Kim önce veda edecek: Ben mi? Milliyet Blog mu?

Bir alkış sesi bile duyulmadan perde iniyor ve herkes sessizce dağılıyor.

Binlerce blog yazarının onbinlerce yazısı bir anda Internet’in sonsuz derinliklerinde kayboluveriyor.

Bir veda olacak mutlaka, ne zaman o bilinmez. Ben mi önce veda edeceğim Milliyet Blog’a, yoksa Milliyet Blog mu veda edecek tüm blog yazarlarına?

Internet’te bir adrese girdiğimizde haberli veya habersiz boş bir sayfayla karşılaşmamız olağan bir durum. Yeni zamanların acımasızlığının Internet sayfalarına yansıması diyelim bu duruma.

Çok zaman önce yazmıştım. Milliyet Blog’da yazmaya başladığımın ertesi günü yayımlamıştım: ”Yazılarımızı buza yazmayalım” (1):

“Şimdi, hergün milyonlarca yeni sayfa amatörler ve profesyoneller tarafından Internet’te kullanıma açılıyor. Eskiyen sayfalar tamamen çöpe gidiyor ve yeni sayfalar yerini alıyor. Internet belleğini yitiriyor.

Hangimizin elinde 5 yıl önce hazırladığımız sayfa duruyor. Sayfamıza yeni bilgiyi ekleyince eski bilgiyi siliyoruz. Birçok kuruluşun künye sayfalarına baktığımıza 5 yıl önceki bilgileri, örneğin yöneticilerin adlarını bulmak olanaksız. Çünkü yenisini aynı sayfaya yazdığımız için eskiler tamamen kayboluyor.

100 yıl sonra 2000 yılında Internet’te ne vardı diye bir araştırma yapmaya kalkan bir araştırmacı birşey bulabilecek mi?

Hergün önemli miktarda bilgiyi Internet’te sunan gazetelerimiz şu anda arşivlerini tutuyorlar. Birgün bu gazete kapandığında arşivler ne kadar süreyle sunumda kalacak. Birgün bu gazetenin Internet yayıncılığı bölümüne cimri bir yönetici gelirde arşivleri yeni disk alanları boşaltma uğruna feda ederse o kadar bilgiye yazık olmayacak mı?”

O yazımda Milli Kütüphane’ye ülkemizdeki tüm web sitelerini arşivleme görevi verilmesini önermiştim.

Yazılarımızı buza yazmayalım. Birgün bir öfkeyle silsek yazdıklarımızı biryerlerde kopyaları olmalı. Birgün veda edersem Milliyet Blog’a yazdıklarım orada kalmalı. Orası kalmamışsa onların saklandığı biryerde kalmalı. Birgün Milliyet Blog tüm yazarlarına veda ederse tüm yazarların yazdıkları kalmalı, Milliyet Blog kalmamışsa ulusal bir kurumda kalmalı.

Blognot: www.archive.org dünya çapınca bu işi yapıyor. Web sayfalarının format farklılıkları nedeniyle her sayfaya ulaşmak olanaksız olsa da bir umut. Bu proje belki Birleşmiş Milletler Dünya Mirası kapsamında yeniden ve daha sistematik olarak düşünülmelidir. Ülkemizde de bu iş için en uygun kurum yeniden yapılanmış Milli Kütüphane’dir.

(1) Yazılarımızı buza yazmayalım (15-10-2006): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=10028

Ankara, 9 Temmuz 2008