Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kim aldanandır?

Kim aldanandır?
 

Nedir aşk?

Bir rüzgara kapılıp kör edesiye savrulup sonunda bir çölde nefes almak mıdır?

Neden aşklar bir solukda başlar ve bir solukda biter?

Aşk o kadar kolay mıdır acaba?

Sevgilim, canım, vb. sözler gerçekten aşk ile mi söylenir?

Bir kişinin bir diğerine güzel sözler söylemesi nedendir? Gerçekten sevmiş midir? Gerçekten "canı" hissetmiş midir?

Kadın: "Bana içinde gerçekten hissetmediğin hiçbir sözü söyeleme lütfen" diyordu.

Birisi, herhangibirisi kadına bu sözü söylese, sadece ve sadece bu "lütfen"in hatrına kesinlikle söylemezdi. Oysa insanların pek çoğu, belki maddi belki de manevi menfaatleri uğruna, kişisel tatminsizlikleri, hırsları uğruna, sapkın karakterleri uğruna, yıktıkları umutlar, güvenler, yerle bir olmuş sevgi dağları bırakmışlardır geride...

"Zaman herşeyin ilacı" derler ya gerçekten doğru galiba. Düşünsenize genç aşıkları... "Onsuz yaşayamam. Onsuz ölürüm. Nefes alamam. Onsuz ben bir hiçim." vb. sözler duymuşuzdur çevremizde.

Oysa herkes O'nsuz yaşayabilmiştir.

Yoksa toplu katliamlar, toplu yokoluşlar yaşanırdı değil mi?

O'nla olmak, hiçbir maddiyat veya kişisel hırsla karşılanmayacak güzellikte yaşanabilmeli.

Ben, O'na onda beni gördüğüm için; beni çeken, beni olduğum gibi kabullenmesi; ben olduğum için rahat olabildiğim yer olduğu için aşığım, sevdim diyebilmeliyiz aşklarımızda, sevgilerimizde.

Buradaki kocaman BEN kavramı yaşayabilmeli.

Herkesin düşündüğünün veya kendini çevresini inandırmaya çalıştığının aksine aşk ve sevgi kocaman BEN içerir.

"Ben" mutlu olduğum içindir oysa aşkım da sevgim de.

Ben mutlu olduğumda O da mutlu olabildiği içindir aşklar sevgiler.

Çok insanın dediği gibi, onun mutluluğu değildir arka planda yaşanan ve ön plana çıkması gereken.

Ben'i mutlu olmayan, tatmin olmayan kişi, körü körüne karşısındakinin mutluluğuna adanmış bir hayat yaşayabilir mi? Mutlu olabilir mi?

Aldatma iki şekilde yapılır:

-Kişinin kendisini aldatması veya,

-Karşısındakini aldatmasıdır

Kendisini aldatan insanlar, bağımlı, karşısındakine bağımlı kişilerdir. Hayatta tek başlarına olmak ürküttüğü için aşık olduğunu düşünen asıl bencilerdir. Aşklarını sevgilerini karşılarındakilerinin kanlarını son damlasına kadar kullanarak ayakta durmaya çalışanlardır.

Aldatmanın diğer türü olan ve bir başka bencillik türü de karşısındakini sevdiğine inandırarak onun duygularını kullanan ve bunu bilerek yapan kişilerdir.

Aldatılan hiçbir zaman gerçekten aldanan olmaz. "Aldandığı", "inandığı" sürece mutluluğu tadandır oysa aldatılan.

Rüyadan uyanmanın zamanı geldiğinde de aldanmak, inanmak, aldatılmış olmak da hiç farketmeyendir.

Çünkü, sevgi aldanmakla başlamış, aşk aldanmakla başlamış, perde indiğinde ise, aldattığını ve işin zevkini çıkarıdğını düşünerek "göbek kaşıyan" ve belki de karşısındakini futursuzca egosunu tatmin ettiği için hiçe bile sayan BOŞ, BOMBOŞ benliğin yeri kalmamıştır ne yürekte, ne hafızada...

Geride kalan hoş bir seda misali, yaşadığı, inandığı sürece yaşadığı güzel anlardır belki de aldananın...Kendisine saygısı olmasa belki bunları da gömecektir o tanımadığı bomboş benlikle toprağın ve zamanın diplerine...

 
Toplam blog
: 41
: 784
Kayıt tarihi
: 23.08.07
 
 

Üniversiteyi bitirdiğimden ve işe başladığımdan bu zamanabir hayli yıl geçmiş:). Bir de baktım ki em..