KERBELA

"Kerbela”, İslamiyetin kuruluşunda var olan demokratik öğelerin yok edilmesine, Hilafetin saltanatlaşıp Doğu’nun klasik devlet yapılanmasına (nemrutlaşmasına) ve şeriatın bu saltanat-devlet anlayışının resmi doktrini haline gelmesine, din kisvesi arkasında, inançların yerini çıkarların almasına duyulan tepkinin ve direnişin öyküsüdür.

Ankara Devlet Tiyatrosu Şii ve Alevi inanışının bel kemiğini oluşturan 'Kerbela' vakasını seyirciyle buluşturuyor. Kerbela, 90 kişilik oyuncu kadrosu, 12 kişilik orkestrası, korosu ve otantik müzikleri, dönemin kıyafetleri ve silahları ile perde diyor.

Kerbela oyununun ilk sahnesi Hz. Ali'nin öldürülmesi ile başlıyor. Oyunda savaş sahneleri, Hz. Hüseyin ve sevenlerinin direniş öyküsü anlatılıyor. Hz. Muhammed'in, "Ehlibeytime dokunma" mesajı oyunun en çarpıcı bölümlerinden.

Yunus Emre Büyük Ödülü'nün sahibi Ali Berktay tarafından 1996'da yazılan 'Kerbela' oyununun yönetmeni Ayşe Emel Mesci.

Turna semahı ile başlayan oyun, pek çok sahnede de zengin bir koreografi ile semahlarla desteklenmiş. inanılmaz güzellikteki renk harmonisi sunan ışık kullanımı ile seyirciyi oyunun içine çekerek büyük bir etki bırakıyor.

"Zulmü yapanlar kadar, o zulme karşı sesini çıkarmayanlar da suçludur" cümlelerinin ardından salon alkış sesiyle inliyordu...

Devlet Tiyatrosu tarafından sunulan oyun Büyük Tiyatroda devam ediyor. Gidin, gidin ve izleyin, sevdiklerinize izlettirin dostlar.

Çok uzun bir oyun ( yaklaşık 3 buçuk saat sürüyor) olması seyirciyi biraz yorsa da, yine de heyecanla sonucu bekliyorsunuz.

Oyuncuların ses tonları, mimikleri, inandırıcıkları, yani başarıları, koreografi, zengin kostümler, ışık, görülmeye değer sevgili dostlar, ayakta alkışlanmaya değer.

Emeği geçen; yazan, yöneten, hazırlayan, oynayan bütün ekibi bende ayakta alkışladım. Ellerim kızarıncaya kadar alkışladım. Yürekten kutluyorum hepsini de. Emeklerine, yüreklerine sağlık.

Sanatla, Sevgiyle, sevginizi hak edenle kalın:))