytana pabucunu ters giydirecek tıynette garip çağrışımlar,

Muhal sözler, yabancı mesajlar, algı sorunları, hazmetmede sıkıntı,

Gece yarılarına varan boş sözler, fikir üretmek yok.

İletişimsizlik, ‘bugün insanlık için ne yaptın’ ? Sorusu belleklerden silinmiş,

Zamanın her anına ihanet eden bir yaşama programı,

Şimdilik değiştirme imkânı yok,

bir nesil geçmeli,

Varsa bir stratejin söyle, bildiğin metot, gerekli yöntem.

Mehtapta uyanık, şafakta ağır uykudayız, ,

Ve mutsuzum.

Hafta boyu ağrılı bir baş, hafta sonunu iple çekiyorum,

Eğlenmeye hasret kaldım, dinlenmeye ne kadar muhtacım bir bilsen!